"السّيدَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • bay
        
    Oh, siz bay Bond'sunuz! Sanırım yarım saat içinde sizinle ilgileneceğim. Open Subtitles أوه، أنت السّيدَ بوند أَعتقدُ بانني سالقاك في خلال نصف سّاعة.
    Kendinden geçeceksin. Ve ben de seni uyandırıp uyandırmama kararını bay Fries'a bırakacağım. Open Subtitles أنت سَتَغمي، وبعد سَأَتْركُ السّيدَ فرايز يقرّرْ إذا كان يُريدُك أَنْ تَستيقظَ ثانيةً
    Ama bay Henry altı yaşında ve hiç olmadığı kadar canlı. Open Subtitles لكن السّيدَ هنري عمره ستّ سَنَواتِ، وهو ما زالَ وديع كأبداً.
    Hatırlatırım, bu sizin şartlı tahliye oturumunuz. bay Burke'ün değil. Open Subtitles أُذكّرُك ثانيةً بأنّ هذه جلسة إطلاق سراحكِ، لَيسَ السّيدَ بورك.
    Suyumuz var. Herkese paylaştırıldı ama bay Todd ve kızkardeşin istemedi. Open Subtitles كُلّ شخص منا شارك، لكن السّيدَ تود وأختك عملا أكثر مِن ذلك.
    Sayn avukat sorgulamaya geçmeden önce, bay Claude Dancer' tantabilir miyim? Open Subtitles قبل تحدي المحامي ، هَلْ يُمْكِنُ أَنْ اقدّمَ السّيدَ كلود دانسر إلى المحكمةِ؟
    Sanırım bay Bond bu yükü buradan çıkarabilir. Open Subtitles أعتقد اننا يَجِبُ أَنْ نَتْركَ السّيدَ بوند يحملْ الحمولَة مِنْ هنا الي الخارج.
    bay Sloan ifadesinde bay Haldeman'dan hiç bir şekilde söz etmemiştir. Open Subtitles السّيد سلون لَمْ يُورّطْ السّيدَ هالدمان في تلك الشهادةِ مطلقاً
    bay Gabler'ın bu evden hayatta ayrılmasını istiyorsan onu sağlıklı ve mutlu olduğuna inandırmalısın. Open Subtitles لو تُريدُ السّيدَ جابلر أن يتَرْك هذا البيتِ حيِّ يَجِبُ أَنْ تُقنعَه أنك صحّي وسعيد
    Emin olun insanların bay Barlow'u beklediklerine değecek. Open Subtitles الناسِ سَيَجِدونَ السّيدَ بارلو جيد بطريقة تساوي الإنتظار.
    Olabildiğimizce çabuk bay Kessler'i bulmalıyız. Open Subtitles نحن سَنَجِدُ السّيدَ كيسلر بسرعة بقدر امكاننا
    Siz bay James Bond olmalısınız, değil mi? Open Subtitles أنت يَجِبُ أَنْ تَكُونَ السّيدَ جيمس بوند، صح؟
    bay Burt veya bay Reynolds diyebilir miyim? Open Subtitles لَرُبَّمَا أَقُولُ السّيدَ بورت أَو السّيدَ رينولدز.
    Belki bay Buyrite ve Buyrite marketlerinin sahibiyle tanışmış olmamdır. Open Subtitles لَرُبَّمَا قابلتُ السّيدَ بيريت، مالك أسواقِ بيريت.
    bay Ross'a hesaplarına bakması için başkasını vermesini söyleyeceğim. Open Subtitles أنا سَأُخبرُ السّيدَ روس للإعْطاء حسابكَ إلى شخص آخر.
    Jacquot, bay Konali'yi masasına götür. Open Subtitles جاكوت ، ممكن توري السّيدَ كونالي منضدتِه؟
    Ayrıca bay Wickham da oraya gitti ki bunun planlı olduğuna kuşku yok. Open Subtitles وإلى هناك رَحلَ السّيدَ ويكهام أيضاً، بلا شك، عمداً.
    Benimkinin önünde bir sürü vakanız olduğunu da biliyorum ama bay Guttman morgda bunu bulmuş. Open Subtitles أَعْرفُ بأنّك عِنْدَكَ الكثير مِنْ الحالاتِ قبل لغم، لكن السّيدَ جوتمان وَجدَ هذا في مستودعِ الجثث.
    Tamam. Bence bay McNamara'yı atmanın zamanı geldi. Open Subtitles أعتقد هو وقتُ ذلك نُمشي السّيدَ مكنمارا.
    Ama bay Mükemmel epey para harcadı. Open Subtitles لكن متأكّدَ السّيدَ المثاليَ صَرفَ الكثير مِنْ المالِ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more