Aptal ön sayfa haberimle, Peder'i kasabadan kaçırdım. | Open Subtitles | ودفعت راهبا لمغادرة المدينة بقصتي الغبية على الصفحة الاولى |
Yenisi, bir önceki slayttaki dört sayfayı -- bir önceki slaytta gerçeken de ilk dört sayfa sadece rutin kan tahlillerini içeriyordu. | TED | لقد كان في الماضي يتطلب التقرير 4 صفحات كانت الصفحة الماضية هي احداها كانت الصفحة الاولى من الصفحات الاربع وكان ذلك اختبار دم عام |
Babanın Ön sayfaya bastırmamış olmasına şaşırdım. | Open Subtitles | أنا مندهش أن والدك لم يضعها على الصفحة الاولى |
Basit bir kızın bir aktrist gibi Ön sayfaya alınması? | Open Subtitles | علاوة على ذلك في الصفحة الاولى اخبار سيئة سيدي |
Aslında, bu dünkü gazetenin manşeti. | Open Subtitles | هذه موضوع الصفحة الاولى جريدة الامس |
Sun-Times'ın manşetine çıkarım. | Open Subtitles | ستكون على الصفحة الاولى لجريدة الصان تاميز |
Her hafta o kalleşlerden birinin büyük bir fotoğrafını gazetenin en ön sayfasına koydular. | Open Subtitles | كل اسبوع, هم يضعون واحد من هؤلاء الفئران على الصفحة الاولى من الصحيفه... |
Her gazetenin ön sayfasında yazmasını istiyorum. | Open Subtitles | أريدُ أن يتصدر الخبر في الصفحة الاولى من الصحيفة |
Ülke genelinde ilk hikayem baş sayfada ilk kez adım geçti ilk televizyon röportajım. | Open Subtitles | اول قصة عالمية اول byline في الصفحة الاولى اول مقابله تلفزيونية |
Tüm anlaşma değil, sadece ilk sayfa. | Open Subtitles | ليس كل العقد فقط الصفحة الاولى |
Tuzağa düşürülmüş gibi oldu. Sana Pazar gününün gazetesinde tam yarım sayfa yer verdim. | Open Subtitles | اعطيتك الصفحة الاولى في صحيفة الاحد |
sayfa bir tekrar yazılacak. | Open Subtitles | قم بكتابة الصفحة الاولى من جديد |
Aile içi şiddet haberleri arka sayfalardan ama aslından hiçbir sayfadan Ön sayfaya. | TED | و قصة العنف المنزلي انتقلت من الصفحة الاخيرة , و لكن حقا من عدم الوجود الى الصفحة الاولى . |
Laugesen Ön sayfaya sizin ve Başbakan'ın bir resmini koyup flört ettiğinizi ima eden bir başlık attı. | Open Subtitles | جريدة لاغسن تظهرك ورئيسة الوزراء في الصفحة الاولى ومانشيت يدل على الغزل - ماقولك؟ |
Sonra da Ön sayfaya koy. | Open Subtitles | .بعدها ضع المقالة في الصفحة الاولى |
Dırdırcının manşeti. | Open Subtitles | ، في الصفحة الاولى من "الثرثرة |
Torben! Berlingske'nin manşetine bayıldım. "TV1'de acımasız tartışma. | Open Subtitles | حسنا، تعجبني الصفحة الاولى |
Bu dava beni her gazetenin ön sayfasına çıkaracak. | Open Subtitles | هذه القضية ستجعلني في الصفحة الاولى |
Zoe'nin bölümünü pazar ekinin ön sayfasına kaydır. Bunu bir daha düşüneyim. | Open Subtitles | انقل مقالة (زوي) الى الصفحة الاولى من .اصدار يوم الاحد |
Kendi fotoğrafınızı, sevdiğiniz insanın... kaybolmasından parmağınız olduğuna dair suçlanarak... gazeteninn ön sayfasında görene dek... bunun nasıl bir his olduğunu bilemezsiniz. | Open Subtitles | عندما ترى صورتك في الصفحة الاولى.. من الجرائد متهم بأنك متورط... في اختفاء حبك الوحيد، |
Ülke genelinde ilk hikayem baş sayfada ilk kez adım geçti ilk televizyon röportajım. | Open Subtitles | أول قصة وطنية, في الصفحة الاولى من مجلة "باي لاين"، أول مقابلة تلفزيونية، |