Bu mücadele; ahlâksızlığa, günaha, cazibeye, şehvet ve aç gözlülüğe karşı bir mücadeledir. | TED | هو صراع مع النفس، نضال ضد السوء والخطيئة والاغراء و الشهوة و الجشع. |
Bu akşam 10'da. şehvet, kışkırtma ve cinayet üzerine bir hikâye. | Open Subtitles | الّليلة في تمام العاشرة حكايةُُ عن الشهوة و الإغواء و القتل |
şehvet vardır, ki bu sadece seks yapma isteğidir. | TED | هناك الشهوة ، وهي مجرد الرغبة في ممارسة الجنس. |
Her zaman şehvetin yedi ölümcül günahlar arasında en iyisi olduğunu düşünmüşümdür. | Open Subtitles | أنا دائماً أجد الشهوة لتكون أعظم الخطايا السبع المميتة |
Hiç mi Erotik gelmiyor sana? | Open Subtitles | أليس فيه ولو جزء يسير من إثارة الشهوة حتى؟ |
O, doğuştan günahkar. şehvet kalbini kemiriyor. | Open Subtitles | لقد ولد خاطئا بطبيعته و الشهوة تأكل قلبه |
şehvet ve açgözlülük, ahlak ve terbiyenin yerini aldı | Open Subtitles | الشهوة و الطمع حلّت مكان اللباقة و الأخلاق |
Tamam. Ne yazık ki içine giren şey şehvet. | Open Subtitles | حسناً، لسوء الحظ إنَّ ماقد أصابكِ هو الشهوة |
Birden fazla kadınla evlenmeye yönelten şey iman idi şehvet değildi. | Open Subtitles | فكان ذلك من واقع الإيمان لا الشهوة هو الذى ألهم الرجال لإتخاذ أكثر من زوجة |
şehvet, umutsuzluk ve delilikle savaşamayız ama büyüyle savaşabiliriz. | Open Subtitles | الشهوة ، و اليأس ، و الجنون لا يمكننا أن نحاربهم لكن يمكننا أن نحارب السحر |
Belki de bu aşk ve şehvet arasındaki farktır işte. | Open Subtitles | ربما هذا أخيراً الفارق بين الحب و الشهوة |
Onun gelmesi her zaman bir kaç ufak göz atışa bir kaç şehvet düşkünü bakışa ve erkeklerin onu kesmesine neden olurdu. | Open Subtitles | ظهورها المفاجئ كان مؤكداً دائماً أن يجذب بعض نظرات الإعجاب نظرات الشهوة و بعض المعاكسات المباشرة |
Asıl önemli nokta, sen böylesine yanlış bir şeyi sadece şehvet için yapacak birisi değilsin. | Open Subtitles | قصدي هو أنكِ لست المرأة التي تفعل شئ خاطئ كهذا بدافع الشهوة |
Bu melek ve şeytanın aşk ve şehvetin bir gösterisi. | Open Subtitles | هذا عمل شيطاني . . عمل الشياطين و الملائكة، الحب و الشهوة |
İncil bize, içimizdeki şehvetin evlilik bağlamının dışında kullanıldığında günah olacağını söylüyor. | Open Subtitles | الكتاب المقدس يعلمنا أن الشهوة في قلبك هي خطيئة عندما تفعلها خارج سياق الزواج |
sadece içimizde var olan, bu derin Erotik oyun alanına doğru. | Open Subtitles | إلى أرض الشهوة العميقة تلك الموجودة في داخلنا فقط |
Yan etkileri var biliyorum ama, çişini tutamama sona eriyor ve hastaların çoğunda cinsel bozukluk | Open Subtitles | هناك اعراض جانبيه محتملة، لكن الشهوة الجنسية تقل العجز الجنسي يمكن معالجته بأي شيء بالفياجرا، إلى النفخ القضيبي |
Duyduğum an çığlığı arzu dolu bir çığlık sandım. | Open Subtitles | حسناً، لا. في ذلك الوقت ظننتُ أنّه صوت نابع من الشهوة. |
Kıskançlık ve ıslaklık. Çünkü senin azgın biri olduğunu bilecek. | Open Subtitles | الغيرة و الشهوة لأنها ستعلم أنك شبق0 |
Ayrıca bakire bir tanrıçadır, seks onun dünyasında yer almaz, herhangi bir erkeksi arzunun sınırları ötesinde yer almaktadır. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنها آلهة عذراء، ليس للجنس مكان في عالمها، إنها في الواقع بعيدة عن مبلغ الشهوة لأي رجل. |
Ben şehvetten patlayacağım. Şey, ben... | Open Subtitles | سأتفجّر من الشهوة |
Şehveti kendileri sağlayabilirler ama ölü kısmını dışarıda aramalılar. | Open Subtitles | الشهوة هم يعرضونها بأنفسهم. لكن يجب أن يبحثوا في مكان آخر عن الأطراف الميتة. |
Avcının kanının güçIü bir afrodizyak olduğunu söylediklerini duymuş muydun? | Open Subtitles | ألم تسمعهم يقولون بأن دماء المبيدة تثير الشهوة الجنسية |
Balık türleri için, en kuvvetli afrodizyaktır. | Open Subtitles | مثير الشهوة الجنسية القوي المعروف للأسماك |