Ve düşündüğün zaman, doğru şeyi yapacağından eminim. | Open Subtitles | و أنا على يقين أنك عندما تفعل , ستتخذ و تفعل الشىء الصحيح. |
Sırf konuşmak için değil, doğru şeyi yapman için. | Open Subtitles | ليس فقط للكلام معى و لكن لعمل الشىء الصحيح |
İkimiz de yapılacak doğru şeyi biliyoruz. | Open Subtitles | كلانا يعرف الشىء الصحيح الذى يجب علينا فعله. |
bir şeyi bilmeni istiyorum, doğru olanı yaptığını düşünüyorum ve... | Open Subtitles | أريدك فقط أن تعرفى أننى أظن أنك تفعلين الشىء الصحيح |
O zamandan beri her gün düşünürüm... ..acaba doğru olanı mı yaptım? | Open Subtitles | منذ ذلك اليوم وأنا أتساءل هل فعلت الشىء الصحيح ؟ أتعلم جونز؟ |
doğru şey birbirimizi bir daha asla görmemek mi yani? | Open Subtitles | لكن هل عدم رؤيتنا لبعضنا ثانية هو الشىء الصحيح ؟ |
Bazen doğru şeyi yapmak, doğru şeyi yapmak değildir. | Open Subtitles | أحياناً يكون فعل الشىء الصحيح لا يعني بالضرورة فعل الصواب |
Bazen doğru şeyi yapmak, doğru şeyi yapmak değildir. | Open Subtitles | أحياناً يكون فعل الشىء الصحيح لا يعني بالضرورة فعل الصواب |
Biliyorsun doğru şeyi yaptı. | Open Subtitles | لكن أثناء معاقبتك له, اعلم هذا: لقد فعل الشىء الصحيح |
doğru şeyi yapmamız hepimizin çıkarına olacak. | Open Subtitles | ، و الآن ، و لمصلحة كل شخص فينا . سنفعل الشىء الصحيح |
Herneyse, Umarım siz kızlar burada Theta pi de öğrendiğiniz şeylerle ... bu dünyanın dışına hazırsınızdır, her zaman doğru şeyi yapmak için rehberiniz size yardımcı olacaktır. | Open Subtitles | على أى حال أتمنى أن تكن مستعدات للخروج إلى العالم مع الأشياء التى تعلمتوها هنا والتى سوف ترشدكم إلى فعل الشىء الصحيح |
Zamanı geldiğinde doğru şeyi yapacağından emin olamam. | Open Subtitles | لايمكنى التأكد أنه سيفعل الشىء الصحيح حين يأتى الوقت |
Tanrı'ya doğru şeyi yaptığımızı göstermesi için dua ediyorum. | Open Subtitles | وانا اصلى للرب من اجل ان يرشدنى ان كنا نقوم بعمل الشىء الصحيح |
doğru şeyi... doğru zamanda yapacağım. | Open Subtitles | سوف افعل الشىء الصحيح فى الوقت المناسب |
Sonra Scout ve Jim'le konuştuğunda toplum için doğru şeyi yapmak istemediğini anlıyorsun. | Open Subtitles | " و عندما يتحدث ل " سكوت " و " جيم تعرف انه لا يرغب بفعل الشىء الصحيح |
Hayır. doğru olanı yaptın. Bu benim hatam. | Open Subtitles | لا ، لقد فعلتِ الشىء الصحيح هذا خطئى ، كان يجب ان اخبرها |
Yani , bu Lisa için çok önemli birşey, ve sanırım siz doğru olanı yapıyorsunuz. | Open Subtitles | انا اعنى انا اعرف انه يعنى الكثير لليزا وانا اعتقد انك تفعل الشىء الصحيح |
doğru olanı yapmak ve buna rağmen kazanmak da mümkün. | Open Subtitles | من الصعب أن تفعل الشىء الصحيح و تبقى الفائز |
O kızın hamile olduğunu öğrendiğimde doğru olanı yaptığımı biliyordum. | Open Subtitles | عندما وجدت هذه البنت قد أصبحت حامل فى طفل أنا أعلم أننى فعلت الشىء الصحيح |
Eğer aradığınız çocuklar bunlar olsaydı doğru şey yapılırdı. | Open Subtitles | كنت سأفعل الشىء الصحيح . لو كانوا هم الفاعلين |
Eğlenceliydi, beni yanlış anlama ama doğru şey olsaydı bu, şu an iyi hissederdin. | Open Subtitles | كان مسليا , لا تفهميني خطأ ...لكن ...اذا كان, هذا هو الشىء الصحيح الذى يجب عمله لكنت الان تشعرين جيدا |