İşin aslı ben çocuğun bir erkek olmanın bir yolunu aradığını düşünüyorum. | Open Subtitles | الحقيقة هي أنني اظن أن ذلك الصبي كان يبحث عن طريقة لكي يكون رجلاً |
Ölüm sonrası raporları,çocuğun kanında sarhoş edecek miktardan fazla alkol bulunduğunu söylüyor. | Open Subtitles | حسناً تقرير الشرطة يقول بأن مستوى الكحول لدى الصبي كان أعلى من الحد المسموح |
Bu konuda daha da ilginç olan, benim bu kadar hırslı olmama rağmen sınıfı sopayla devriye gezmeye hiç niyeti olmayan bu çocuğun sevimli, naif bir ruhu vardı. | TED | لكن الشيء الأكثر إثارة حول هذا الأمر هو أن ذاك الصبي كان لطيفًا ومسالمًا غير مهتم بالقيام بدوريات في القسم حاملًا عصا بيده، بينما كنت أتوق إلى القيام بذلك الأمر. |
Bu havada sizi getirdiğim için üzgünüm dedektif ama Çocuk çok ısrarcı. | Open Subtitles | آسف على احضارك بمثل هذا الطقس أيها المحقق، لكن الصبي.. كان مُلِحًا |
O Çocuk sabah dükkandaydı. | Open Subtitles | ذاك الصبي كان هنا في المتجر منذ برهة هذا الصباح |
Çocuk, gerçek olduğunu anlamaları için onlara zaman tanıyormuş. | Open Subtitles | الصبي كان هادئاً اعطاهم الفرصه ليقرروا إن كان شخصاً |
çocuğun bir avukatı vardı, değil mi? | Open Subtitles | الصبي كان لديه محامي، أليس كذلك؟ |
Evet ama bu çocuğun tamamen kötü olduğu anlamına gelmez. | Open Subtitles | نعم، لكن ذلك لا يعني إن الصبي كان سيئاً |
Ayrıca darbe çatlağının çocuğun karşı koyduğu anlamına geldiğini de biliyorum Bones. | Open Subtitles | كما أنني أعرف أيضاً بأن كسور الحركات الدفاعية تعني بان الصبي كان قد قاوم يا " بونس |
çocuğun böyle yeteneği olduğunu bilmiyordum. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ان الصبي كان ذلك فيه. |
Ama çocuğun, Chris'in görevindeki hedef olduğundan emin değildi. | Open Subtitles | ولكنها لم تكن متأكدة بأن الصبي كان الهدف وراء مهمة (كريس). |
Angie, çocuğun Asyalı olduğunu söylemişti. | Open Subtitles | إنجي) تقول الصبي كان آسيوي) |
Çocuk, gerçek olduğunu anlamaları için onlara zaman tanıyormuş. | Open Subtitles | الصبي كان هادئاً اعطاهم الفرصه ليقرروا إن كان شخصاً |
Sağ elle normal ama bu Çocuk iki elini de kullanıyor. | Open Subtitles | لكنك أيمن، هذا الصبي كان يرمي بكلتا يديه |
Hayır, bu Çocuk çetelerle birlikte, değil mi? | Open Subtitles | لا , هذا الصبي كان يمشي مع العصابات , حسناَ |
Çocuk on beş yaşındaymış ve tam bursla okuyormuş. | Open Subtitles | الصبي كان عمره 15 سنة, وكان لديه منحة كاملة |
O hâldeki bir Çocuk buradan tek başına ayrılamaz. | Open Subtitles | ذلك الصبي كان هنا لم يكن بوسعه أن يغادر من هنا بمفرده |
Çocuk tüm eyaletin önceliği zaten. | Open Subtitles | أجل، وهذا الصبي كان ملكاً للدولة منذ أن تم القبض عليه |