"الشركةَ" - Translation from Arabic to Turkish

• şirketi
• Şirket
• şirketin
• şirkete

Babam o şirketi birbirimize yakın kalalım diye bırakmıştı.
أبي تَركَنا الشركةَ لذا كلنا نَبْقى على مقربة.

İyi bir tıp direktörünün tanımı şirketi para harcamaktan kurtaracak kişidir.
تعريف مدير جيد كَانَ شخص ما الذي يُوفّرُ مالَ الشركةَ.

İşte bu yüzden babam şirketi sana bırakmadı.
لهذا أَبّ أَبَداً أعطتْك الشركةَ.

Şirket bir yıllığına beni Japonya'ya gönderiyor.
الشركةَ سترسلني إلى اليابان لمدّة سَنَة.

Onların görüşüne göre bir Şirket değil, bir boru hattı satın aldılar.
موقعهم، أنهم يَشترونَ خط أنابيب لَيسَ الشركةَ

Pantolonu yapan şirketin birden fazla yapacağı aklına gelmedi mi?
لَيسَ هو محتملةَ الشركةَ التي باعتْ جَعلَ الجينزُ أكثر مِنْ فقط الزوج الواحد؟

siz ikiniz ben ve Karen şirketin içkili yat gezisinde.
الإثنان منك مَعي وكارين في جولة خمرِ الشركةَ البحريةِ.

Kimin için çalıştığını biliyoruz ve şirkete o bir milyon doları kazanacağımızı söylemeni istiyorum.
نَعْرفُ مَنْ أنت تَعْملُ ل، وأنا أُريدُك أَنْ تُخبرَ الشركةَ بأنّنا سَنَحْصلُ على الذي مليون دولارِ.

Yerime birini bulana dek şirketi oradan yönetebileceğimi söyledim.
أخبرتُه أنا يُمْكِنُ أَنْ أُديرَ الشركةَ بينما نَبْحثُ عن a بديل دائم.

şirketi ve insanları seviyorsun değil mi?
تَحْبُّ الشركةَ... وأنتي تَحْبين الناس؟

- şirketi birlikte yönetiyoruz.
أوه، نُدير الشركةَ سوية.

şirketi o yönetiyor.
أنه يُديرُ الشركةَ.

Bu şirketi 35 yıl önce kurdum.
أَسّستُ الشركةَ قبل 35 سنةً.

Üzgünüm baba,kalemimi Şirket mürekkebine batırmayı sevmem.
أسف,أبي, لا أَحْبُّ غَطّ قلمِي في حبرِ الشركةَ.

Şirket evraklarında sadece benim var.
اسمي الوحيدُ على ورقةِ الشركةَ.

Şirket departmanlar arası ilişkiye karşı mı çıkıyor?
أوه، يَعمَلُ الشركةَ تجّهم على عِلاقات interoffice.

şirketin soruşturma altında olduğunu duydum.
نحن هَلْ نحن موضع تحقيق؟ سَمعتُ الشركةَ موضع تحقيق

Eğer uzlaşma olmayacaksa ikinize de şirketin aftiflerininin bir listesini yapmanızı öneririm.
إذا أنت متناقض، أَقترحُ كلاكما أدرجْ أصولَ الشركةَ بشكل مستقل...

Demek istediğim; şirketin namına da sorumluluğu üzerime alarak, bir bakıma...
للشركةِ. أَعْني، ني على مصلحةِ الشركةَ أنْ يَكُونَ مسؤول عن الطريقِ ذلك...

- Bunu şirkete sormalısınız.
أنت يَجِبُ أَنْ تَسْألَ الشركةَ.