Ama ilaçları almaları karşılığında bizi hastalardan yılda 90,000 dolar almamızı engellemedi. | Open Subtitles | لكن الذي لَمْ يُتوقّفْنا تَكليف المرضى 90,000 في السّنة فقط لأَخْذ المخدّرِ. |
Yasam süresi standart sayılarla sınırlıdır her 10 yılda bir bir ya da iki yıl arasında büyüme kadardır. | TED | الأرقام المجرّدة هنا هي أنّ متوسط الأعمار يتزايد بين السّنة والسّنتين في كل عقد |
Coop, Bence o elbiseye benim bir yılda kazandığımdan daha fazla para harcamışsındır. | Open Subtitles | صَرفتَ على ذلك الثوي أكثرَ منْ ما أَجْعلُ في السّنة من مال. لِهذا نَأتمنُه بمالِنا. |
Geçen sene bir mücevher hırsızı böyle bir maske giymişti. | Open Subtitles | لِصّ مجوهرات في الحيّ إرتدى واحِدة تلك في السّنة الماضية |
sene boyunca hiç yaramazlık yapmadılar. | Open Subtitles | السّنة. لكن الآن جِئتَ و بَدأوا بإسَاْءة التصرف. |
Zaten 1 yıldan fazla yetecek kadar balık tuttunuz. | Open Subtitles | حَصلتَ على السمكِ الأكثرِ مِنْ أَنَّنَا يُمْكِنُ أَنْ نَأْكلَ في السّنة. |
yılda 25.000 dışında bir şey almayacakmış. | Open Subtitles | سَمعَت بأنّها خَسرتْ كُلّ شيءِ ماعدا 25 الف في السّنة. |
Dün gece hastanenin broşürlerine bakıyordum ve bu hastanede yılda 300'ün üzerinde kalp nakli ameliyatı yapıldığını öğrendim. | Open Subtitles | كنت أنظر لكتيب بالأمس يقول هذه المستشفى تعمل أكثر من 300 عملية قلب في السّنة |
Bir eşin, 0.5 çocuğun olacak, yılda 200 bin dolar kazanacaksın. | Open Subtitles | حصلت على زوجة في ذلك الوقت , خمس أطفال، 200 كي في السّنة |
yılda 5 milyon dolar kazanıyordum. | Open Subtitles | أنا كُنْتُ أَجْعلُ خمسة مليون في السّنة. |
Evet. Miami'de bir sitede evim var. Ama Vegas'ta yılda 45 hafta kalıyorum. | Open Subtitles | عِنْدي شقّة خاصّة هنا في لكن أَنا في 45 إسبوع في السّنة. |
Aptal bir yatağa yastık koyup kaldırmak için... haftada elli sekiz dakika, yılda iki gün harcadım. | Open Subtitles | هذا يعني يومان من حياتي في السّنة اقضيها هكذا أضع الوسادات فوق وتحت السرير الغبي |
Aptal bir yatağa yastık koyup kaldırmak için... haftada elli sekiz dakika, yılda iki gün harcadım. | Open Subtitles | هذا يعني يومان من حياتي في السّنة اقضيها هكذا أضع الوسادات فوق وتحت السرير الغبي |
yılda 25.000 dışında bir şey almayacakmış. | Open Subtitles | سَمعَت بأنّها خَسرتْ كُلّ شيءِ ماعدا 25 الف في السّنة. |
sene başından beri en yüksek reytingi biz almışız. | Open Subtitles | كَانَ عِنْدَنا التقديرات الأعلى المعرض كَانَ عِنْدَهُ طِوال السّنة. |
Aynen eskisi gibi olacak. Ama bu sene değil. | Open Subtitles | سيكون متساوي بالضّبط إلّا إذا هذه السّنة |
Tüm sene boyunca okuduğum en iyi senaryo idi. | Open Subtitles | هي كَانتْ أفضل مخطوطةِ قَرأتُ طِوال السّنة. |
Eğer bir özür videosu çekseydim bu sene çok işime yarardı. | Open Subtitles | لو كنت سجّلت إعتذاراً مصوّراً، لوفّر عليّ الكثير من الوقت هذه السّنة. |
Her sene 7.000 başvurudan fazla alıyoruz. Ve sen sanıyorsun ki öylesine uğrayıp tura katılabilirsin? | Open Subtitles | . نتلقى أكثر من 7 آلاف طلب في السّنة تعتقد بأنّه يمكنك المجيء فقط و أخذ جولة؟ |
Bu sene Noel'i birlikte geçirmeyecektik zaten. | Open Subtitles | لم نكن حتّى سنقضي عيد الميلاد معا هذه السّنة. |
Onun dönmesi için bir yıldan fazla bekledim. | Open Subtitles | إنتظرتُ على السّنة لذلك الرجلِ للرُجُوع لي. |
Bunun benim için anlamı büyük. Bir yıldır birbirimize ilk kez güzel şeyler söylediğimizin farkında mısın? | Open Subtitles | ذلك الشيءُ اللطيفُ الأولُ عِنْدَنا قالَ لبعضهم البعض في تقريباً في السّنة. |