"الشهاده" - Translation from Arabic to Turkish

    • şahitlik
        
    • tanıklık
        
    • belgesi
        
    • tanık
        
    • GED
        
    Bana tatlı geçen bir saniyemi bile veremezsin. Eğer biri için şahitlik yaparsam DA için yaparım. Open Subtitles انتى حتى لا تستطيعى الحصول على بضع ثوانى لاداء الشهاده فيهم
    tanık bellek yitimi nedeniyle şahitlik edememektedir. Open Subtitles بأن الشاهد لا يستطيع الشهاده لأنه يدعي فقدان الذاكره
    Bay Polito, ben ya da polisten ya da savcının ofisinden biri tanıklık yapmanız için bir şey teklif ettik mi? Open Subtitles نعم سيد بيليتو هل تعرضت الى شخص ما في وحدة الشريف او مركز دي اي اجبرك او اغراك على الشهاده
    Bu kişilerin gelip tanıklık edeceğini sana düşündüren ne? Open Subtitles لماذا تعتقد ان هؤلاء الرجال سياتوا ويؤدوا الشهاده ؟
    Doktorlar sana temiz bir sağlık belgesi verdi. Open Subtitles لقد منحك الأطباء تلك الشهاده الصحيه الاطباء ؟
    GED sınavını geçmişim. Open Subtitles أجتزت أختبار الشهاده العامة
    tanık bellek yitimi nedeniyle şahitlik edememektedir. Open Subtitles بأن الشاهد لا يستطيع الشهاده لأنه يدعي فقدان الذاكره
    Cinayetle alakası yok onun. şahitlik yapmak istemiyorsa , zorlayamayız. Open Subtitles هو غير متورط فى الجريمه، ولا يريد الشهاده
    tanık. Şimdi şahitlik edebilirsiniz. Open Subtitles ايها الشاهد، تستطيع الشهاده الآن
    şahitlik de edemezsin. Open Subtitles ولا يمكنكِ الشهاده
    Eğer cezadan kaçarsa bu yalancı şahitlik olmaz mı? Open Subtitles اذا هي هربت من العقوبه فهل هذه الشهاده الخاطئه تعتبر جريمه !
    Ancak, Bay Stamphill sizi kendinize karşı tanıklık yapmanıza zorlayamaz. Open Subtitles وانت تجيب عن هذا السؤال .. وبالرغم من هذا ، السيد ستامفيل لا يستطيع اجبارك على الشهاده ضد نفسك
    Kulağa çok kuşkucu gelebilir ama Byron ve Ella gerçekten yeniden evlenirlerse ona karşı tanıklık etmesi gerekmeyeceği anlamına gelmez mi? Open Subtitles حسنا, تقنيا يبدو هذا جنون لكن اذا ايلا وبايرون تزوجوا الا يعني ذلك انها لاتستطيع الشهاده ضده?
    Seni çıkarmaları için zorlayabilirim böylece San Francisco mahkemesinde tanıklık edebilirsin. Open Subtitles استطيع ان اجبرهم على اخراجك ...لتؤدى الشهاده فى سان فرانسيسكو امام المحكمه القضائيه
    Ama kiralık katilleri tanıklık etmemi engellemeye çalışıyor. Open Subtitles ولكن جونس سيحاول منعي من الشهاده
    Doktorlar sana temiz bir sağlık belgesi verdi. Open Subtitles لقد منحك الأطباء تلك الشهاده الصحيه
    - Oh, evet, şu başarı belgesi. Open Subtitles .. -اوه , اجل , الشهاده
    O tanık kürsüsünde onu mahvettin ve çekip gittin. Open Subtitles انتي حرقتيها على بالعصا على طاولة الشهاده وذهبتي.
    GED sınavını geçmişim. Open Subtitles أجتزت أختبار الشهاده العامة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more