"الصندوقِ" - Translation from Arabic to Turkish

    • Kutunun
        
    • kutuyu
        
    • kutuya
        
    • kutu
        
    • kutuda
        
    • kutudan
        
    • kutudaki
        
    Kutunun içinde... Bekleyelim merak edip açıncaya kadar saklanalım Open Subtitles الآن في الصندوقِ الذي نحن سَنَنتظرُ ونَختفي حتى فضولِه
    Kutunun içinde... Bekleyelim merak edip açıncaya kadar saklanalım Open Subtitles الآن في الصندوقِ الذي نحن سَنَنتظرُ ونَختفي حتى فضولِه
    Eski bir kutuyu kazıp çıkarmaktan daha iyi şeylerim var. Open Subtitles عِنْدي أشياءُ أفضلُ لتَعمَلُ مِنْ الحفرِ فوق بَعْض الصندوقِ القديمِ.
    De ki annene, tüm çocukluğumu bu küçük kutuya toplamış. Nefis... Open Subtitles أخبرْ أمَّكَ انها اعادت لي طفولتِي بالكامل في هذا الصندوقِ الصَغيرِ
    Dans kıyafetleri dolu bu kutu diğer kutuların yanında bulundu. Open Subtitles هذا الصندوقِ مِنْ ثوبِ الرقصِ وُجِدَ على طول
    Umalım da okulda ya da arkadaşının evinde falan olsun babası gibi bir kutuda olmasın da. Open Subtitles حَسناً، دعنا نَتمنّى هي في المدرسة أَو في بيتِ صديقِها، ولَيسَ في بَعْض الصندوقِ مثل رجلها العجوزِ.
    Size bu kutudan hiç bahsetmemeliydim. Open Subtitles أنا مَا كان يَجِبُ أنْ أُخبرَك رجالَ حول الصندوقِ.
    Bu Kutunun içinde sorunun çözümünü getirdim. Open Subtitles حَصلتُ على الجوابِ إلى المشكلةِ هنا في هذا الصندوقِ.
    Şimdi o yok, ...ve senin, Kutunun dışından düşünmeye ihtiyacın var. Open Subtitles حَسناً، هو ذَاهِبُ الآن، وأنت تَحتاجُ للبَدْء بالإعتِقاد خارج الصندوقِ.
    Küp'ün radyasyon enerjisini alıp bu Kutunun içine aktarabiliyoruz. Open Subtitles نحن قادرون على أَخْذ الإشعاعِ المكعّبِ بالإضافة، يُرسلُه إلى ذلك الصندوقِ.
    Bu Kutunun üç boyutu vardır: Open Subtitles ذلك الصندوقِ لَهُ ثلاثة أبعادِ:
    Bu kutuyu getiren bayanı hatırlıyor musunuz? Open Subtitles تَتذكّرُ الإمرأة مَنْ جَلبَ هذا الصندوقِ في؟
    Bu kutuyu ve türü olduğu gibi laboratuara götürmeliyim. Open Subtitles سَيكونُ عِنْدي لأَخْذ هذا الصندوقِ والنموذج يَعُودُ إلى المختبرَ كما.
    Üzerinde "Spor eşyaları" yazan kutuyu getirebilir misin? Open Subtitles مهلا هل يمكنك أن تجلب لى ذلك الصندوقِ المكتوب عليه "رياضية"؟
    Büyük karton kutuya hoşgeldiniz. Open Subtitles مرحباً بكم في الصندوقِ الكرتونيِ الكبيرِ.
    Annenizle bu kutuya baktığımız günleri hatırlıyorum da... Open Subtitles نعم، أَتذكّرُ المُرور ذلك الصندوقِ مَع أمِّكَ.
    De ki annene, tüm çocukluğumu bu küçük kutuya toplamış. Open Subtitles أخبرْ أمَّكَ انها اعادت لي طفولتِي بالكامل في هذا الصندوقِ الصَغيرِ
    Bir kutu resim ve eşya buldum. Open Subtitles على حصلت أين من الصندوقِ في وَجدت حَسناً، أخرى وأشياء صور
    Mesela bu kutu. Open Subtitles على سبيل المثال، ذلك الصندوقِ.
    Gerçekten ama o lağım için ne kadar dikkatli plân yaparsak yapalım o kutuda ne kadar işaret feneriniz ya da kaskınız olursa olsun güneş doğduğunda ben toz olacağım ve size de beni izlemenizi ve Dodge'dan defolup gitmemizi öneriyorum! Open Subtitles أَو كم من المصابيح الكاشفة عِنْدَكَ في الصندوقِ. عندما الشمس تَصْعدُ،أَنا هبقي غبارُ و أنا أَقترحُ بأنّ كلنا نَخْرجُ من الخدعةِ.
    Jack üç deyince kutuda. Open Subtitles إدعُه. بلير: جاك في الصندوقِ في ثلاثة.
    Ona beni ne zaman kutudan dışarı bırakacağını sordum. Open Subtitles سَألَته متي هغادر هذا الصندوقِ
    Bu kutudaki her ürün şu anda yeni bir tanıtım arayışı içinde. Open Subtitles كُلّ مُنتَج في هذا الصندوقِ يَبْحثُ عن التمثيلِ الجديدِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more