Bin değişik nedenden dolayı, her zaman doğru şeyi yapmalıyım, değil mi? | Open Subtitles | لألف سبب مختلف وأنا دائماً ما أقوم بفعل الشيئ الصحيح ، صحيح ؟ |
Sanırım delikanlı olup, doğru şeyi yapmanın zamanı geldi. | Open Subtitles | أظن أنه قد حان الوقت لأكون رجلاً وأفعل الشيئ الصحيح |
Arkadaşım Rose olsaydı, şu anda tam olarak doğru şeyi söylerdi. | Open Subtitles | صديقتي, روز, الآن كانت ستقول الشيئ الصحيح |
doğru olanı yapmaya çalışıyorum ama bunların hiçbiri bana doğru gelmiyor. | Open Subtitles | أحاول فعل الشيئ الصحيح لكن لا أحد منها يبدو صالحا لي |
- Sizler doğru olanı yapıyordunuz hâlbuki sizin yaşınızdaki diğer çocuklar... | Open Subtitles | أعني ، ها أنتم يا شباب تفعلون الشيئ الصحيح .. الشيئ الذكيّ .. بينما فتيان كُثر في مثل عمركم |
doğru şey olduğunu düşünüyorum. | Open Subtitles | أعتقد أنه الشيئ الصحيح الواجب فعله |
Tamam, bilmiyordum ama doğru şeyi yapacağına bir inanayım dedim. | Open Subtitles | حسناً، لم أكن أعلم، ولكني أخذت قفزة إيمانية، في أنك ستفعل الشيئ الصحيح |
Hayatını düzene sokmaya başladığını, sorumluluklarını aldığını, bir adım atıp, doğru şeyi yaptığını görecek. | Open Subtitles | سيرى أنّك تستعيد حياتك وتعتني بمسؤولياتك وتنهض وتفعل الشيئ الصحيح |
Senin dünyanda insanlar her zaman doğru şeyi yapar iyiler her zaman kazanır ve iyi olan kızı kapar. | Open Subtitles | لكن في عالمك الناس دائما يقومون بفعل الشيئ الصحيح الجانب الطيب دائما يفوز والرجل الرائع يظفر بالفتاة |
Bazen doğru şeyi yapmanın bedeli de budur. | Open Subtitles | حسناً ، أحياناً هذا هو ثمن فعل الشيئ الصحيح |
Bazen doğru şeyi yapmanın bedeli de budur. | Open Subtitles | حسناً ، أحياناً هذا هو ثمن فعل الشيئ الصحيح |
sadece doğru şeyi yaptığınızdan emin değilim. | Open Subtitles | أنا فقط لست متأكده بأنه الشيئ الصحيح |
Hayatında bir kez olsun doğru şeyi yap. | Open Subtitles | لمرة في حياتك، أفعل الشيئ الصحيح |
doğru olanı yapmanın senin için yeterli olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | لقد كُنت أعتقد بأني إن فعلت الشيئ الصحيح سيكون هذا كافياً بالنسبة لك |
Hayır, doğru olanı yaptım. Gitmeliydi. | Open Subtitles | كلا ، لقد فعلت الشيئ الصحيح ، بتركها تذهب |
- Hayır. Hayır, hayır. doğru olanı yaptın ve bu da kanıtı. | Open Subtitles | لا ، لا ، لا ، لقد فعلتِ الشيئ الصحيح و هذا هو الإثبات |
Belki de bunu anlayamayacak kadar gençsin Ajan Aubrey ancak doğru olanı yapmak çok nadiren kolay olanı yapmakla aynıdır. | Open Subtitles | مم ربما أنت فقط أصغر من أن تفهم هذا عميل أوبري لفعل الشيئ الصحيح نادراً ما يكون نفس فعل الشيء السهل |
doğru olanı yaptığımızı düşünüyordum ama değilmiş. | Open Subtitles | فكرت باننا سوف نفعل الشيء الصحيح، ولكن لكن هذا ليس الشيئ الصحيح |
Kafayı doğru olanı yapmaya pek de takmamıştım. | Open Subtitles | لم أكن مهووسة بعمل الشيئ الصحيح |
Herkes bunun yapılması en doğru şey olduğu hakkında hemfikir. | Open Subtitles | الجميع موافق إنه الشيئ الصحيح لنقوم به |
Ama eminim baban dogru seyi yapacaktir. | Open Subtitles | لكنني متأكد أن أباك سيفعل الشيئ الصحيح |
Sevgili kızım. Seni 18 yıl önce evlatlık verdim, çünkü bunun iyi bir karar olacağını düşünmüştüm. | Open Subtitles | ابنتي العزيزة, اعطيتك للتبني قبل 18 سنة لانني اعتقدت انه الشيئ الصحيح |