ama boyutuna aldanmayın. Bu küçük şey beynin tamamındaki nöronların neredeyse yarısını içeriyor. | TED | ذلك الشيء الصغير يحوي نصف عصبونات كامل الدماغ. |
Gördün mü, bu küçük şey bir periskop gibi. | Open Subtitles | أترى، هذا الشيء الصغير اصبح بمثابة منظار |
Bir gün küçük bir şeydi ve sonra o küçük şeyi bacağımdan ayıramaz oldum. | Open Subtitles | اعلم في يوم هو شيء صغير وقبل ان تعلم هو ذلك الشيء الصغير الذي لا استطيع الفكاك منه |
- Bu Minik Şey de hoşuma gitti. | Open Subtitles | أتعلميّن أنا أحبُ هذا الشيء الصغير ايضاً |
Sana verdiğim o küçük şey yanında mı? | Open Subtitles | أمازال لديك هذا الشيء الصغير الذي أعطيتك أياه؟ |
Bu küçük şey için içeri gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل تحب أن تدخل في ذلك الشيء الصغير الآن؟ |
Bundan başka.. eğer diyetine protein koymazsan bu küçük şey sana nasıl çocuk verir. | Open Subtitles | إضافة إلى ذلك، كيف يمكن لهذا الشيء الصغير جدا أن يعطيك بيتاً مليئاً بالأطفال |
Oradaki küçük şey, güneşten sonraki ilk ebedi enerji kaynağıdır. | Open Subtitles | هذا الشيء الصغير هو المصدر الأول للطاقة. إنها كالشمس. |
Yani sence bu küçük şey o adamları kararmadan korudu mu? | Open Subtitles | تقول أنّ هذا الشيء الصغير وقاهما من فقدان الوعي؟ |
Bu küçük şey insanların bilincini kaybetmesini mi önlüyor? | Open Subtitles | هذا الشيء الصغير يمنع الناس من فقدان الوعي؟ |
-John. Johnny. Benim için bu küçük şeyi yaparsın diye düşündüm. | Open Subtitles | جوني , ظننت أنك قد تفعل هذا الشيء الصغير لي |
-John. Johnny. Benim için bu küçük şeyi yaparsın diye düşündüm. | Open Subtitles | جوني , ظننت أنك قد تفعل هذا الشيء الصغير لي |
Bu küçük şeyi aldığımda, kendimi daha modern hissetmemi sağladı. - Denemek ister misin? | Open Subtitles | حينما أضغك هذا الشيء الصغير يجعلني أكون أكثر وعياً |
Bu Minik Şey artık bir kurt, millet. | Open Subtitles | هذا الشيء الصغير من الآن وصاعداً اصبح ذئباً يا رفاق |
Hayır, sen değil Minik Şey. | Open Subtitles | لا، ليس انت ايها الشيء الصغير الجميل |
Muhtemelen söyleyeceğin, hangi ufak şey, bende herhangi bir ilgi uyandıracak? | Open Subtitles | ما الشيء الصغير الذي ستقولينه الذي قد يكون ذا أهمية بالنسبة لي؟ |
Bu minicik şey 90 kiloluk adamı mı devirmiş yani? | Open Subtitles | هل تخبريني بأن هذا الشيء الصغير أسقط رجلاً بحجم 200 باوند ؟ |
Sanırım şu ufak şeyi şurdan çözersem ve şunu da şuraya indirirsem. | Open Subtitles | أعتقد لو فككت هذا الشيء الصغير هنا وننزل هذا هنا |
Önce Minik Şeyi alacağız, sonra onu yetiştirip güçlü, bağımsız bir kadın yapacağız. | Open Subtitles | أولاً، سنأخذ الشيء الصغير ونربيها لتصبح إمرأة مستقلة قوية |
- Ben yavaşça küçülürken o küçücük şey her geçen gün büyüyor. | Open Subtitles | -إنني أتقلص ببطء ... بينما ذلك الشيء الصغير يزداد نمواً يوماً بعد يوم |
Bu küçük şeyin ne denli serinlettiğine şaşacaksın. | Open Subtitles | ستدهشين من كمية النسيم الذي يطلقه هذا الشيء الصغير |
Bu taze ve çıtır şeyin sizinle kalmasına izin mi verdin? | Open Subtitles | هل تركت هذا الشيء الصغير الجديد يعيش معك؟ |
Bir adamın hayatının böyle minicik birşeye bağlı olduğunu düşünsene. | Open Subtitles | أتخيل حياة الرجل وحسب. تتدلى من هذا الشيء الصغير. |