"الشاسعة" - Translation from Arabic to Turkish

    • bucaksız
        
    • engin
        
    • kocaman
        
    • geniş
        
    • dev
        
    Ve tekrar, bu devasa hava ordusu yola çıkıyor ve her yarasa uçsuz bucaksız Kongo ormanlarındaki kendi yuvasına geri dönüyor. Open Subtitles بعدها، مرةً أخرى، يُقلع الأسطول الجوي الهائل، يعود كل خفاشٍ لرقعته الخاصة به من غابات الكونغو الشاسعة.
    En muhteşem olaylardan bir tanesi Doğu Afrika'nın uçsuz bucaksız düzlüklerinde yer alır. Open Subtitles إحدى أكثر الأحداث إذهالاً تحدث في السهول الشاسعة المفتوحة لشرق أفريقيا
    Henüz 200 yıl önce ilk insanlar bu engin kıtayı görebildi. Open Subtitles لقد مرّ مئتيّ سنة فحسب منذ أن ألقى أول إنسان نظرةً خاطفةً على القارة الشاسعة
    Bu kocaman bölgede büyük lav tabakaları ve nehirleri binlerce yıl boyunca yandı. Open Subtitles عبر تلك المنطقة الشاسعة صفائح و أنهار هائلة من الحمم دامت لآلاف السنين
    geniş sıcak su yolları hortumlar için mükemmel bir ortamdır. Open Subtitles المساحات الشاسعة من المياه الدافئة هي بيئة مثالية لتكون الأعاصير
    İsteme, dev bir dopaminerjik şebekeyle ayarlanır ve duygusal beynin sınırları dışındadır. TED تتحقق الرغبة بتوسطها من خلال شبكة مادة الدوبامين الشاسعة في وخلف الدماغ العاطفي.
    Sonra, bir kez daha, bu muazzam hava filosu havalanır ve her yarasa uçsuz bucaksız Kongo ormanlarındaki kendi bölgesine geri döner. Open Subtitles بعدها، مرةً أخرى، يُقلع الأسطول الجوي الهائل، يعود كل خفاشٍ لرقعته الخاصة به من غابات الكونغو الشاسعة.
    Bu uçsuz bucaksız yeni küresel ağda ana merkezler şekillenecek ve bir kez daha güç el değiştirecek. Open Subtitles في هذه الشبكة العالمية الشاسعة الجديدة، ستتكوّن محاور جديدة. ومجدداً، ستتغير القوى.
    Günde 50 mil'den (80 km) fazla yol katederek bu uçsuz bucaksız, beyaz araziyi geçen küçük beyaz tilki gerçek bir zorlu çekim oldu. Open Subtitles الثعلب الأبيض الصغير الذي يمكنه تغطية خمسين ميلاً في اليوم عبر هذه الأرض البيضاء الشاسعة هو تحدٍ كبير في التصوير
    Uçsuz bucaksız mesafelerin aşılamaz olduğu, küçük ülkelerin daha büyük komşularından kaçamadığı, karayla çevrilmiş ülkelerin fakir olmaya mahkum edildiğini bize anlatıyor. TED يقول لنا أن البلدان الغير ساحلية محكوم علها بالفقر، أن البلدان الصغيرة لا يمكنها تجاهل البلدان الكبيرة المجاورة تلك المساحة الشاسعة لايمكن تجاوزها.
    Atlantik'in geçilmesiyle Kolomb uçsuz bucaksız Amerikan topraklarını dünyaya açtı. Open Subtitles بعبوره الأطلسي، فتح "كولمبوس" أمريكا الشاسعة.
    Yağmur ormanı bu uçsuz bucaksız kıtanın merkezi. Open Subtitles "الغابة المطيرة" "قلب هذه القارة الشاسعة"
    Kıtanın iç kısımları engin Amazon Ormanın hakimiyetinde. Open Subtitles المناطق الداخلية من القارة تغطيها غابات الامازون الشاسعة.
    Okyanusları, engin denizleri geçtiği, gündoğumuna ulaşmaya çalıştığı ebedi hayatı arayışında, dünyanın sınırlarını yokladığı. Open Subtitles الذي عبَر المحيطات والبحار البعيدة الشاسعة الذي نبش كل أركان العالم،
    Bu engin, boş manzaralardaki hayvanları bulmak Çöl ekibi için sürekli bir sorundu. Open Subtitles العثور على الحيوانات في هذه القفار الشاسعة كانت مُشكلة دائمة لفريقِ الصحراء.
    İşte, kocaman kıtanın içlerine doğru gidiyor. Open Subtitles ومن هنا، يتوجه إلى الداخل في القارة الشاسعة.
    Peki, bu kocaman boş uzay neydi? Open Subtitles اذا ماذا كانت هذه المساحة الشاسعة الفارغة؟
    O kocaman iç bölgenin ve 13 atışan koloninin toplamak için olgun olduğunu düşünsene. Open Subtitles عرضتها عليك فى امريكا؟ فكر فى هذا المناطق النائية الشاسعة و 13 مستعمرة اشجار
    Bu yüzden, biz bu aracı geliştirirken, onu keşfedici bir araç haline getirmek bizim için önemliydi böylece insanlar bu geniş veri alanını inceleyebilir. TED إذن، كان من المهم لنا، عندما كنا نبني هذه الاداة لجعلها أداة استكشافية. لذا الناس ممكن أن يحفرون خلال هذه التضاريس الشاسعة من البيانات.
    Bilimsel metodolojinin bir aşırı uçtan diğer aşırı uca gittiğini ve ortadaki geniş alana dokunmadığını söyledi. TED قال أن منهجية البحث العلمي قد عالجت المسائل الصغيرة والكبيرة، بدون التطرق للمنطقة الشاسعة التي تتوسطها.
    Jeolojik açıdan her ikisi de aynı dev kara kütlesinin parçasıdır. Avrasya. Open Subtitles من منظور جيولوجي ، فكلتيهما جزء من ذات اليابسة الشاسعة
    Bu yeni, dev kıtanın oluşumu, gezegenin büyük döngüsü epik bir bölünme ve kıtaların Dünya yüzeyi boyunca hareket etmesi tekrar baştan başlayacak. Open Subtitles تشكيل هذه الأرض الجديدة ، الشاسعة ، دورة الكوكب الكبرى ذلك الإنقسام و الحركة الهائلة للقارات عبر وجه الأرض

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more