Hangi saygın avukat ya da doktor bu şeyi sürer? | Open Subtitles | الآن، هذا لمحامي أو طبيب محترم هل يقود هذا الشيء الآن ؟ |
İster inan, ister inanma ama şu anda ikimiz de aynı şeyi istiyoruz. | Open Subtitles | صدقاني أو لا، ولكننا بحاجة لنفس الشيء الآن. |
- Uh, şu anda biraz sinirli... ama iyi dileklerinizi aktaracağımdan emin olabilirsiniz, tamam mı? | Open Subtitles | إنها مشغولة بعض الشيء الآن, ولكنني سأحرص على تبليغها إطرائكم, حسنا؟ |
Şu meseleyi şimdi mi çözelim, yoksa beni resitale geç bırakmaya kararlı mısın? | Open Subtitles | يجب علينا تسوية هذا الشيء الآن أم أنك تنوي تأخيري على الحفل ؟ |
Tatlım, bazen hayatımızda tekrar elde edemeyeceğimiz anlar vardır ve seni tanıyorum eğer gidip oğlunla şimdi konuşmazsan sonsuza kadar aklından çıkmayacaktır. | Open Subtitles | عزيزتي هناك لحظات في حياتك لا يمكنك استعادتها وأنا أعرفكِ, إن لم تتعاملي مع هذا الشيء الآن فسوف يطاردكِ للأبد |
Eğer yasakladıkları bu şeyi yaparsan, artık o gruba ait olamayız. | Open Subtitles | إذا فعلت هذا الشيء الآن الذي يحرّمونه فإننا لن نعد جزءاً من تلك المجموعة |
Evde birkaç şeyi netleştirmeye çalışıyorum. Şu sıra biraz daha zor oluyor bu. | Open Subtitles | أحاول تسوية بعض الأمور في البيت الوضع عصيب بعض الشيء الآن |
Bir şeyi yok da işler biraz değişik şimdi. | Open Subtitles | إنه بخير، لكن... الأشياء مختلفة بعض الشيء الآن. |
Yağlayın bu şeyi. Derhal! | Open Subtitles | أدهن هذا الشيء الآن |
Bu şeyi yakalayamayız. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نقبض على هذا الشيء الآن... |
Öldür hemen şu şeyi! | Open Subtitles | أنهي هذا الشيء الآن |
Sanırım gitmeyeceğim, anne. şu anda biraz meşgulüm. | Open Subtitles | اعتقد انني سأتجاهل هذا الموضوع يا أمي انا مشغولة بعض الشيء الآن |
Bunu şu anda bitirebiliriz. | Open Subtitles | نحن يمكن أن نتوقّف هذا الشيء الآن. |
şu anda bunları anlaman pek mümkün değil. | Open Subtitles | أعني, لايمكنكِ فهم هذا الشيء الآن |
şu anda onun içinde birinin numarası var. | Open Subtitles | رقم شخصٍ ما على هذا الشيء الآن. |
Scottie, şu anda biraz meşgulüm ve akşama da planım var. | Open Subtitles | (سكوتي) أنا مشغول بعض الشيء الآن ولدي خطط الليلة |
Adamlarımızı ara. Bunu şimdi yapmalıyız ve işler çirkinleşebilir. | Open Subtitles | استدعي الرفاق , علينا أن نفعل هذا الشيء الآن , و يمكن أن يكون فوضوى |
Bu biraz rahatsız edici, o yüzden senden istediğim şimdi ben ilk iğneyi yaparken, kocaman bir nefes alıp, öksürmen. | Open Subtitles | انه غير مريح بعض الشيء الآن سأعطيك الحقنة الأولى خذي نفس عميق وأسعلي |
şimdi bu şey kullandığı gibi görünüyorsun | Open Subtitles | يبدو أنك إعتدت على إستخدام ذلك الشيء الآن |