Hepsinden önce, bulut sadece birçok diskten oluşan bir yapıdır. | TED | ففي نهاية الأمر، السُحب ما هي إلا العديد من الأقراص الصلبة. |
Diğer yarısı gökyüzünde yaşlı bir köpekbalığının içinde, ...tam da bulut katmanın ortasında. | Open Subtitles | بوجود النصف الآخر في السماء ... بداخل سمكة قرش عجوز في قلب طبقة السُحب تماماً |
Bunun sebebi, o bulutlar arasından yüzeye ulaşabilen bir demet günışığının geri çıkamamasıdır. | Open Subtitles | هذا بسبب أن الكمية الصغيرة من أشعة الشمس التي تتسرب خلال السُحب كي تَصِلَ السطح لا تستطيع الخروج مُجدداً. |
Kara bulutlar tepemizde dolaşmaya başladı. | Open Subtitles | عندما تتجمع تلك السُحب الداكنة |
Güzelliğini görmüyorlar ama, insanlar Bulutların kendisini bile fark etmiyorlar, Araya girerek güneşi engelleyene kadar. | TED | إنهم لا ينتبهون إلى جمالها ، ولا يمكنهم حتى ملاحظة السُحب إلا إذا اعترضت طريق الشمس |
Aşağılarda bir yerlerde, iki minik çocuk, belki de yetim, ...bir tepeye yaslanmış, bulutlara bakıyor ve geleceği hayal ediyorlar. | Open Subtitles | في مكانٍ ما بالأسفل ثمّة طفلان، لستُأعلم،ربّمايتيمان... مُضّجعان على تلّة مُحلّقان في السُحب يحلمان بالمستقبل. |
Mavi gökyüzü kara bulutları uzaklara sürene kadar gülümsemeye devam et. | Open Subtitles | * حتى تدفع السماء الزرقاء السُحب المُمطرة * * بعيداً * |
(Kahkahalar) Güneş enerjisini çöllerde toplamak, birim alan başına daha fazla enerji sağlar. Çünkü orada bulut problemi yok | TED | (ضحك) تركيز الطاقة الشمسية في الصحارى يعطي طاقة أكبر مقابل وحدة المساحة، لأنه لا يوجد لديك مشكلة السُحب |
Ama şu gerideki bulut tabakalarına baksana... | Open Subtitles | لا أعلم. أنظر إلى هذه السُحب. |
bulut öfkelenip fırtına oluşturur. | Open Subtitles | السُحب أجل غاضبة تصنعالعاصفة... |
Dur biraz, yoksa bu... Bak. bulut Kasabası. | Open Subtitles | مهلًا، أهذه أهذه بلدة السُحب |
bulut işini ben hallederim. | Open Subtitles | سأتولى أمر السُحب |
Hedefin tam üstünde bulut var. | Open Subtitles | السُحب تُغطي منطقة الهدف . |
bulutlar doğuya toplanmıştı. | Open Subtitles | السُحب تتجمع شرقاً. |
##.bulutlar yumuşacıktır.## | Open Subtitles | ♪.. هل يمكنك عد السُحب |
Dehşet bulutlar. | Open Subtitles | السُحب الرائعة |
"Aynı bulutlar gibi." | Open Subtitles | مثل السُحب |
Bir ayna işlevi gördüğünden gökyüzündeki Bulutların yansımasını görebilirsin gölde. | Open Subtitles | إنها تشبه المرآة كثيراً فهيّ تعكس تلك السُحب الغائمة فى مياهِها |
Bulutların arasına saklandın hiçbir şey göremiyordun sen de mecburen kask kameranı kullandın. | Open Subtitles | لقد اختبأت في السُحب لكن لم يكن بإمكانك رؤية أي شيء بصرياً لذا فلابد وأنك كنت تستعمل أجهزة الرؤية في خوذتك |
Bulutların ve pusunun içinde bir yerlerde gezegenin en büyük dağları yani Himalayalar vardır. | Open Subtitles | في مكان ما خلف تلك السُحب و الضباب ، تكمن الهيمالايا ، الأكبر على الكوكب |
* Gülüyorum bulutlara * | Open Subtitles | * أنا أضحك على السُحب * |
Gökyüzündeki bulutları görüntüsünü yansıtıyor. | Open Subtitles | يعكس السُحب الغائمة فى مياهُه |