"الصخب" - Translation from Arabic to Turkish

• gürültü
• ses
• türbülans
• kargaşa
• Türbülanstan

Dostum, dışarısı çok sessiz. Ama içeride çok gürültü var, biliyor musun?
يوجد هدوء هنا في الخارج ، هناك في السجن كان الصخب دائماً..

Siyah elbiseli bayan Hadi biraz gürültü yapalım..
السيدة التي ترتدي أسود هيا، أخلقي بعضاً من الصخب

Sus. O kadar ses çıkarma. Henüz yataktan çıkmaya iznim yok.
صه، ليس بهذا الصخب لا يفترض أنْ أكون خارج السرير حتّى

Eğer yeterli enerji varsa bu çok türbülans yaratıyor ve rüzgarın hızını yavaşlatıyor.
إذا كان لديك الطاقــة الكافيــة فإنها تخلق الكثير من الصخب وذلك يبطئ الريح

Şu ayak sesleri, şu gürültüler, tüm bu aile içi kargaşa bu ev, kocan, arkadaşların, hayatın.
أكره تلك الخطى و تلك الأصوات و ذلك الصخب الداخلي أكره هذا المنزل , أكره زوجك , أصدقائك , حياتك

Türbülanstan şarapları döküldü diye suçlanmam mı açık kahvem yüzünden kızmaları mı?
يلومني عليه الصخب الذي يسكب نبيذا عليهم أو يصرخني خارج للقهوة الضعيفة؟

Ama dürüst olmak gerekirse sanırım diğer tüm düşünceleri bastırmak için sadece biraz gürültü istemişiz.
لكنناصريحان.. أظننا نلتمس الصخب لإغراق جلّ الأفكار الأخرى.

gürültü, koşuşturma ve insanları severim.
انا احب الضوضاء و الصخب و الكثير من الناس

Buraya gelirken çok gürültü yaptık gidelim de güvenli tekne senin için güvenli kalsın.
سوف نرحل ونصنع الكثير من الصخب بعيدًا عن هنا لإبقاء هذا المنزل العائم آمنًا لك

gürültü patırtı, oynaşma istemiyoruz.
- من فضلكم الهدوء ! الصخب مرفوض. ولا داعي لهذه الفوضى، لستمصِغاراً!

Bu gürültü patırtıya daha ne kadar devam edeceksiniz?
إلى متي ستستمر في إحداث هذا الصخب ؟

Tanrının evinin dışında gürültü yapmayı kesin.
أوفقوا كل هذا الصخب خارج بيت الرب

gürültü, bir devin dikkatini çekiyor - Bir kuzey balinası.
والآن، يجذب هذا الصخب "حوت الساي" الضخم

Resepsiyon ya da kokteyldi galiba, etrafta bir sürü ses vardı.
عندما يكون لديك حفلة فأنت تبحث عن الصخب

Bir hırsız bu kadar çok ses yapmaz.
اللص لا يحدث كل هذا الصخب

ses dünyasına hoşgeldiniz.
أهلاً بكم في عالم الصخب

Tek dert etmemiz gereken şey bayat fıstıklar ve biraz da türbülans.
الشىء الوحيد الذى نقلق عليه هو الصخب الذى يمكنهم أن يفعلوه

Küçük bir türbülans.
فقط قليلاً من الصخب.

Sanatın anlamsız yıkım ile sarmalayan bir kargaşa istiyorum.
الصخب الكلي حولنا لا جدوي منه يدمر الفن الثمين