"الصلبه" - Translation from Arabic to Turkish

    • katı
        
    • sabit
        
    Birkaç yıl içinde teknolojimiz ilerleyince beden buharlarını yeniden katı hale getirecekler. Open Subtitles و عنمدا تتقدم التكنولوجيا بعد عدة سنوات سيستخرجون أبخرة جسدها و يعيدونه لصيغته الصلبه
    Annenin katı halden gaz haline geçtiğini söyledin. Open Subtitles قلت بأن أمك تحولت من الحالة الصلبه للحالة الغازيه
    katı, sıvı ve sıcak cigara! Open Subtitles "المواد الصلبه والساءله والساخنه الدخان"
    O odadaki sabit disklerde bir tane bile faal dava yok. Open Subtitles فلا توجد قضايا جديده على الأقراص الصلبه المتواجده في هذه الغرفه..
    Bennett'in sabit diskini yeniden toparlamaya çalışıyoruz ve bizce tehlikeli bir durum var. Open Subtitles نحن نحاول أن نعيد بناء الأقراص الصلبه لبينيت ونعتقد ان هناك ما يدعو للانزعاج
    Sonra katı cisimlerin içinden geçmeye başladı! Open Subtitles ثم بدأ بالمشي من خلال الاشياء الصلبه
    Ama olay şu ki, eğer sizi mutlu edecekse beni yere serebilirsiniz ama ne zaman ki yerden kalkabilir ve tekrar katı yiyecekler yemeye başlarım işte o zaman size tekrar çıkma teklif edeceğim çünkü muhteşem birisiniz. Open Subtitles تستطيعين ضربي اذا كان هذا سيجعلك تشعرين بتحسن لكن عندما افيق وابدأ بتناول الأطعمه الصلبه سأدعوك للخروج مره اخرى لأنك مذهله.
    Angie katı gıdaları reddettiğini söyledi. Open Subtitles انجي تقول انك ترفضين المواد الصلبه
    Soğuk kanlılığın sabit ritmi ve acı gerçek. Open Subtitles فقط الضربات الثابته للحقيقة الصلبه
    13 Ekim 2008'de 283 dakikalık görüntü içeren iki sabit disk isimsiz bir şekilde "Filmkameratene AS"ye ulaştı. Open Subtitles N E T 13 اكتوبر 2008 إستلمنا مجهول الهويه فى "Filmkameratene AS" مجموعة من اثنين من محركات الاقراص الصلبه تحتوى على 283 دقيقه من اللقطات.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more