Hemen hemen hiçbir Kuzey Koreli'nin ülkeden ayrılmaya izni yok. | TED | فعليا لا يسمح لاحد من الكوريون الشماليون مغادرة البلاد . |
Orada, donmuş nehrin ortasında, Kuzey Korelilerin özgürlükleri için verdikleri mücadele uğruna katlanmak zorunda kaldıkları soğuk havayı ve zorlu koşulları filme alıyorduk. | TED | عندما كنا في منتصف النهر المتجمد، كنا نصور فيلمًا عن ظروف الطقس البارد والظروف البيئية التي يواجهها الكوريون الشماليون عند السعي وراء حريتهم. |
Birleşik Devletler ordusu zafer kazanamadığında Kuzeyliler telaşa kapılıp değerli metallere hücum ederler. | Open Subtitles | عندما يعاني الأتحاد من الخسائر يصاب الشماليون بعدم الأستقرار و يشترون المعادن الثمينة |
Tanrı bilir, Kuzeyliler bu korkunç olaylardan ne anlam çıkaracaklar! | Open Subtitles | الرب أعلم ماذا سيفعل الشماليون ردًا على هذه الأحداث الشنيعة. |
Ama umarım Yankiler barışı korumamıza izin verir. - Ama, Ashley... | Open Subtitles | لكني مثل أبي أتمنى أن يدعنا الشماليون ننفصل عن الإتحاد في سلام |
tam olarak Kuzey Vietnamlıların duymak istediği şey. | Open Subtitles | هو ما يريده الفييتناميون الشماليون بالضبط |
Kuzey Vietnamlılar Güneyi 197 5'te istila ettiklerinde | Open Subtitles | لما سيطر الفييتناميون الشماليون على الجنوب عام 1975 |
Biz Def-con tuo'dayız, ve eğer Kuzey, Güneye girerse, büyük bir güçle girecek. | Open Subtitles | نحن عند مستوى الانذار الثانى. واذا ذهب الشماليون للجنوبيون سيخسرون انفسهم |
Biz Def-con tuo'dayız, ve eğer Kuzey,Güneye girerse, büyük bir güçle girecek. | Open Subtitles | نحن عند مستوى الانذار الثانى. واذا ذهب الشماليون للجنوبيون سيخسرون انفسهم |
Birkaç yıl önce Kuzey Koreli'lerin bunun gibi deneysel bir proje üstünde çalıştıklarını duymuştuk. | Open Subtitles | كان هناك إنتيل قبل سنوات قليلة الذي الكوريون الشماليون كانوا يعملون على مشروع تجريبي مثل هذا، |
Kuzey İttifakı komutanları Taliban'ın Kuzeydeki son kalesinin de düşmek üzere olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | قادة الحلقاء الشماليون يقولون بأن هذه هى اخر معركة لأخر نقطة حصينة لحركة طالبان |
Kuzeyliler, bu toprağı bizim hiç tanıyamayacağımız kadar iyi tanıyor. | Open Subtitles | الشماليون يعرفون عن أراضيهم ما لن نتمكن من معرفته إطلاقا |
Onları öldürmeseydim, Kuzeyliler beni zayıf sanacaktı. | Open Subtitles | إذا لم أقم بقتلهم, كان الشماليون ليظنو أني ضعيف |
Kuzeyliler teknelerinden çok uzağa gitmezler ve direk olarak savaş alanına düşmek istemezler. | Open Subtitles | هؤلاء الشماليون لا يرغبون أبدًا بالابتعاد عن سفنهم ولا يحبون أن يتم استدراجهم لمعركة مُخطط لها. |
Kuzeyliler savaşa gittiği için o kaleleri aldık. | Open Subtitles | لقد استولينا على هذهِ القلاع لان الشماليون ذهبوا للحرب |
Yankiler gelmeden önce buradan gitmeliyim! | Open Subtitles | قبل أن يحضر الشماليون وتتركين عملك بالمستشفى ؟ |
Korkak olabilirim ama, Tanrım! Yankiler Georgia'da! | Open Subtitles | لكن الشماليون دخلوا جورجيا كيف تمكنوا من ذلك ؟ |
Yankiler gelmeden git buradan Scarlett. | Open Subtitles | من الأفضل أن ترحلي يا سكارليت قبل أن يحضر الشماليون أنا لست خائفة أنتِ تعلمين أني لن أتركك |
Kuzeyli barbarlar, güçlerini artırarak tekrar ayaklanmış, yerel kuvvetlerimizin isyanı bastırması mümkün değil! | Open Subtitles | ، ثورة البرابرة الشماليون ازدادت قوة ! و قواتنا المحلية لا يمكنها قمعهم |
Siper kazdık ve siz Kuzeylileri iki gün boyunca uzakta tuttuk. | Open Subtitles | تموضعنا وصمدنا فيه ضدكم أيها الشماليون لمدة يومين |
Komikmiş,Bence Kuzeylilerin bildiği tek şey konuşmak. | Open Subtitles | ذلك مسلٍّ، لأني أشعر أن على غراركم أنتم الشماليون جلّ ما تفعلونه هو الكلام |
Bunu da, bildiğim tek yolla yapacağım. Ama acı çeken tek Güneyliler bizler değiliz Scarlett. | Open Subtitles | سأجني المال الكثير ولن يتمكن الشماليون أبداً من سلب تارا مني |