"الشاحنات" - Translation from Arabic to Turkish

    • kamyon
        
    • kamyonları
        
    • kamyonlar
        
    • kamyonlara
        
    • kamyonların
        
    • kamyonlardan
        
    • tır
        
    • kamyonet
        
    • kamyonlarla
        
    • kamyonu
        
    • kamyonlarda
        
    • kamyonetleri
        
    • araçlar
        
    • kamyoncular
        
    • kamyona
        
    Bir süre kamyon şoförlüğü yapmış. Ama hayat onu hep hemşireliğe geri çekmiş. TED قام بقيادة الشاحنات لبعض الوقت، ولكن مسار حياته كان دائماً يرجعه إلى التمريض
    kamyon sürücüleri greve gitti, ...fabrikalar ve mağazalar durma noktasına geldi. Open Subtitles أضرب سائقوا الشاحنات عن العمل الأمر الذى شل حركة المصانع والمتاجر
    Fakat olan şey şu gibi görünüyor, yapay zekâ otoyolda giden kamyonları saptamayı öğrenmişti, yani kamyonları arkadan göreceğimiz bir şekilde öğrenmişti. TED لكن ما يبدو وكأنه حدث هو أنه تم تدريبه للتعرف على الشاحنات في الطريق السريع حيث قد تتوقع رؤية الشاحنات من الخلف.
    kamyonlar ve uçaklar gerçekten de hidrojen veya gelişmiş biyoyakıt kullanabilirler. TED الشاحنات والطائرات يمكنها أن تستخدم بصورة عملية الهيدروجين والوقود الحيوي المتقدم.
    Onun kamyonlara ait bir hikayesi var, sahilin yukarısından aşağıya doğru kovanları taşımış. TED وكان لديه تاريخ مع هذه الشاحنات ، لنقل النحل صعودا وهبوطا على الساحل.
    Eyalet sınırında o kamyonların tartıldığını biliyorsun, değil mi? Onu nasıl halledeceksin? Open Subtitles أنت تعرف طريق الشاحنات في الولايات هنا ومراقبتها، كيف ستغطي هذا ؟
    kamyonlardan boşaltılan çöp kokusu yoğundu ve trafik gürültüsü yüksek sesli ve sıkıcıydı. TED كانت رائحة القمامة التي يتم تنزيلها من الشاحنات قوية جدًا، ضوضاء حركة الناقلات لا تطاق.
    Ne zamandan beridir güneyli güzeller kamyon sürücüleri gibi konusuyorlar? Open Subtitles منذ متى فتيات الجنوب الطيبات يتحدثن مثل سائقي الشاحنات ؟
    Ve bunun kamyon yapmaktan çok daha iyi olduğunu düşündüm. TED واعتقدت أن هذا أحسن بكثير من صناعة الشاحنات.
    Arabalarımız kısa sürede kendilerini sürmeye başlayacak ki bu da daha az kamyon şoförüne ihtiyacımız olacağı anlamına gelir. TED سوف تبدأ سيّاراتنا سريعا في السياقة الذاتية، ممّا يعني أنّنا سنحتاج عددا أقلّ من سائقي الشاحنات.
    Ağır kamyon trafiği bölgeleri, benzin ve ağır metallere maruz kalmak, kanser ve lupus (deri veremi) riski yaratır. TED الممرات التي تمر منها الشاحنات الثقيلة، تتعرض لمادة البنزين ورذاذ المعادن ، وخطر الإصابة بالسرطان وداء الذئبة الجلدي .
    ya da reşit olmayan kızları kamyon park alanlarında araçların yanında gördüklerinde anlayacaklar. TED أو مشاهدة نساء غير راشدات يخرجون من سيارات في مواقف الشاحنات.
