"الصحيحة في" - Translation from Arabic to Turkish

    • doğru
        
    Nesnelerin İnterneti dünyasında toplumumuzun doğru işlev göstermesi için bu birbirine bağlı cihazları destekleyen sisteme olan güven çok önemlidir. TED ليضمن مجتمعنا الفعالية الصحيحة في عالم الأجهزة المتصلة بالإنترنت، فإن الثقة في الأنظمة التي تدعم الأجهزة المتصلة هي أمر حيوي.
    doğru zamanda, doğru ellere, doğru görüntüleri vererek, tam bir etki yaratabiliriz. TED من خلال وضع الصور الصحيحة في الأيادي الصحيحة وفي الوقت المناسب, يمكننا حقا أن نخلق التأثير.
    En büyük sorun veri, enformatik, çünkü bu insanlar doğru veriyi, doğru zamanda almak zorunda. TED المشكلة الكبرى هي البيانات، المعلوماتية، لأن هؤلاء الأشخاص بحاجة إلى الحصول على البيانات الصحيحة في الوقت المناسب.
    Bir bakıma, doğru zamanda doğru fikirdi. TED فقد كانت هذه الفكرة الصحيحة في الوقت الصحيح
    Görüşmede hep doğru şeyler söyledi. Open Subtitles قالتْ كُلّ الأشياء الصحيحة في المقابلةِ.
    Bu sadece doğru sembolleri düzgün bir sırayla aktif duruma geçirme işi. Open Subtitles المسألة هي نتشيط الرموز الصحيحة في السلسلة
    Hey,teknedeki adamı indirdim, ve ona doğru şeyleri doğru zamanda söylettim. Open Subtitles ,هيي, كان علي الإمساك بالرجل الذي على القارب وإرغامه على قول الأشياء الصحيحة في التوقيت الصحيح
    Çocuklar, hayatta doğru soruyu sormadıkça doğru cevabı alamazsınız. 2QAN574. Open Subtitles الرجال، لا يمكنك الحصول على الإجابات الصحيحة في الحياة إلا إذا تسأل الأسئلة الصحيحة‎. قف‎.
    Olur da iğne beynindeki doğru noktaya giriş yaparsa kimseyi tanımayacaksın. Open Subtitles لو وجدت الابرة البقعة الصحيحة في المغزل الشبكي المراوغ. ًفلن تتعرف على أحدا.
    Hayatın istenildiği zaman gitmediğinde, doğru kararlar alabilmesi için yetiştirmek benim görevimdi. Open Subtitles كان واجبي أن أربي ابنتي على اتخاذ الخيارات الصحيحة في حال لم تسر حياتها كما خططت
    doğru gününde, doğru çikolatayı yiyecek. Open Subtitles سوف تأكل الشوكولا الصحيحة في اليوم الصحيح.
    Her şey doğru günde doğru elçiliğe denk gelmesine bağlı olacak. Open Subtitles والأمر كله يتوقف على الوصول للسفارة الصحيحة في الوقت الصحيح.
    Sanırım görgü tanıklarının sabah doğru ifade verdiklerinden emin olabilirim. Open Subtitles أعتقد أنه يمكن التأكد من أن أي شهود يقدمون لك البيانات الصحيحة في الصباح
    Noktacılığım için doğru "nokta" yoğunluğunu... öğrenmem gerek. Open Subtitles أحتاج أن أعلم النقاط المكثّفة الصحيحة في أسلوبي التنقيطي
    Bu senin için doğru zamanda doğru haraket, kesinlikle. Bu bir smaç. Open Subtitles هذه هي الخطوة الصحيحة في التوقيت الصحيح لكِ ، قطعا ، هذا ممتاز
    Amerika'daki doğru sonucun adalet olduğu ve biz adalet getirince devletin de kazandığı sık sık hatırlatılır. Open Subtitles وتذكر دائما أن النتيجة الصحيحة في أمريكا هو العدل واذا فازت الحكومة عندها يتحقق العدل
    Yaptığımız şey algoritmaya oldukça fazla yatırım yapmak, doğru içerikte doğru insanlarla çalışmak, eğlenceli ve keşfetmesi kolay olmak. TED لذلك ما قمنا به هو استمرار كبير على الحلول الحسابية، حتى نقوم بتوصيل المحتوى الصحيح للأشخاص الصحيحة في محاولة لجعل الأمورسهلة ومرحة.
    Bu doğru bir fikir ancak yanlış bir zamanda ve yanlış bir zamanda gelen doğru bir fikir, yanlış bir fikirdir." TED إنها الفكرة الصحيحة في الوقت الخاطئ، والفكرة الصحيحة في الوقت الخاطئ هي فكرة خاطئة."
    Yalan haberlerin araştırdığımız her haber kategorisinde doğru haberlerden kimi zaman birkaç kat daha uzağa, daha hızlı, daha geniş kapsamlı yayıldığını tespit ettik. TED توصلنا إلى أن الأخبار الكاذبة تنتشر أبعد وأسرع وأعمق وأوسع من الأخبار الصحيحة في كل فئات المعلومات التي درسناها، أحيانًا يكون الفرق بسبب حجم الخبر.
    Dostum, her zaman yanlış yerlerde doğru tepki veriyorsun. Open Subtitles دوماً لديك ردة الفعل ! الصحيحة في المكان الخطأ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more