Av mevsimi değilken, avcılar hep aynı yerlere yiyecek bırakır. | Open Subtitles | في غير فصولهم, الصائدين يضعون أطعه دوماً في نفس المكان |
Ama avcılar zaman zaman buraya uğrar. | Open Subtitles | لكن الصائدين يمرون إلى هنا من اليوم للآخر |
Bu başka avcılar için leşten, pay alma şansı demek. | Open Subtitles | معطيين الصائدين الأخرين فرصة للإقتيات... . |
Hainin, kristali avcılara götürmediğini biliyoruz. | Open Subtitles | - نعلمُ أن الخائن لم يكن يجلب البلورات إلى الصائدين |
Bizi diğer avcılara yönlendirebilirdi. | Open Subtitles | كانت ستدلنا على الكثير من الصائدين |
Korucu Ayres bana kaçak avcılarla ilgili olayı anlattı. | Open Subtitles | الحارسة (آيرز) أخبرتني عن مُناوشتك مع الصائدين بدون إذن. |
Hâlâ avcılarla anlaşma yapan bir sen olduğunu düşünürsek söyle bakalım bize Eben o gücü nasıl kazandı? | Open Subtitles | طالما أنكَ مازلت ذلك الشخص الذي مازال يعقد الإتفاقات مع الصائدين... أخبرنا من أين أتي (إيبين) بتلك القوة؟ .. |
John Blackwell avcılar hakkında hepimizden daha çok şey biliyor. | Open Subtitles | (جون بلاكويل) يعلم الكثيرَ بشأن الصائدين أكثرَ من أي احدٍ منا |