Bu kurban töreni olmadığı takdirde, Güneşin gökyüzünden aşağıya düşeceğine ve dünyanın sonunun geleceğine inanırlardı. | Open Subtitles | كانَ أولئكَ الناس مُقتنعين أنهُ بدون هذهِ الأُضحية ستقعُ الشمسُ من السماء و ينتهي العالَم |
Güneşin altı çok sıcaktır. Küçük sebzeleri kavurur. | Open Subtitles | الشمسُ حارة، مما يجعل خضرواتك تكون جاهزة |
Güneşin güneye doğru hareketi 3 gün boyunca durur, bu 3 günlük beklemeden sonra güneş, haç şeklindeki Güney takımyıldızının üzerinde yeniden yükselmeye başlar. | Open Subtitles | تَتوقّفُ الشمسُ عن تَحَرُّك جنوباً، على الأقل perceivably، لثلاثة أيامِ. وأثناء هذه الثلاثة المهلةِ النهاريةِ، تَستقرُّ الشمسُ على مقربة الصليبِ الجنوبيِ، أَو برج صليبِ. |
- Chloe, Güneş doğuyor. - N'olur söyle. | Open Subtitles | ـ (كلوي)، الشمسُ سترقُ قريبا ـ من فضلك فقط قلها |
Güneş doğuyor. | Open Subtitles | الشمسُ ستشتد |
Güneşin kızarttığı kemikleri bağırsaklarını yakar. | Open Subtitles | {\cHFF0000\3cH00FFFF}* بينما تقتلع الطيور عينيه * * و تقصّر الشمسُ عظامه * |
Güneş doğuyor. | Open Subtitles | الشمسُ تشرق. |