Sahra, yerküre üzerindeki en büyük çöldür. | Open Subtitles | الصحراء الكبرى هي أكبر الصحارى على كوكب الارض. |
Haftaya, Sahra çölü'nün geniş kazanındayız. | Open Subtitles | في الحلقة القادمة، المرجل الواسع في الصحارى |
Şebekler gibi onun da ataları Sahra mültecisi. | Open Subtitles | مثل قرود المكاك اسلافه كانو لاجئين من زحف الصحارى |
Ailelerinin yardımıyla, okyanuslar, çöller, ırmaklar, dağlar aşıyorlar. | TED | يعبرون المحيطات بمساعدة عائلاتهم يعبرون الصحارى والأنهار والجبال |
Dağlarda ve çöllerde omuz omuza savaştık. | Open Subtitles | لقد حاربنا جنبا إلى جنب في الصحارى والجبال. |
Göz estetiği başarısız olan Kamburu insana çölü geçirtecek kadar büyük. | Open Subtitles | شغل العينِ السيئِ. حدبة الأرملةِ أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعْبرَ الصحارى على. |
çölleri yeşil ve verimli hale nasıl getirebiliriz? | Open Subtitles | كيف يمكننا أن نجعل من الصحارى خضراء ومثمرة؟ |
Sahra'nın şöhretine rağmen 1/5'inden azı kumdur. | Open Subtitles | بالرغم من سمعه الصحارى, أقل من الخمـس رمال |
Sahra'da bile bazen bitkilere yetecek kadar... yağmur yağabiliyor - tabi uyum sağlamışlarsa. | Open Subtitles | حتى في الصحارى, قد يهطل المطر احيانا وتلك كافيه للنباتات ان تبقى مزوده لهم بالتكيف الحقيقي |
Sahra boyunca, kıyamet öncesi yaşamış... canlıların izi var. | Open Subtitles | ألمنتشره عبر الصحارى هي لمحات من الحياه قبل اجتياح النهايه على هذه الارض. |
Sahra'nın ortasındaki beyaz tortular... dünyanın en büyük gölünün kalıntıları. | Open Subtitles | الرواسب البيضاء في قلب الصحارى بقايا مجففه من ما كان يوما اكبر بحيره بالعالم. |
Bu havuzlar Sahra'nın geçmişini başka bir açıdan gösteriyor. | Open Subtitles | تعرض هذه البركات لمحه اخرى من ماضي الصحارى. |
Burası Sahra'nın ortasındaki Ubari Kum Denizi. | Open Subtitles | هذا هو رمل البحر اوباري, في قلب الصحارى. |
Ve o an Sahra'nın kendisi haykırıyor. | Open Subtitles | وعندما يحدث ذلك, الصحارى بنفسها تصرخ وتبكي |
İki ekip de, Sahra'da mükemmel görüntü... almak için sınırları zorladı. | Open Subtitles | وفي كلا الحالتين, فأن الصحارى دفعت الطاقم للحدود القصوى بحثا عن اللقطه المناسبه. |
Afrika ekibi, kavurucu güneş... ve Sahra'nın alamet-i farikası rüzgarlarla mücadele etti. | Open Subtitles | كافح فريق افريقيا تحت أشعه الشمس الحارقه والرياح الدافعه التي هي ميزه الصحارى |
Sahra'nın mavi insanları mı yani? | Open Subtitles | كما في ترحال الرجال الزرقاء في الصحارى ؟ |
Artık o dağlar, çöller hafızama kazınmış bilgilerden ibaret. | Open Subtitles | تلك الجبال و الصحارى مجردُ أشياء معلومات مُخزنة في ذاكرتي |
çöller, dünya üzerindeki en sıcak ve kuru yerlerdir. | Open Subtitles | الصحارى هي أحرَّ وأجف الاماكن على الكوكب. |
Farklı ortamlarda bile bulunurlar; bunlara çöller, buz tabakaları, deniz, tatlısu, yağmur ormanları ve en yüksek dağların tepeleri de dâhil. | TED | وتتواجد في مناطق حيوية متنوعة بما فيها الصحارى والصفائح الجليدية والبحار والمياه العذبة والغابات المطيرة وأعلى قمم الجبال. |
Burada, ortadaki çöllerde, yıllarca yağmayabilir. | Open Subtitles | هناك فى منتصف الصحارى قد لا ينزل المطر لمدة عام |
Gobi'nin aksine, bazı çöllerde su hiç olmuyor. | Open Subtitles | على عكس صحراء جوبي , هناك بعض الصحارى حيث لا يتواجد الماء أبدا ً. |
Onun için çölleri, dağları ve gürleyen nehirleri... onun gibi şeyleri geçtim işte. | Open Subtitles | ...لقد أجتزت الصحارى و الجبال ...و البحيرات الثائرة و كل شئ |