"السّبب" - Translation from Arabic to Turkish

    • Nedenini
        
    • sebebi
        
    • ölmemenin
        
    • yüzden mi
        
    • niçin
        
    Ama sonra bir gün benden uzaklaştı ve Nedenini hiç bilemedim. Open Subtitles لكن في يوم ما، أبعدتني عنها فحسب ولم أعرف السّبب مطلقًا
    Onlar bebek istiyor, Nedenini Tanrı bilir. Open Subtitles إنّهما يرغبان بطفل، الله وحده يعلم السّبب
    El Paso'ya gidiyoruz, ama Nedenini sorma. Open Subtitles - ذاهبون لـ "إل باسو"، لا تسألني عن السّبب -
    Ona geri dönmenin tek sebebi ondan hâlâ korkman. Open Subtitles السّبب الوحيد الذي يجعلك تعودين إليه هو أنّكِ مازلت خائفة
    Ama... Seninle çıkmak istememin tek sebebi, Open Subtitles لكن السّبب الحقيقي الذي أردتُ مواعدتكَ لأجله
    Şu an ki talihsiz durumunda henüz ölmemenin tek sebebi seçmekte cidden zorlandım. Open Subtitles السّبب الوحيد الذي يجعلني غير متأكّد ... لإنّه بسبب وضعك الحالي غير المحظوظ لقد تركت لي عدّة خيارات هذا صحيح
    Nedenini biliyor musun? Open Subtitles أوَتدري لِمَ؟ السّبب الحقيقيّ؟
    Sizi bilmem ama şahsen ben bunun Nedenini öğrenmek istiyorum, bay Reese. Open Subtitles لا أدري بشأنِكَ يا سيّد (ريس)، لكنّي أوّد جِدًّا أن أعلم السّبب.
    Nedenini akşam yemeğinde anlatmak ister misin? Open Subtitles -لا أحبّه . أتريدين إخباري السّبب على عشاءٍ؟
    Umarım bir gün Nedenini anlarsın. Open Subtitles أتمنّى أن تفهم السّبب يومًا ما.
    Bu sefer, Nedenini bilmek istiyorum. Open Subtitles هذه المرة أريد أن أعرف السّبب
    Tutuklandım, işimi kaybettim, şimdi de beni infaz etmeye çalışıyorlar yalnızca Nedenini bilmek istiyorum. Open Subtitles لقد قُبِضَ عليّ وخسرتُ وظيفتي ويحاولون أن يتخلّصواْ مِنّي، -وأريدُ أن أعلمَ السّبب .
    Nedenini şimdi biliyorum. Kanıt bu. Open Subtitles الآن أدري السّبب.
    Stemple savaşmamızı istiyor ama Nedenini biliyorum. Open Subtitles صحيح أنّ (ستيمبل) يريدنا أن نقاتل، لكنّي أعرف السّبب
    Beni koruduğunuz için teşekkürler. Ancak Nedenini anlayamadım. Open Subtitles -أشكركِ على حمايتي، ولكنّي أتساءل عن السّبب .
    Hatta seni özel hocam olarak tutmamın sebebi bile, Open Subtitles السّبب الذي جعلني أستخدمكَ كمعلّم خصوصيّ
    Kendine, insanlara yardım ettiğini söylemiş olabilirsin ama makineyi yaratmış olmanın gerçek sebebi dünyayı sıkıcı bulman. Open Subtitles لربّما أخبرتَ نفسكَ أنّكَ تساعد النّاس، لكنّ السّبب الحقيقيّ لبنائك الآلة هو أنّ العالَم مُملّ.
    Zehir özellikle karaciğeri hedef alır. Gözlerinin sarı renge dönüşmesinin sebebi bu. Open Subtitles السّم تحديدًا موجّه للكبد، وهذا السّبب لـ إصفرار عينيْكَ.
    Bunları her gün giyebilmemin tek sebebi kaliteli olmaları. Open Subtitles السّبب الوحـيد الذي يجعلني أرتدي هذه السّراويل كلّ يوم؛ إنّها ذو قيمة.
    Şu an ki talihsiz durumunda henüz ölmemenin tek sebebi seçmekte cidden zorlandım. Open Subtitles السّبب الوحيد الذي يجعلني غير متأكّد ... لإنّه بسبب وضعك الحالي غير المحظوظ لقد تركت لي عدّة خيارات هذا صحيح
    Bu yüzden mi beni görmeye geldin, borç istemek için? Open Subtitles ألهذا السّبب جئت لرؤيتي، لإستعارة المال؟
    Hepsinden önce, niçin bu listenin tamamlandığıyla ilgili bir kanıt vermek isterim. TED أولاً، أريد توضيح السّبب وراء اعتبار هذه القائمة كاملة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more