    Vahşi yaşamın aksine, eski rus yük kamyonları soğuğa uyarlanmamış durumda bu yüzden sürücüler yeni bir çözüm bulmuşlar. Open Subtitles ، على عكس الحياة البرية الشاحنات الروسية القديمة ليست مُتكيفة مع البرد بصورة جيدة .لِذا يخطط السائقون لحل جديد
    Öyleyse kamyonları bulup sınırı geçmeden durdurmak için üç saatimiz var. Open Subtitles حسناً، هذا يعطينا ثلاث ساعات لإيجاد الشاحنات ونوقفهم قبل الدخول للحدود
    kamyonları, uçakları, kağnı arabalarını tartabiliriz. TED يمكننا أن نزن الشاحنات والطائرات والعربات التي تجرها الثيران.
    Hatta kamyonlar doğal gaz bile kullanabilir. TED يمكن استخدام الغاز الطبيعي كذلك في الشاحنات.
    '30'lar sonrası, yol şebekesi genişledi, kamyonlar demiryolunun yerini aldı, taze gıda daha çok seyahat etmeye başladı. TED ومنذ الثلاثينات، توسعت الطرق، أحتلت الشاحنات مكان القطارات، أصبح الطعام الطازج يسافر لأماكن بعيدة.
    Artık sadece kamyonlara binmiyordum. TED و لم أركب الشاحنات و حسب، بل كنت أقودها.
    kamyonların hepsinin bunu başaracağını düşünmüyorsundur. Birimiz yedeğiz yani.. Open Subtitles لا أعتقد أنه يجب تحميل جميع الشاحنات واحده منها احتياطية
    kamyonlardan anlarım, belki kamyonculuk yaparım. Open Subtitles أعرف كثيرًا عن الشاحنات قد اتجه لهذا المجال
    Sen tır sürebilen ve su altında kilit açabilen bir kızsın. Open Subtitles أنا أعرف من تكونِ. أنتِ الفتاة التي تستطيع قيادة الشاحنات الكبيرة,
    Orada iki yıl çalıştım, ve kamyonet yapmanın bana göre olmadığını fark ettim. TED اشتغلت هناك لمدة سنتين، وأدركت أنني لم أولد لصناعة الشاحنات.
    Nova Scotia'ya gideceğim. Sen kamyonlarla git. Open Subtitles هل نحن ذاهبون الى نوفاسكوتيا اذهب مع الشاحنات
    Lower Mainland'da senin belirttiğin türde kamyonu olan 17 şirket var. Open Subtitles يوجد 17 شركة في المنطقة تشّغل النوع الذي وصفته من الشاحنات
    Paralar kamyonlarda aklanıyordu, ve olan biten hiçbir şeyden haberiniz bile olmuyordu. Open Subtitles وتم غسل المال عبر الشاحنات والأمر كله كان خارجاَ عن رادار الشرطة
    kamyonetleri alıp Meksika sınırına götürmeni ve dürüst yevmiyeye çalışmaya istekli yasa dışı göçmenleri bana geri getirmeni istiyorum. Open Subtitles أريدك أن تأخذ الشاحنات وتعبر حدود المكسيك وأريدك أن تجلب لي بعض المهاجرين غير الشرعيين مستعدون للعمل بأجر يومي
    Evet, çünkü atılan çığlıkları ve çığlıkların nasıl zayıfladığını duymuş sonra da araçlar ormana götürülmüş. Open Subtitles نعم لانه كان يسمع الصراخ ولاحظ كيف يقل الصراخ تدريجيا ولاحقا تذهب الشاحنات للغابة
    Borsayı, toplu ulaşımı kapatıyorlar. kamyoncular sendikası bile şoförleri çekiyor. Open Subtitles سيغلقون السوق، وسائل النقل العامة سائقوا الشاحنات سُحبوا من الطريق
    O kişi bir kamyona biniyor, Rio Grande'ye geçecek bir kamyona TED أو قد يذهب محمولًا على إحدى الشاحنات التي ستعبر نهر ريو غراندي.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more