"الشيءُ الوحيدُ الذي" - Translation from Arabic to Turkish

    • tek şey
        
    Ama beni mutsuz edebilecek tek şey bu, değil mi? Open Subtitles لكن ذلك الشيءُ الوحيدُ الذي يُمْكِنُ أَنْ يَجْعلَني حزين، حقّ؟
    Aklımıza gelebilecek tek şey bu. Open Subtitles ذلك الشيءُ الوحيدُ الذي نحن يُمْكِنُ أَنْ نَعتقدَ.
    Sinir uçlarındaki baskı, onu acıdan kurtaran tek şey, ...bu yüzden onu acele hareket ettirmeliyiz. Open Subtitles إنّ ضغطَ نهاياتِ عصبِها الشيءُ الوحيدُ الذي يَبقيها مِنْ الإغْماء مِنْ الألمِ، ونحن يَجِبُ أَنْ نُحرّكَ صومَها.
    Ve bu bizim ona veremeyeceğimiz tek şey. Open Subtitles و ذلك الشيءُ الوحيدُ الذي لا نستطيع إعطائه
    Kabuslarımı durduran tek şey bu. Open Subtitles ذلك الشيءُ الوحيدُ الذي يُوقفُ الكوابيسَ
    Çok soğuk! Beni hayatta tutan tek şey ayırdığım çok az şarap. Open Subtitles البردُ قارس، و الشيءُ الوحيدُ الذي يُبقيني حيّة، هو النبيذ القليل الذي أدّخره.
    Çünkü beni hayatta tutan tek şey o. Open Subtitles لأنه الشيءُ الوحيدُ الذي يَبقيني على قيد الحياة
    Bu bina yanıyor olsa kurtaracağım tek şey. Open Subtitles نعم، هو الشيءُ الوحيدُ الذي سأحتفظ به إذا احترقت البنايةِ.
    Ailemden bana kalan tek şey. Open Subtitles إنّه الشيءُ الوحيدُ الذي أملكه... مِن والدَيّ.
    Bu onu itaat ettiren tek şey. Open Subtitles - انة الشيءُ الوحيدُ الذي علي الدرب
    Tyler'ın her şeyden çok istediği tek şey ailesinin tekrar bir araya gelmesi. Open Subtitles {\pos(190,210)}الشيءُ الوحيدُ الذي يريده (تايلر) أكثرَ من أيّ شيءٍ آخر، هو عودةُ لمّ شملِ عائلته.
    Ve Anna'nın ona veremeyeceği tek şey bu. Open Subtitles و هو الشيءُ الوحيدُ الذي لا تستطيعُ (آنا) أن تمنحه له.
    Anna'nın, Tyler'a veremeyeceği tek şey ailesinin yeniden birlikte olması... Open Subtitles الشيءُ الوحيدُ الذي تعجزُ (آنا) عن تقديمه لـ (تايلر)، هو لمّ شملِ عائلته مجدّداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more