Bazen de Kızılhaç Parsellerini kullandık. | Open Subtitles | وبعض الاحيان بعض الوسائل من طرود الصليب الاحمر لنضيف له بعض النكهه |
Sen çıkar, ama büyük kavga patlar. Her Kızılhaç torbası geldiğinde, onları soymanın bir yolunu buluyorsun. | Open Subtitles | فى كل مره تاتى طرود الصليب الاحمر تجد طريقه لسرقتهم |
Kurtulmak için kendimi hemen Kızılhaç'a atıverdim. | Open Subtitles | ارمي نفسي علي منظمة الصليب الاحمر لكي اخرج من هنا |
Kızılay malları geldiğinde öderim. | Open Subtitles | عندما تاتى طرود الصليب الاحمر - لا أئئتمان |
Kızılay! | Open Subtitles | الصليب الاحمر ؟ |
Hoş geldiniz diyerek başlar, sonra kızıl haç'tan falan bahsederiz. | Open Subtitles | حسنا سوف أبدا بــ بيانفيندوس ثم بعد ذلك الصليب الاحمر |
Kızılhaç da yardım edecektir. Kızılhaç İngilizce. | Open Subtitles | الصليب الاحمر سوف يساعدك أيضاً، الصليب الاحمر بالإنكليزية |
Polemik o kadar büyüdü ki Kızılhaç olayı aydınlatmak için basın toplantısı düzenlemek zorunda kaldı ve soruşturma hala devam ediyor. | TED | كان الجدل قد بلغ مداه بحيث اضطر الصليب الاحمر لعقد مؤتمرا صحفيا لتوضيح ذلك ، والتحقيق مازال جاريا . |
Doktor Bey İsviçre Kızılhaç'ından. | Open Subtitles | السيد الطبيب من الصليب الاحمر السويسرى |
Kızılhaç'ın gelip tüm kampı görmesini isterim. | Open Subtitles | اود لو ان الصليب الاحمر يرى المعسكر كله |
Kızılhaç erzakları. | Open Subtitles | حصص الطعام من الصليب الاحمر |
Kızılhaç'a. | Open Subtitles | جمعيه الصليب الاحمر |
Kızılhaç. | Open Subtitles | الصليب الاحمر |
Sınırları olmayan bir kızıl haç doktoru olmak istiyordum. | TED | اردت ان اصبح هذا النوع من اطباء الصليب الاحمر ذلك الطبيب بلا حدود |
Ancak kızıl haç işareti yalnızca ziklon gazı tenekelerini saklamak ve açtırmak içindi. | Open Subtitles | ولكن الصليب الاحمر لم يكن الا تمويه لاخفاء علب غاز الزايكلون والمطارق التي ستفتح العلب |