"الصلع" - Translation from Arabic to Turkish

    • kel
        
    • kellik
        
    • kelliği
        
    • keller
        
    • kelleşen
        
    Özellikle kel ve yeşil makyaj yapanlardan ve çirkin maske takanlardan. Open Subtitles خصوصاً الصلع مع تبرج أخضر الذين يرتدون أقنعة على وجوه قبيحة
    Mesela ben kel olmaktansa biraz daha fazla saçımın olmasını isterdim. TED قد أتمنى، وبكل صراحة، أن يكون لي شعر أكثرهنا، بدلاً من الصلع.
    Mesela birisine, kel kısmının arttığını söylemek zorunda değilsiniz veya bebeğinin çirkin olduğunu. TED أعني، أنت في حلٍّ من أن تخبر شخصا أن الصلع في رأسة يزداد أو أن طفلهم شكله قبيح.
    Tamam, eskisi adar gülmüyorsun ama kellik ilacı işe yarıyor. Open Subtitles حسنا, انت لا تبتسم بقدر الماضي ولكن دواء الصلع نافع
    Erkeklerde kellik, %95 oranında erkek tipi kellikten kaynaklanır. TED يمكن أن نعزو 95 ٪ من حالات الصلع عند الرجال إلى نمط الصلع الذكوري.
    Şahane. Endişeleneceğim şeyler listesinden kelliği çıkarayım. Open Subtitles عظيم, إذا سوف أحذف الصلع من قائمة الأشياء التى تدعونى للقلق
    Üç gün içinde güzelliğiniz tamamen gidip de kel olduğunuzda nasıl neşeli kalabilirsiniz? TED كيف تبقى مبتهجا عندما تتحول من الجمال الى الصلع في ثلاثة ايام
    Biliyor musun, bazı kadınlar kel erkekleri daha erkeksi buluyorlarmış. Open Subtitles لعلمك، بعض النساء يرون الصلع كعلامة على الرجولة
    Bu çok kötü çünkü gözlüklü, kel erkeklere bayılırım. Open Subtitles هذا أمر مؤسف، لأني أنجذب نحو الرجال الصلع ذوي النظارات
    Ama üstü açık arabalar bana göre değil kel falan da olunca. Open Subtitles ولكني لم أكن يوماً من الرجال الذين يشترون سيارات مكشوفة، بسبب الصلع وما شابه
    kel başlı kartallar her nasılsa, her yıl hayatta kalabilecekleri tek yere, Çiltak'a geri dönerler. Open Subtitles بطريقة ما، النسور الصلع تعرف العودة المتأخرة كلّ سقوط إلى المكان الواحد الذي سيساعد علي ضمان بقائهم.
    Nasıl olur da senin gibi bu kadar kel, ilginç ve komik bir adamın sevgilisi olmaz? Open Subtitles كيف لرجل مثلك، شديد الصلع ومختلف جداً ومرح كيف لا تكون مرتبطاً؟
    Senin kel dazlak ucubelerin... bana lanet bir süpürgeyle vurdular! Neredeyse kolumu kırıyorlardı! Open Subtitles رجالك الصلع ضربوني بالمكنسة كانوا سيكسرون ذراعي
    Anında kel bölgeyi kapayarak, size güzel bir saç bırakır. Open Subtitles انه تماما يزيل الصلع ويترك لك مظهراً جذاباً
    kellik kalıcı gibi gözükse de bilimsel araştırmalar tersini ispatladı. TED قد تبدو مشكلة الصلع دائمةً، لكن كشف البحث العلمي عكس ذلك.
    Mesela, kellik ilaçları için ayrılan para sıtmaya ayrılan paradan fazla. TED فعلى سبيل المثال, الأموال التي تنفق على أدوية الصلع أكثر من تلك المبذولة للملاريا
    Nerede şu kadın kellik ilacındaki kadının önceki resmi? Open Subtitles أين صورة هذه الفتاة التى ظهرت فى اعلان الصلع قبل اجرائها للعملية؟
    Diğer taraftan, steroidler kelliğe neden olmaz, ama ailenizde kellik varsa saçlarınızın daha çabuk dökülmesine neden olurlar. Open Subtitles وعلى العكس السترويد لا يسبب الصلع ولكن إذا كان متوارثاً في عائلتك ربما يجعلك تصلع مبكراً
    Bence kellik bazı erkeklerde çok seksi duruyor, sen ne dersin? Open Subtitles أعتقد بقع الصلع مثيرة حقا على بعض الرجال، أليس كذلك؟
    Artık neredeyse bana, yarasa pisliğiyle başınızı yıkamanın kelliği önlediğini söyleyeceksiniz. Open Subtitles أعني أنه لم يتبقَ إلا أن تقولوا لي أن الاغتسال بفضلات الخفافيش سيحميكم من الصلع!
    Tüm keller, şapka ile güzel gözükürler. Open Subtitles كل الصلع يبدون جيدين في القبعات
    Ben SGC'ye katılmadan önce, aşırı baskılı durumdan anladığım bir matematik tezini bir oda dolusu kelleşen orta yaşlı adama karşı savunmaktı. Open Subtitles قبل أن أنضم لقيادة بوابة النجوم أفكاري كانت على أصعب الأحوال كنت أدافع عن أطروحاتي الرياضية داخل غرفة تمتلئ بالرجال الصلع في منتصف عمرهم

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more