"الشابِّ" - Translation from Arabic to Turkish

    • genç adam
        
    • delikanlının
        
    • delikanlıdaki
        
    Evet, sevgili konuklar, bu genç adam şimdi size derinliği 2 metreyi aşan bu havuzda herkesin cesaret edemeyeceği nefesleri kesecek bir gösteri sunacak. Open Subtitles أيها الناس، هذا الشابِّ الرائعِ سَيُؤدّي لَكم بَعْض المشاهد المدهشة و عمل بطولي مدهش جريئ في الماء على عمق 6 أقدام
    Hey millet, bu olağanüstü genç adam... 6 fiti geçen derinlikteki suda sizin için cesaret isteyen,şaşırtıcı, ve fevkalade bir gösteri yapacak. Open Subtitles أيها الناس، هذا الشابِّ الرائعِ سَيُؤدّي لَكم بَعْض المشاهد المدهشة و عمل بطولي مدهش جريئ في الماء على عمق 6 أقدام
    Oradaki kafasında beyaz örtü olan genç adam ölmüş Open Subtitles ذلك الشابِّ هناك بذلك القماش الأبيض على رأسهِ ميتُ
    Bu delikanlının vücudu, şiddete uğrayan ve dağılan birinin haritası gibi. Open Subtitles جسم هذا الشابِّ كَانَ a خارطة عنفِ أوقعَ وطبّقَ. سريع بشكل مباشر، يَمُوتُك، و إجازة a لَيستْ جثّةً جميلةً جداً.
    Herkes gülüp eğleniyor. Ama bu delikanlının yiyecek bir şeyi yok. Open Subtitles كل شخص يقضي وقتا جيدا لكن هذا الشابِّ
    Anlıyorum, o zaman, şu besbelli Bayan Purdy, bu delikanlıdaki seni etkileyen şey neyse çok iyi gizlemiş olmalı. Open Subtitles أَرى، حَسناً، ثمّ، من الواضح، الآنسة بوردي، مهما تَرى في هذا الشابِّ هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مدفونَ جداً بشكل جيد جداً.
    Bu genç adam seninle orta saha savunmasının inceliklerini tartışmak istiyormuş, Rod. Open Subtitles هذا الشابِّ يوَدُّ أَنْ يُناقشَ نقاط الضعف في دفاعِ وسط الملعب مَعك، رود
    Oh, Tanrım, Martha, bu genç adam ne kadar büyümüş! Open Subtitles "أوه، يا إلهي، "مارثا كَمْ كبّر هذا الشابِّ
    Bu genç adam bir engel olacak. Open Subtitles هذا الشابِّ سَيَكُونُ مسؤولية.
    - Ve bu parlak genç adam... Open Subtitles وهذا الشابِّ الرائع
    - Bu çocuk, pardon bu genç adam Frank-Helpingham Ödülü sahibi olarak üniversitede okuyacak ama önce... Open Subtitles هذا الولدِ... أَنا آسفُ،هذا الشابِّ قريباً سيواصل تعلمية كعالم جائزةِ (فرانك هيلبنج هام)
    Bu delikanlı - afedersiniz - bu genç adam - Frank Halpingham ödülü bursiyeri olarak yakında eğitimine devam edecek. Open Subtitles هذا الولدِ... أَنا آسفُ،هذا الشابِّ قريباً سيواصل تعلمية كعالم جائزةِ (فرانك هيلبنج هام)
    Anlıyorum, o zaman, şu besbelli Bayan Purdy, bu delikanlıdaki seni etkileyen şey neyse çok iyi gizlemiş olmalı. Open Subtitles أَرى، حَسناً، ثمّ، من الواضح، الآنسة بوردي، مهما تَرى في هذا الشابِّ هو يَجِبُ أَنْ يَكُونَ مدفونَ جداً بشكل جيد جداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more