"الصواب السياسي" - Translation from Arabic to Turkish

    • politik doğruculuk
        
    • grubu incitmemek
        
    • incitmemek adına
        
    Politik doğruculukla ilgili merak ettiğim bir şey soracağım: politik doğruculuk ne zaman diğer insanlar hakkında, saygı göstererek ve onurlarını koruyarak konuşmak yerine susturmayla eş anlamlı hale geldi? TED لدي سؤال حول الصواب السياسي، ولدي فضول: منذ متى أصبح الصواب السياسي مرادفا لإسكات، مقابل طريقة نتحدث بها عن الآخرين أن نحترمهم ونحفظ كرامتهم؟
    Sonra diğer duygu, bir terimdeki duygu "politik doğruculuk" TED ثم الشعور بمنطق جملة "الصواب السياسي."
    Yani politik doğruculuk sadece hepimizin saldırgan bulacağı konuşmaları baskılamıyor, meşru konuşmaları da baskılıyor ve sonra konuşma ve düşünceyi eylem sayarak buna suç muamelesi yapıyor, insanlar işlerinden atılıyor, insanlar okuldan atılıyor ve yazılmış konuşma yasaları var. TED فلم يكن الصواب السياسي فقط يخنق الخطاب والذي قد نراه جميعا هجومي، لكنه كان يظهر في محله ببعض الخطابات، ومن ثم كان يحول الخطاب والفكر إلى فعل ويقوم بالتعامل مه على أنه جريمة، ويتم فصل الناس عن وظائفهم ومدارسهم، وكان هنالك محددات مكتوبة للخطابات.
    Artık benim amacım liderliğin yüzünü değiştirmek, daha çeşitli hale getirmek -- lider pozisyondakiler kutucuğu yapıldı diye işaretlesin veya bir şeye uymuş ya da bir grubu incitmemek adına bir şey yapmış gibi hissetsinler diye değil. TED لكن هدفي الآن هو تغيير شكل الإدارة، وجعلها أكثر تنوعًا، وليس ليقوم المدراء بتحديد مربع اختيار ما ليشعروا وكأنهم امتثلوا لشيء ما أو التزامهم بقواعد الصواب السياسي.
    CA: Yani bu bir proje mi liberallere yüklenen ya da ilericilere politik doğruculuk etrafındaki temel kuralları tekrar düşünmek bazı durumlarda daha az rahatsız edici bir dili kabul etmek? TED كريس أندرسن: إذا فهذا مشروع أنك قد تحث الليبراليين، إذا أردت -- التقدميون -- أن تعيد التفكير بأن ما على الأرض يحكم الصواب السياسي وتتقبل لغة لا ترتاح معها قليلا في ظروف معينة؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more