Burası kasiyerin bölümü. | Open Subtitles | هذا موقع الصرّاف |
Duvar, kasiyerin görüntüsünü engelliyor. | Open Subtitles | الجدار يُخفي الصرّاف |
Boylan polise, kasiyerin silahı tezgahın altındaki sarılı bir kılıftan çekip çıkardığını söylemişti. | Open Subtitles | و(بويلان) أخبر الشرطة أن الصرّاف سحب السلاح من المحفظة التي تحتَ العداد |
- Veznedar ona işaretli faturaları vermiş ve numaralarını kaydetmiş. | Open Subtitles | ... لقد أعطاها الصرّاف فواتيرها التسلسليّة وسجّل الأرقام |
Veznedar tüm parayı vermiş. | Open Subtitles | أعطاه الصرّاف كلّ المال |
Öyle görünüyor ki rehineleri veznedarın olduğu yere götürdüler. | Open Subtitles | يبدو أنهم نقلوا الرهائن إلى منطقة الصرّاف |
Bob veznedarı gişenin hemen altındaki tüfekten uzağa çekecek ve ben de veznedarın arkasına dolanıp, kafasını geriye doğru şöyle çekeceğim. | Open Subtitles | سيُحرّك (بوب) ذلك الصرّاف بعيداً عن البندقيّة التي تحت الطاولة وسأتسلّل ببطء خلف هذا الصرّاف |
Baş Veznedar Ken Fletcher hariç. | Open Subtitles | وهُو أمر مُذهل نظراً للظروف الحاليّة، ما عدا (كين فليتشر)، الصرّاف الأعلى رُتبة. |
Geçen gece Lenny, ben ve Mick Central City hipodromundaki veznedarın kapısını kırmaya çalışıyorduk. | Open Subtitles | ليلة البارحة، (ليني)، أنا، و(ميك) كنا نسرق حُجيرة الصرّاف في حَلْبَة سباق مدينة "سنترال" |