Bunu ne kadar çok yaparsam, beynimde o kadar çok nöron ağı inşa ediyorum. | Open Subtitles | و كلما أكثرت من فعل ذلك , كلما ازدادت الشبكة العصبية في دماغي |
Aşk kavramı ve duygusu, örneğin büyük bir nöron ağı içinde depolanmıştır. | Open Subtitles | إن تصور و مشاعر الحب على سبيل المثال مخزنة ضمن هذه الشبكة العصبية الواسعة |
konektom doğuştan gelen ile sonradan edinilen şeyin kesişmesidir. | TED | الشبكة العصبية هي ملتقى الطبيعة مع التنشئة. |
O sinir ağı şiiri, büyük 20. yüzyıl şiir külliyatı üzerinde eğitilmiştir. | TED | وقد دُربت الشبكة العصبية الشعرية على أشعار كثيرة من القرن العشرين. |
ImageNet'den elde edilen büyük veri ile oldukça muazzam bir modeli eğitmek için kullanılan modern CPU ve GPU'lar sayesinde evrişimli sinirsel ağ hiçbirimizin hayal edemeyeceği bir şekilde gelişti. | TED | مدعوم بكم هائل من البيانات من ImageNet ووحدات مركزية حديثة لمعالجة البيانات والصور لتدريب نموذج ضخم كهذا الشبكة العصبية الملتفّة تطورت بشكل لم يتوقعه أحد |
Çünkü aynı nöron ağları ateşlenir. | Open Subtitles | لأن نفس الشبكة العصبية المحددة قد أومضت. |
O kurtçuğun konektomunu bulmak 12 yıldan daha uzun süre boyunca çok ciddi emek gerektirdi. | TED | إيجاد الشبكة العصبية للدودة فقط تطلب أكثر من 12 عاما من العمل المضجر. |
Bu nöron ağı artık diğer sinir hücreleriyle bir ilişkiye girmiştir ki buna kimlik denir. | Open Subtitles | و تلك الشبكة العصبية الآن لديها علاقات طويلة الأمد مع كل الخلايا العصبية الأخرى المسمّاة " الشخصية" |
Sinirsel etkinlik su gibidir ve konektom da akarsu yatağıdır. | TED | النشاط العصبي هو مائه، و الشبكة العصبية هي مجراه. |
Var sayalım ki konektom bulma teknolojimiz gerçekten de çalışıyor. | TED | لنفترض ان تكنولوجيا إيجاد الشبكة العصبية لدينا ستعمل بالفعل. |
Diğer yandan eğer konektom korundu ise cryonics ile uğraşanların iddialarıyla kolayca dalga geçemeyiz. | TED | من ناحية أخرى، إذا ظلت الشبكة العصبية سليمة، فلن نستطيع تحقير شأن التجميد بسهولة. |
Bunu yapabilmek için o kare üzerinde sınıflandırıcıyı bin kez işlemeniz gerek, belirleme yapabilmek için binlerce sinir ağı değerlendirmesi. | TED | ولكن هذا ينطوى على تشغيل المصنف الآف المرات على الصورة، والآلاف من تقييم الشبكة العصبية لإنتاج الكشف. |
Bunu da bitirdiğimizde 16 milisaniyede sinir ağı, görüntüme bakabilir ve yüzümle alakalı her şeyi çözümleyebilir. | TED | وعندما انتهينا من ذلك، في 16 ميللي ثانية، تستطيع الشبكة العصبية النظر إلي وجهي واكتشاف كل شيء حول وجهي. |
sinir ağı fiziksel deneyimleri yeniden yaratmanın bir yolunu bulmuş olabilir ama bu emsalsiz bir durum olurdu. | Open Subtitles | الشبكة العصبية. قد لاتكون عملت كما ينبغي. لربما تكرر الشاعر المادية، |
Washington Üniversitesi mezunuyum ve bilgisayarlı görme modellerini test etmek ve geliştirmek için kurulan, sinirsel ağ sistemi olan ''Darknet'' adlı bir proje üzerinde çalışıyorum. | TED | أنا طالب دراسات عليا فى جامعة واشنطن وأنا أعمل على مشروع يسمى "داركنيت" وهو إطار الشبكة العصبية لتدريب واختبار نماذج رؤية الكمبيوتر. |
(Kahkahalar) Peki bu farklı çelişkileri birbirine bağlayan ve yapılandıran sinirsel ağ da ne? | TED | (ضحك) ولكن بالطبع، ما هي الشبكة العصبية التي تساعد على وصلِ هذه التناقضات المختلفة وبنائها؟ |
ImageNet projesinin sağladığı bilgi zenginliği, sonunda "evrişimli sinirsel ağ" olarak ifade edilen makine öğrenme algoritmalarının özel bir sınıfıyla mükemmel bir şekilde eşleşmişti, öncülüğünü Kunihiko Fukushima, Geoff Hinton ve Yann LeCun'un yaptığı 1970 ve 80'lerin öncesindeki bir alan. | TED | وكما تبين لاحقًا، فإن ثراء المعلومات التي وفرها ImageNet كان متناغمًا بشكل كامل مع طراز معين من خوارزميات تعليم الحواسيب يُسمى الشبكة العصبية الملتفّة أسسها كونيهيكو فوكوشيما وجيف هينتون ويان لي كًن وذلك في السبعينات والثمانينات من القرن الماضي |
Çünkü aynı nöron ağları ateşlenir. | Open Subtitles | لأن نفس الشبكة العصبية المحددة هي التي تعمل |
Emin değilim ama o günleri görecek kadar yaşayacağımı umuyorum. Çünkü tüm bir insan konektomunu bulmak tüm zamanların en büyük teknolojik meydan okumalarından biri. | TED | لا ادري، ولكن قد أعيش لأشهد هذا اليوم. لأن إيجاد الشبكة العصبية البشرية كاملة هو أحد أكبر تحديات التكنولوجيا في كل العصور. |