"الشكوك" - Translation from Arabic to Turkish

• şüphe
• şüphelerim
• şüpheler
• şüpheli
• şüphelerin
• kuşku
• şüpheye
• şüpheci
• kuşkular
• kuşkularım
• şüphelerini
• şüphelerimiz
• şüpheleniyordum
• Şüphenin
• kuşkuları

Adım iki; şüphe uyandırmadan hedefle senli benli konuşmaya çalış.
الخطوة الثانية : ابدأ التعارف مع الهدف بدون إثارة الشكوك

Er geç içime şüphe girer ve elimden geleni yaptım mı derim.
مؤخراً الشكوك تسللت الي وسأكون متعجباً اذا لم افعل كل شيء استطيعه

- Umurumda değil. - Benim de Noel hakkında şüphelerim var.
لا أهتم أنا أحياناً يكون عندي بعض الشكوك حول عيد الميلاد

Bilirsin, bir şey olduğu zaman tüm şüpheler kocanın üzerine yıkılıyor.
كما تعلم، كلما يحدث شىء فإنّ الشكوك دائماً تتجه نحو الزوج

Antenleri şüpheli durumu gösterdiğinde ağır ağır harekete geçen sigorta şirketim ne bulur.
والآن , ماذا ستكتشف شركة التأمين خاصتى عندما تنفذ الخطة وتنتابها الشكوك ؟

şüphelerin olması çok normal. Evlenme teklifi planlamadan oldu, öyle mi?
من الطبيعي بأن تكون لديك بعض الشكوك لذا التقدّم لم يكن مخطط له ، أليس كذلك ؟

Bu, yol boyunca hiç şüphe duymadığım anlamına gelmiyor.
لا يعني هذا أنه لم تساورني الشكوك طوال الطريق.

Bu hikayeyi paylaşıyorum çünkü şüphe ve korkular doğal ve normal.
وأشارك هذه القصة لأن الشكوك والمخاوف شيءٌ طبيعي وعادي.

Bu, hiç kimsenin aklına gelmeyen şüphe izlerini savcının zihnine yerleştirecektir.
انه سوف يضع المدّعى على المسار ليبعث الشكوك فى عقول كل فرد

İtiraf edin, Albay, bir kanun adamı olarak ufak da olsa, şüphe uyandıran bazı pürüzler olduğunu siz de hissetmiyor musunuz?
بالله عليك , أيها العقيد كضابط قانون ألا تظن أن هناك بعض الشكوك ؟

Söz konusu akşamda Yargıç Creary'nin hatırladıkları hakkında şüphelerim var.
تساورني الشكوك حول ذاكرة القاضي كريري في ذلك المساء المحدد

şüphelerim vardı ama sen haklı çıktın.
حسناً لقد كانت لدي بعض الشكوك و لكنكِ أثبتي بأني مخطيء

Tamam,tamam Kabul etmeliyim ki Todd hakkında şüphelerim vardı
حسنا. حسنا. انا اعترف انى لدى بعض الشكوك فى توود

Kennedy'nin komünizme karşı zaafı olduğuna dair şüpheler uyandı.
وبينما تزداد الشكوك أن كينيدي متساهل مع الشيوعية

şüpheler ve sorularla problemim yok.
ليس لدي أي مشكلة في تلقي الأستفسارات أو الشكوك

Şu an elimizdeki en sağlam şüpheli Lydon'ın oğlu, Carter.
أكثر متهم تحوم حوله الشكوك في الوقت الحالي هو ابنه,كارتر

Sonunda babamızla aramızdaki herşeyi kontrol altına almışken yine bu şüphelerin başlamak zorunda.
أخيراً الامور أصبحت تحت السيطرة مع أبي و يجب أن تبدأ مجدداً مع كل هذه الشكوك

Bizi de benzer bir şekilde öldürmek kesinlikle kuşku uyandırırdı.
سوف يثير ذلك الشكوك بالتأكيد إذا قاموا بقتلنا بنفس الطريقه

Son kararımızda herhangi bir şüpheye yer vermek istemeyiz değil mi?
نحن لا نريد أن تحوم الشكوك حول حكمنا الأخير.أليس كذلك؟

Ancak bu konuda çok fazla şüpheci yaklaşım var.
ومع ذلك، كان هناك الكثير من الشكوك حول ذلك.

Sana onu şimdi iletirsem kuşkular artar.
ستزداد الشكوك لو قمنا بتسليمه إليك في هذا الوقت.

- Ama henüz emin olamadım. Onunla daha önce de çalışmıştım ancak kuşkularım var.
لقد عملت معها أبدا، ولكن لدي الكثير من الشكوك.

Avrupalıların Amerikalılar hakkındaki tüm şüphelerini haklı çıkardıktan sonra diye düşünüyorum.
بعد إثبات كل الشكوك الأوربية فى الأمريكين .على ما أظن

Çok fazla emin değildik. Bazı şüphelerimiz vardı
لم نكن متأكدين كان لدينا بعض الشكوك

Deve yarışından beri şüpheleniyordum zaten.
منذ سباق الجمل، كنت املك بعض الشكوك

Onun kocasına duyduğunuz Şüphenin anlaşmamızı nasıl etkileyeceğini bilmiyorum.
لم أستطع معرفة العلاقة بين الشكوك حول زوجها و الإتفاق المبرم بيننا

kuşkuları size yönlendirmek için koymuştur.
والعصا تم وضعها هناك لأثارة الشكوك حولك,