Eğer basın ne aradığınızı öğrenir ve işe burnunu sokarsa, ben hepimizi yakarlar. | Open Subtitles | لو الصحافه علمت بما تبحث عنه وبدات في البحث في الامر سيتم صلبنا |
Sansürlenmiş basın kaosa dair sadece ipuçları veriyordu. | Open Subtitles | فقط الصحافه بحاستها أستطاعت أن تُلمح لما حدث فى غمار الفوضى |
Bu ülkede basın özgürlüğü... yalnızca insanların ihtiyatlı olması sonucu sağlanabilirdi, | Open Subtitles | ...حرية الصحافه فى هذه البلاد يمكن الحفاظ عليها.. ..فقط بيقظة الشعب |
Avukatın bu davayı basına taşıma çabası mahkemenin önüne geçemez, ama onu son derece tehlikeye sokuyor. | Open Subtitles | بل واحذر من محاوله الدفاع لجر هذه القضيه الى الصحافه واى شئ خارج هذه المحاكمه سنضعه فى اعلى المحذورات |
Süren bir dava hakkında basınla konuşmanın başka bir açıklaması yok! | Open Subtitles | ليس هناك عذر آخر للتعليق لدى الصحافه عن سير التحقيق |
basının karşısına her zaman suçluların maskesini düşürdükten sonra çıkarız. | Open Subtitles | نحن دائماً نواجه الصحافه قبل أن يكشفوا النقاب عنا |
Konu özel yaşamı olunca Bayan Taylor Knox kalesi gibi anlıyorum ama gazetecilik oturup, birinin sana gerçeği vermesini beklemek değildir. | Open Subtitles | أَفهم السيدة تايلور مثل حصن نوكس عندما يتعلق الأمر بحياتها الخاصة ولكن الصحافه لا يستريحو في انتظار شخص ما ليسلمهم الحقيقه |
Belediye Başkanlığı'nı arayabiliriz, Basını devreye sokabiliriz, | Open Subtitles | نستطيع التحدث الي دار البلدية نستطيع التحدث الي الصحافه |
basın polisin neden bulmayı ve gömmeyi istemediğini kurcalayacaktır. | Open Subtitles | الصحافه ستحب أن تعرف أن الشرطه لم تكن مهتمه 000 بالعثور على الجثث هذا لو كان هناك جثتين حقا |
- Bir basın mensubunun çevrendeki insanlardan kolaylıkla bilgi satın alabilmesi boktan bir şey. | Open Subtitles | إنه لأمر مزعج 000 كيف من السهل لعضو من الصحافه أن يشترى 000 المعلومات من الرجال التابعين لدائرتك |
basın polisin neden bulmayı ve gömmeyi istemediğini kurcalayacaktır. | Open Subtitles | الصحافه ستحب أن تعرف أن الشرطه لم تكن مهتمه بالعثور على الجثث |
Keaton adını açıklamadan bir arama yaptı ve basın, polislerden önce olay yerindeydi. | Open Subtitles | كيتن اجري اتصالا مجهولا فحضرت الصحافه الي هنا قبل الشرطه |
Değerli basın mensupları... uçuş saatiyle 2614'te, | Open Subtitles | السيدات والساده من الصحافه فى وقت 2614 من توقيت الرحله |
Çünkü basın buna atlayacak, bu bugün olur, yarın olur, haftaya olur... | Open Subtitles | لان الصحافه ستحكم قبضتها على ذلك سواء اليوم او غداً |
FBI, basın ve kamunun ... neden seri katillere isim koyduğunu inceleyeceğiz. | Open Subtitles | الحكومه الفيدراليه و الصحافه و العامه أطلقوا عليهم اسم سفاحين |
Yakında polisler kokusunu alacak, sonra da, Allah korusun, basın. | Open Subtitles | و قريباً ستسمع الشرطه بذلك ثم .. الصحافه |
Özgür bir ülkede çıkan ürünlerden bir tanesi, basına karşı... | Open Subtitles | وهذا ناتج حتمى لعيشه في بلد الصحافه الحره |
basına patlamada öldüğüne dair bir hikaye sızdıracağız. | Open Subtitles | و نسرب قصه الى الصحافه بأنه قتل فى الانفجار |
basınla konuşmam. Kamu İşlerini arayın. | Open Subtitles | لا اتحدث الى الصحافه اتصل بالشؤون العامه |
Aslında basının herşeyi bildiğinden eminim, çünkü onlara herşeyi söyleyen de biziz. | Open Subtitles | بالواقع , اعلم ان الصحافه تعلم كل شيء , لاننا اخبرناهم كل شيء |
Ayrıca bütün gazetelerin kara listesine girerim ve ülkedeki bütün üniversitelerin gazetecilik bölümlerinin de. | Open Subtitles | وستم وضعي على القائمه السوداء في كل جريدة وبرنامج الصحافه الجامعي في البلد |
Evet, peki, Basını halledeceğim, ve ölene kadar Daniel'ı savunacağım. | Open Subtitles | أجل سوف أتولى أمر الصحافه وسوف أدافع عن دانييل حتى أموت |
maalesef, basında hakkında çok fazla şey okuduğumuz, sinyal istihbarat görevi. | TED | واحده هي التجسس التي لأاسف قرأنا الكثير عنها في الصحافه . |
Gazetelere gidersek, Ann'e daha fazla zarar verebilirler. Ya da bebeğe. | Open Subtitles | إذا أخبرنا الصحافه قد يُؤذوا "آن" أكثر أو قد يُؤذوا طفلتها |