"الصحافه" - Translation from Arabic to Turkish

    • basın
        
    • basına
        
    • basınla
        
    • basının
        
    • gazetecilik
        
    • Basını
        
    • basında
        
    • Gazetelere
        
    Eğer basın ne aradığınızı öğrenir ve işe burnunu sokarsa, ben hepimizi yakarlar. Open Subtitles لو الصحافه علمت بما تبحث عنه وبدات في البحث في الامر سيتم صلبنا
    Sansürlenmiş basın kaosa dair sadece ipuçları veriyordu. Open Subtitles فقط الصحافه بحاستها أستطاعت أن تُلمح لما حدث فى غمار الفوضى
    Bu ülkede basın özgürlüğü... yalnızca insanların ihtiyatlı olması sonucu sağlanabilirdi, Open Subtitles ...حرية الصحافه فى هذه البلاد يمكن الحفاظ عليها.. ..فقط بيقظة الشعب
    Avukatın bu davayı basına taşıma çabası mahkemenin önüne geçemez, ama onu son derece tehlikeye sokuyor. Open Subtitles بل واحذر من محاوله الدفاع لجر هذه القضيه الى الصحافه واى شئ خارج هذه المحاكمه سنضعه فى اعلى المحذورات
    Süren bir dava hakkında basınla konuşmanın başka bir açıklaması yok! Open Subtitles ليس هناك عذر آخر للتعليق لدى الصحافه عن سير التحقيق
    basının karşısına her zaman suçluların maskesini düşürdükten sonra çıkarız. Open Subtitles نحن دائماً نواجه الصحافه قبل أن يكشفوا النقاب عنا
    Konu özel yaşamı olunca Bayan Taylor Knox kalesi gibi anlıyorum ama gazetecilik oturup, birinin sana gerçeği vermesini beklemek değildir. Open Subtitles أَفهم السيدة تايلور مثل حصن نوكس عندما يتعلق الأمر بحياتها الخاصة ولكن الصحافه لا يستريحو في انتظار شخص ما ليسلمهم الحقيقه
    Belediye Başkanlığı'nı arayabiliriz, Basını devreye sokabiliriz, Open Subtitles نستطيع التحدث الي دار البلدية نستطيع التحدث الي الصحافه
    basın polisin neden bulmayı ve gömmeyi istemediğini kurcalayacaktır. Open Subtitles الصحافه ستحب أن تعرف أن الشرطه لم تكن مهتمه 000 بالعثور على الجثث هذا لو كان هناك جثتين حقا
    - Bir basın mensubunun çevrendeki insanlardan kolaylıkla bilgi satın alabilmesi boktan bir şey. Open Subtitles إنه لأمر مزعج 000 كيف من السهل لعضو من الصحافه أن يشترى 000 المعلومات من الرجال التابعين لدائرتك
    basın polisin neden bulmayı ve gömmeyi istemediğini kurcalayacaktır. Open Subtitles الصحافه ستحب أن تعرف أن الشرطه لم تكن مهتمه بالعثور على الجثث
    Keaton adını açıklamadan bir arama yaptı ve basın, polislerden önce olay yerindeydi. Open Subtitles كيتن اجري اتصالا مجهولا فحضرت الصحافه الي هنا قبل الشرطه
    Değerli basın mensupları... uçuş saatiyle 2614'te, Open Subtitles السيدات والساده من الصحافه فى وقت 2614 من توقيت الرحله
    Çünkü basın buna atlayacak, bu bugün olur, yarın olur, haftaya olur... Open Subtitles لان الصحافه ستحكم قبضتها على ذلك سواء اليوم او غداً
    FBI, basın ve kamunun ... neden seri katillere isim koyduğunu inceleyeceğiz. Open Subtitles الحكومه الفيدراليه و الصحافه و العامه أطلقوا عليهم اسم سفاحين
    Yakında polisler kokusunu alacak, sonra da, Allah korusun, basın. Open Subtitles و قريباً ستسمع الشرطه بذلك ثم .. الصحافه
    Özgür bir ülkede çıkan ürünlerden bir tanesi, basına karşı... Open Subtitles وهذا ناتج حتمى لعيشه في بلد الصحافه الحره
    basına patlamada öldüğüne dair bir hikaye sızdıracağız. Open Subtitles و نسرب قصه الى الصحافه بأنه قتل فى الانفجار
    basınla konuşmam. Kamu İşlerini arayın. Open Subtitles لا اتحدث الى الصحافه اتصل بالشؤون العامه
    Aslında basının herşeyi bildiğinden eminim, çünkü onlara herşeyi söyleyen de biziz. Open Subtitles بالواقع , اعلم ان الصحافه تعلم كل شيء , لاننا اخبرناهم كل شيء
    Ayrıca bütün gazetelerin kara listesine girerim ve ülkedeki bütün üniversitelerin gazetecilik bölümlerinin de. Open Subtitles وستم وضعي على القائمه السوداء في كل جريدة وبرنامج الصحافه الجامعي في البلد
    Evet, peki, Basını halledeceğim, ve ölene kadar Daniel'ı savunacağım. Open Subtitles أجل سوف أتولى أمر الصحافه وسوف أدافع عن دانييل حتى أموت
    maalesef, basında hakkında çok fazla şey okuduğumuz, sinyal istihbarat görevi. TED واحده هي التجسس التي لأاسف قرأنا الكثير عنها في الصحافه .
    Gazetelere gidersek, Ann'e daha fazla zarar verebilirler. Ya da bebeğe. Open Subtitles إذا أخبرنا الصحافه قد يُؤذوا "آن" أكثر أو قد يُؤذوا طفلتها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more