| Ters giden bir şey olursa diye kendi şırıngalarımı götürürüm ve elçiliğe nasıl gidileceğini öğrenmek isterim. | Open Subtitles | وسآخذ محاقني معي تحسّباً لأيّ طارئ وسأسأل كيف أصل إلى السّفارة |
| Lütfen silahlarınızı yerel elçiliğe iade ediniz. | Open Subtitles | كروجر)" لقد تم تسريحك من الخدمة" "يرجى إعادة جميع الأسلحة إلى السّفارة المحليّة |
| - Beni elçiliğe götür. | Open Subtitles | -خذني إلى السّفارة . |
| - Beni elçiliğe götür. | Open Subtitles | -خذني إلى السّفارة . |
| Amerikan Elçiliği görevlisiyle, BM Albayı arasındaki konuşmaydı. | Open Subtitles | كان نقاش بين عقيد من الأمم المتّحدة وموطّف من السّفارة الأمريكية |
| Havaalanını arıyoruz. Elçiliği arıyoruz. | Open Subtitles | نتّصل على المطار نتّصل على السّفارة |
| Amerikan Elçiliği ile görüşmek istiyorum. | Open Subtitles | أود بالتحدث مع السّفارة الأمريكيّة. |
Arabic 
English 
French 
Spanish 
German 
Portuguese 
Turkish 