bu küçük slide gösterisini "Silikon Vadisi" denilen bir yerde yaptım ve çok da düzgün yaptım. | TED | قدمت عرض الشرائح الصغير هذا في مكان يدعى وادي السيليكون قدمته على اكمل وجه. |
Artık hiçbir bina yenilikçi olmak için çok küçük değil demek. bu küçük Ren geyiği pavilyonu gibi. Gözetlemesi için yapılmış hayvanlar kadar kaslı ve güçlü. | TED | هذا يعني أنه لا بناية قط أصغر من أن يبدع فيها، كجناح الأيل الصغير هذا فهو قوي ووتري كتلك الحيوانات التي صمم لمراقبتها. |
bu küçük altın madenini gözümün önünden ayıramam. | Open Subtitles | لن أدع منجم الذهب الصغير هذا أن يغيب عن نظري |
Ben sadece bu küçük aygıt ile arkadaşımla iletişim kuruyorum. | Open Subtitles | أنا فقط أتصل بصديقى من جهاز الاتصال الصغير هذا. |
Yani bu, işte sadece bu küçük OS ve biz mutluyuz onunla. | Open Subtitles | اعني، نظام التشغيل الصغير هذا والذي نحن سعداء به جدا |
Bir dakika! bu küçük yanlış anlaşılma yüzünden birçok acı ve ızdırap çektim. | Open Subtitles | انتظروا لحظة ، عانيت وتألمت كثيراً وبسبب سوء التفاهم الصغير هذا |
bu küçük bebeği, tatlı, masum, güzel küçük kadersiz oğlanı böyle bırakmakla suçlusunuz. | Open Subtitles | ومخطئتان في الكذب بخصوصه مخطئتان في ترك هذا الطفل الصغير هذا الفتى الجميل البرئ يعاني هكذا |
Sonra komik bir şey yaptı ve bizi tekrar bu küçük işe başlamak için bir araya getirdi. | Open Subtitles | ومن ثم قامت بشيءطريف وأعادت لم شملنا لنبدأ عملنا الصغير هذا |
bu küçük oyuncak dükkanı büyük bir kalabalık topladı. | Open Subtitles | متجر الالعاب الصغير هذا قام بحشد مجموعه من الناس |
Demem o ki; bu senin için özel bir şeydi ve bunu bu küçük korku dükkânında anlatmak istememene hak vermiştim. | Open Subtitles | كان الأمر شخصي فكرت إن متجر الرعب الصغير هذا ليس بمكان مناسب لمناقشة الأمر |
Sonra bu küçük Viking, oyun bahçesine kum havuzlarını fethetmeye gidiyor. | Open Subtitles | ومن ثم محارب الـ"فايكينغ" الصغير هذا سيذهب للحديقة ليهزمهم بالملاعب الرملية |
Sadece depolarımdan birinden bu küçük hergeleyi çıkarmam gerekiyordu. | Open Subtitles | كان يجب عليّ فقط أن أقوم بأنقاذ الوغد الصغير هذا من واحد من مخازني |
Ben de bu küçük tosunu ariyordum. | Open Subtitles | لقد كنت أبحث عن مصدر التهديد، السمين الصغير هذا |
bu küçük güvenlik önlemine isteyerek dâhil olmadım zaten. | Open Subtitles | أنا حقا لم أكن متطوعا في تدبير الحماية الصغير هذا |
bu küçük klavye beni öldürüyor. | Open Subtitles | لوح المفاتيح الصغير هذا يغيظني |
bu küçük karidesler pirinç tanesinden daha büyük değillerdir. | Open Subtitles | حجم حيوان (الروبيان) الصغير هذا ليس بأكبر من حبة أرز واحدة |
* Bendeki bu küçük ışığı * | Open Subtitles | ♪ ضوئي الصغير هذا ♪ |
* Bendeki bu küçük ışığı * | Open Subtitles | ♪ ضوئي الصغير هذا ♪ |
* Bendeki bu küçük ışığı * | Open Subtitles | ♪ ضوئي الصغير هذا ♪ |
* Bendeki bu küçük ışığı * | Open Subtitles | ♪ ضوئي الصغير هذا ♪ |