Onun ne olduğunu ve onunla nasıl başa çıkacağımı öğrenmeden çıkamam Yukarı! | Open Subtitles | لا يمكنني الصعود إلى فوق حتى أعرف ما هو، وكيف أتعامل معه |
Yukarı çıkıp o kahrolası yönetime posta koymaya şu kadarcık kaldı. | Open Subtitles | أنّي وشيك من الصعود إلى هناك وأبلغ الإدارة اللعينة بهذا الأمر. |
Ama Yukarı çıkıp bakmam. | Open Subtitles | لكني لن اعاود الصعود إلى هناك لأكشف السبب |
Öyle birşey demedim. Sizinle gelmek istemiyor dedim. | Open Subtitles | لم أقل ذلك، قلت انها لا تريد الصعود إلى عربتك |
- Buraya gelmek benim için kolay olmadı. | Open Subtitles | لم يكن من السهل على الصعود إلى هنا |
Ancak mühim günlerde buraya çıkmaya izin var. | Open Subtitles | لا يمكننا الصعود إلى هنا إلا في الأيام الهامة. |
Eğer buradan çıkmaya çalışırsa vur onu. | Open Subtitles | إن حاول الصعود إلى الأعلى .أطلقى عليه النار |
Oraya zamanında çıkmamız imkansız! | Open Subtitles | لا يمكننا الصعود إلى هناك في الوقت المناسب |
Dağın zirvesine kadar tırmanmak istemiştik ama babam buna izin vermedi. | Open Subtitles | وأردنا الصعود إلى قمّة الجبل، ولكنّ أبي قال أنّه غير مسموحٍ لنا. |
Onları almalıyım. Yukarı çıkmasına izin verme... çünkü masanın gözünde olduklarını biliyorum. | Open Subtitles | كل أورارقي و أشيائي يجب أن آخذها كلها امنعه من الصعود إلى هنا ,أعرف أنها في المكتب |
En iyisi, Yukarı çıkıp yatakların hala yapılı olup olmadığına bakayım. | Open Subtitles | 30. يستحسن الصعود إلى الأعلى والتأكد من أن الأسرّة لا تزال مرتبة. |
Yukarı çıkarsam, Hannah'ı bulabilirim. | Open Subtitles | إذا استطعت الصعود إلى هناك سوف أعثر على ، هانا |
- Sakin ol, sakin ol. - Yukarı çıkamaz. | Open Subtitles | ـ لا يُمكنه الصعود إلى الأعلى ـ بلى، يستطيع |
Yukarı çıkmak istiyorsan sana bir araç bulmak lazım. | Open Subtitles | إذا أردتِ الصعود إلى هناك، فستحتاجين إلى وسيلة نقل. |
Yukarı gelmek ister misin? | Open Subtitles | هل تود الصعود إلى الأعلى؟ |
Yukarı gelmek mi istiyorsun? | Open Subtitles | فوق؟ أتريدين الصعود إلى فوق؟ |
Buraya tek başına çıkmaya korktuğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدق أنك خائفة من الصعود إلى هنا بمفردك |
Eğer buradan çıkmaya çalışırsa vur onu. | Open Subtitles | إن حاول الصعود إلى الأعلى أطلقى عليه النار. |
Şafağa kadar Illiak zirvesine çıkmamız gerek. | Open Subtitles | "علينا الصعود إلى قمة "إيلياك مع بزوغ الفجر |
Dağın zirvesine kadar tırmanmak istemiştik ama babam buna izin vermedi. | Open Subtitles | وأردنا الصعود إلى قمّة الجبل، ولكنّ أبي قال أنّه غير مسموحٍ لنا. |