"الشاملة" - Translation from Arabic to Turkish

    • kapsamlı
        
    • geniş
        
    • genel
        
    • kapsayıcı
        
    Bu kısıtlamalarla bile kapsamlı araştırmaları dikkate değer kesinlikte sonuçlara ulaşmasını sağladı. TED حتى مع هذا التقييد، أسفرت تلك التجارب الشاملة عن بعض الاستنتاجات الدقيقة على نحوٍ رائع.
    Ama hala, kapsamlı paket için ilerleme kaydedebileceğimizi düşünüyorum: Open Subtitles :لَكنِّي ما زِلتُ أَعتقدُ بأنّنا يُمْكِنُ أَنْ نُحرزَ مزيدا من التقدّمِ من اجل تلك الاهداف الشاملة
    Ama onun yerine bir depo alanı olarak müşterimizin evi 1400'ü aşkın kapsamlı klasik model yarış arabaları koleksiyonunu barındırıyor. Open Subtitles بل بوصفه منطقة تخزين كمأوى لمجموعتنا للتوكيلات الشاملة من سيارات السباق النموذجية والعدد تجاوز الـ 1400
    Ama ne zaman yeni bir teknoloji çıksa, genellikle geniş pazarlara ulaşmasi üç ana sürümde olur. TED عندما تكون لديك تكنولوجيا جديدة غالباً ما تنتج في ثلاث مراحل رئيسية لنشرها في السوق الشاملة.
    1960'larda İngiltere'de bir vaka çalışması vardı, o sırada dilbilgisi okullarından, geniş algılama okullarına geçiyorlardı. TED كان هناك دراسة في الستينيات في بريطانيا عندما كانوا يحولون من المدارس الثانوية الى المدارس الشاملة
    genel sürdürülebilir enerji sorunu bu yüzyıl içinde çevre sorunlarından bağımsız olarak çözmemiz gereken en büyük problem. TED ذلك النوع من مشاكل الطّاقة المستدامة الشاملة التي هي أكبر مشكلة يجب حلّها في هذا القرن، بغض النظر عن قضية البيئة.
    Fakat testi yapanların genel yaklaşımını analiz etmek psikolojilerinin gerçek iç yüzünü anlamayı sağladı. TED ولكن تحليل النظرة الشاملة للخاضعين للاختبار نتج عنه نظرة واقعية لنفسياتهم.
    Ben halkla konuşan, toplumla çalışan, kapsayıcı ve demokratik araştırmaya inanıyorum. TED فأنا أؤمن بالبحوث الديمقراطية الشاملة التي تُنجر داخل المجتمع وتوَجّه للعامة.
    Rose Walker kapsamlı psikiyatrik bakım altındaydı. Open Subtitles وكان ووكر تحت روز النفسية الرعاية الشاملة.
    O, bu gezegen için bütün kapsamlı araştırmaları, dünyamızın bütün yapısını özümseyen ve daha sonra onları bize bir filmin rüyasında geri sunan süper bir beyin gibi. Open Subtitles هو بمثابة عقل ضخم للكوكب يقوم عبر الأبحاث الشاملة بتكثيف كافة الأنماط السلوكية لعالمنا
    Kan bağışlarınızı güncel olarak yaptığınız sürece kapsamlı bir sağlık hizmeti alacak ve hiçbir ücret ödemeyeceksiniz. Open Subtitles فقط حافظوا على تبرعات الدم في وقتها والعناية الصحية الشاملة ستكون من نصيبكم بلا أي تكلفة.
    Londra valisi, geçen Aralık ayında, şehrin kapsamlı planına "Değişim Vekili" prensibi diye bir şey ekledi. TED عمدة لندن، في ديسمبر من العام الماضي، أضاف ما يسمى بمبدأ "وكلاء التغيير" إلى خطة المدينة الشاملة.
    Echo üzerinde uyguladığımız kapsamlı sağlık taramasının sizde yanlış fikirler doğurduğunun farkındayım. Open Subtitles أعرف بأن الفحوصات الصحية الشاملة التي أجريها لـ (إيكو) بدت مضلّلة لك
    Dolayısıyla, "kapsamlı sistemler yaklaşımı" terimini kullanırken bahsettiğim şey; öncelikle alanın bir envanterini çıkarmak ve o alanın ne kadarlık bir ihtiyacı karşılayabileceğini belirlemek- sadece mimari bir yaklaşımla değil- sadece tasarımsal bir yaklaşımla değil- insan yaşamını geliştirmek için ihtiyaç duyulan tüm gereksinimleri temel alan bir tasarımla yapılmasıdır; ve entegre olmuş düşünce şekli diyerek anlatmak istediğim de budur. Open Subtitles أساسيات الحياة. لذا فعندما أستخدم مصطلح "نهج الأنظمة الشاملة" فأنا أعني أن نقوم بعملية جرد للمنطقة أولاً
    geniş bakış açısı bu, Donna. Sürekli her şeyi kaçırıyorsun. Open Subtitles دائماً ما تفوتكِ ملاحظة الصورة الشاملة يا دونا
    Evini alacağım, arabanı alacağım geniş yelek koleksiyonunu alacağım. Open Subtitles سآخذ بيتك , سيارتك مجموعات الشاملة من الستر الصدريّة
    Böylece, tarihteki en geniş ve eksiksiz bilimsel çalışmalardan biri haline gelecek olan araştırmayı başlattı. Open Subtitles فأطلق ما سوف يصبح أحّد أكبر و أكثر الدراسات العلمية الشاملة في التاريخ.
    Devrimci hareketin genel stratejisi yüzünden. Open Subtitles لاجل الاستراتيجية الشاملة للحركة الثورية
    genel mutluluk oranı genel yurtiçi hasılatından daha fazla ölçülmüş . Open Subtitles انهم قياس السعادة الوطنية الشاملة بدلا من الناتج المحلي الإجمالي
    Evet, genel büyümeniz stabil ancak büyük resme bakma zorundasınız, sizi çok umut verici buluyorum. Open Subtitles أكبر عيوبي هو أنا أسعى للكمال أجل، إن نسبة النمو الكلي عندكم ثابتة لكن يلزم النظر للصورة الشاملة
    kapsayıcı küreselleşme 2008'de yenilikçi yönetim üzerine birçok Avrupa ülkesinin liderinin katıldığı bir konferansta yeniden canlandı. TED فكرة العولمة الشاملة تلك تم إحياؤها في العام 2008 في مؤتمر عن الحكم التقدمي شمل عدداً من قادة الدول الأوروبية.
    Değiştirmiş olduğum hayalim beni bugün yaptığım işe yöneltti: göçmenleri devlet dairesinde çalışmak için eğitmek ve kapsayıcı demokrasi için bir harekete öncülük etmek. TED حلمي المُعدل قادني إلى عملي اليوم: تدريب المهاجرين ليشغلو مناصب عامة وقيادة حركة من أجل الديموقراطية الشاملة.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more