"الصدأ" - Translation from Arabic to Turkish

    • paslı
        
    • Pas
        
    • pası
        
    • paslanmış
        
    • pasını
        
    • Paslanmaz
        
    • paslanmıştır
        
    • pasa
        
    • pasla
        
    • paslar
        
    • Pastan
        
    • paslanma
        
    • paslanmayı
        
    Bu egzoz borusu o kadar paslı ki, ben... Bir görebilsem. Open Subtitles إن ماسورة العادم يعلوها الصدأ إذا تمكنت فقط من الرؤية
    Artık daha fazla tıbbi ilaç merhemi ve paslı eski arabalar olmayacak. Open Subtitles لا مزيد من معالجات الصدأ ولا مزيد من السيارات القديمة الصدأة
    Kuşlar böcekleri yer, arabalar kuşları, Pas arabaları yer ve yeni inşaatlar pası. Open Subtitles الطيور تأكل الحشرات، السيارات تأكل الطيور والصدأ يأكل السيارات والبناء الجديد يأكل الصدأ.
    Sonunda oraya, aşağıya indim, bu eski, paslanmış dairesel şey, gerçekten çok ürkütücü ve garip olan iki yatak vardı. TED وبالأخير لما نزلت له, كان حجرة دائرية يملؤها الصدأ, وسريرين, وأشياء مقرفة وغريبة.
    Oturun, çocuklar. Kulağımızın pasını atalım ve müzik yapalım. Open Subtitles حسناً، اجلسوا بمقاعدكم دعونا نتخلص من الصدأ ونبدأ
    Tanrım, çok ses var. Kulaklarım çok hassastır. Paslanmaz çelik. Open Subtitles يا الهي، هذا قوي، قنوات أذناي حسّاستين معدن ضد الصدأ
    Şimdi, izin verirseniz, birinin derisini güzelce yüzmeyeli... uzun zaman oldu. Aletlerim biraz paslanmıştır. Open Subtitles والآن عن إذنكما، منذ مدّة لمْ أسلخ شيئاً، والأدوات أصابها الصدأ
    Beni, vadilerle ve paslı arabalarla ümitlendirme. Open Subtitles لا تعذبني بقصص الوديان والسيارات شديدة الصدأ
    Çok paslı. Belki de ıslak bir bezle temizlemeliyiz. Open Subtitles يوجد الكثير من الصدأ هنا ربما يجب ان نمسحه بقطعة قماش مبللة
    - Olabilir, paslı kova! - Ah, bu ne cüret! Open Subtitles أيمكنك ذلك, يا أيها الدلو الصدأ كيف تجرأ
    Ve bu Pas temizlenene kadar, ne hale gelecek... nasil duracak. Open Subtitles حتى ان يزال الصدأ هكذا سوف يكون ، هكذا سوف يبقى.
    Ve öbürünü de sadece Pas tutuyormuş. Open Subtitles و الآخر كان فقط مثبتاً في مكانه بسبب الصدأ
    Vücutlarındaki Pas kuru kan renginde. Open Subtitles و الصدأ يملئ أجسادهم. إنه لون الدم الجاف.
    O omuzluklarınızdaki pası sileceğiz... ve sonunda galip geleceğiz! Open Subtitles نحن سنهز الصدأ خارج بطانات الكتف هذه و سنصبح الفائزين
    O omuzluklarınızdaki pası sileceğiz... ve sonunda galip geleceğiz! Open Subtitles نحن سنهز الصدأ خارج بطانات الكتف هذه و سنصبح الفائزين
    Biraz paslanmış, ama tipik Tasker kalkışı böyle olur. Open Subtitles أعتلاه الصدأ قليلا لكن هذه علامة أقلاع طيران تاسكو
    Muhtemelen turbo pompalarının pasını temizlememiz gerekecek. Open Subtitles الأغلب أنّ علينا إزالة الصدأ من مضخّات التربو.
    Paslanmaz çelik olmalı. Open Subtitles بل من فولاذ يقاوم الصدأ، ضدّ الصدأ.
    Top işe yaramaz. Orada çoktan paslanmıştır. Open Subtitles إنه غير مُجديّ ، الصدأ متراكم فوقه
    Çok güçlü bir tür. Hızlı yayılıyormuş. Çünkü pasa ilave bir şey daha bulaşmış. Open Subtitles كانت سلالة فتاكة، وتنتشر بسرعة، لأنّ شيئا أصابها بالعدوى بجانب الصدأ.
    Cinayet silahını bulursak ve tırnak izlerindeki pasla eşleştirirsek Kelly'yi silahla ilişkilendirebiliriz. Open Subtitles أذا وجدها و طابق الصدأ الموجود على أثار الخدوش عندها يمكن ربط كيلي بسلاح الجريمة
    Ve sonra araba kendisi sadece paslar Open Subtitles ثم السيارة نفسها فقط الصدأ بعيدا
    Sekiz mississippi, dokuz mississippi, on mississippi ve yana dön! Pastan kaç! Open Subtitles ثمانية ميسيسبي، تسعة ميسيسبي، عشرة، ربع دقيقة إغلاق لتجنّب الصدأ.
    Üçüncü paslanma kurbanı, bir kadın. Open Subtitles هناك ضحية ثالثة لمرض الصدأ إمرأة
    Arkeologların Spartalı zırhında demir bulduklarını biliyorum, bu da paslanmayı açıklar. Open Subtitles وأنا أعرف أن علماء الآثار وقد عثروا على آثار من الحديد في الدرع الأسبرطي و الذي يفسر الصدأ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more