Biz bu lanet şeyi yakalayana dek bütün sensörleri kapatın. | Open Subtitles | اوقف جميع مجسات الحركة حتى نستطيع امساك هذا الشيء اللعين |
Bize söylediği gibi bu lanet şeyi reaktör çekirdeğine atacağız. | Open Subtitles | سنرمي ذاك الشيء اللعين إلى النواة كما طلب منا الكابتن |
Birini yaralamadan kaldır şu lanet şeyi. | Open Subtitles | ضع ذلك الشيء اللعين جانباً قبل أم تؤذي أحداً بها |
Burada olmalıydı. kahrolası şeyi taşımış olmalılar. | Open Subtitles | لابد وأنهم تحركوا بهذا الشيء اللعين |
Sigorta kutusunu arıyordum, neredeyse o lanet şey. | Open Subtitles | أنا أبحث عن الصندوق الكسّارَ, حيثما يكون الشيء اللعين |
Bütün paramı Kraliçeye, şu lanet şeyi almak için harcadım. | Open Subtitles | لقد أنفقت كل نقودي على هذا الشيء اللعين للملكة. |
Özrün o lanet şeyi geri getirmez, değil mi? | Open Subtitles | آسف الأسف لن يُعيد الشيء اللعين مُجدداُ,صحيح؟ |
Bu lanet şeyi 86'ya bir yol bulmak için daha çok zaman harcamanızı öneririm. | Open Subtitles | أقترح بأنكى تقضى مزيداً من الوقت لإكتشاف طريقة ل 86 هذا الشيء اللعين |
Ciddiyim. Alın şunu. Bu lanet şeyi evimden çıkarın! | Open Subtitles | أعني هذا، ارفعه أبعد هذا الشيء اللعين من منطقتي |
Neden bu lanet şeyi yaparım dedim ki? . | Open Subtitles | لا أملك أدنى فكرة عن لماذا قلت أني سأفعل هذا الشيء اللعين. |
-Sen giy şu lanet şeyi. Hank, Lars'a yardım et olur mu? | Open Subtitles | فقط ضع هذا الشيء اللعين عليك هانك، ساعد لارس، هل تفعل؟ |
-Sen giy şu lanet şeyi. Hank, Lars'a yardım et olur mu? | Open Subtitles | فقط ضع هذا الشيء اللعين عليك هانك، ساعد لارس، هل تفعل؟ |
Yarın biraz soğuk yiyerek arabayı kullancaksın ancak daha sonra bu lanet şeyi buradan çekiciyle aldırıp yere brillo süngeri döşeteceğim. | Open Subtitles | ربّما تتعرض للتيارات الهوائيّة قليلاً حينما تقود للعمل غداً لكن سأنزع ذلك الشيء اللعين من هنا وأسوّيه في وسادات |
Çıkarın o lanet şeyi oradan, benim tavşan kulak antenlerim bile daha iyidir. | Open Subtitles | نزل الشيء اللعين كنت بحال أفضل مع آذن الأرنب |
kahrolası şeyi ben yapmadım! | Open Subtitles | -لماذا ؟" " "أنا لم أبني هذه الشيء اللعين" |
Takımımız, bu lanet şey caddeye çıkmadan önce, kanalizasyonda bir çocukla karşılaşmış. | Open Subtitles | الفريق إلتقى مُصادفةً بشاب في دهاليز المجاري قبل أن يهرب هذا الشيء اللعين إلى الشارع |
Ne zaman birisi şu lanet şeye dokunsa uzaylı büyüsüyle çarpılıyor. | Open Subtitles | في كل مرة أي أحد يلمس هذا الشيء اللعين يتعرضون إلى عاصفة من هراء الفضائيين |
Lucian İttifakı tam da şu lanet şeyin menzilindeyken çevirmeyi başardı. | Open Subtitles | تحالف لوشيان قاموا بالإتصال بالبوابة عندما كان ذلك الشيء اللعين في مدانا |
Yeter artık. Ver şu siktiğimin şeyini. | Open Subtitles | اعطنا هذا الشيء اللعين. |
Açıkçası, o boktan şeyi istemiyorum bile. | Open Subtitles | لكن الحقيقة، لم أكن أريد ذلك الشيء اللعين. |
Bugün o gün ve bu lanet şeyden şimdi kurtulacağız. | Open Subtitles | اليوم هو اليوم الموعود وسنتخلص من هذا الشيء اللعين |
Kahrolası şey çalışmıyor bile. Hayır, demişlerdi ki... | Open Subtitles | ذلك الشيء اللعين ليس مفتوحاً حتى |
Sen sorumlu değilsin, Charlie. Senin hatan değildi. İçindeki kahrolası şeyin suçu. | Open Subtitles | لست مسؤولا عن هذا، ليس خطأك إنه هذا الشيء اللعين داخلك |
Bu lanet olasıca şeyi alıp pencereden atacağım. | Open Subtitles | سوف اخذ هذا الشيء اللعين و ارميه عبر النافذة |
Hayır, hiçbir şeyi imzalamıyorum. Çıkar şu şeyi geminden. | Open Subtitles | لن أوقع على شيء أبعد هذا الشيء اللعين عن سفينتي |
Şu lânet şeyi tamir etmem gerek. | Open Subtitles | حسناً يجب علي إصلاح هذا الشيء اللعين |
O lanet şeyle diğer günlerde de kendimi yakarım. | Open Subtitles | انا احرق نفسي بهذه الشيء اللعين كل يوم |