"الصوت في" - Translation from Arabic to Turkish

    • ses
        
    • sesi
        
    • seslendirme
        
    Fakat gerçekte, bulduğum en heyecan verici şey günümüz ses sistemleri yada dalga yayım sistemleri temelde aynı ses üretim ve yansıtma kuralı TED لكن في الواقع، الشئ الأكثر إبهاراً أكتشفته كان أن نظام الصوت أو نقل الصوت في هذه الأيام ما يزال مبني على نفس الأساس
    Ve kafasındaki ses de bunun çok kolay olacağını söylüyordu. Open Subtitles وذلك الصوت في رأسه أخبره بأن المهمة ستكون بغاية السهولة
    Saklı ses köyünü ve sasuke nin yerini bana bildireceksiniz Open Subtitles قرية الصوت في بلاد حقول الأرز و تسليم التقرير للقرية
    İçinizde size dünyanın tam tamına nasıl işlediğini bildiğinizi söyleyen o sesi kapatıyor. TED يتغلب على الصوت في رأسك الذي يخبرك بأنك تفهم تماماً كيف يعمل هذا العالم
    Bu videonun sesi de ikili kod aracılığıyla, darbe kod kiplenimi adı verilen bir teknik yardımıyla saklanır. TED الصوت في هذا الفيديو يتم تخزينه أيضًا بصيغة رمز ثنائي، بمساعدة تقنية تسمى تمثيل الشيفرة النبضية.
    James Earl bir sürü seslendirme yapar. Open Subtitles جيمس ايرل قام بجزء كبير من ادخال الصوت في هذا العمل
    Ve bu nedenle, ses bilimciler aslında işitme engelli kimselerle ve sesin katılımcısı olan bireylerle sürekli iletişim halindedirler. TED وإذاً، مهندسو الصوت في الواقع في محادثة مع الناس الذين ضعاف سمع، والذين هم مشاركون في الصوت.
    İnsan konuşması nefesimizin ağzımızdaki ses haznesinde ve solunum sistemimizde ustalıkla kontrol edilmesidir. TED ان قدرة الانسان على التحدث تعد منتهى البراعة في التلاعب بالانفاس بواسطة حجرة الصوت في حنجرة الانسان وجهازه التنفسي
    Düzeneğimiz sinirsel bir ağ kullanıyor, bu ağız bölgelerine ses bilgisini dönüştürerek yerleştiriyor. TED يستخدم خط أنابيبنا شبكة عصبية لتحويل وإدخال الصوت في نقاط الفم هذه.
    Önünüzde, solunuzda veya sağınızda, hatta arkanızda bile, herhangi bir yere ses koyabilirim ve başınızı çevirdiğinizde, ses ona göre dönecektir. TED حيث بإمكاني وضع الصوت في أي مكان أمامكم، علي يساركم أو يمينكم، وحتي ورائكم، وعندما تستديرون سيدور الصوت تبعاً لحركتكم.
    [ses rol yapıyor.] Aynı sahnedeki bir dansçı gibi ses, havada ses yörüngeleri oluşturacaktır. TED وكراقص على المسرح، الصوت سيكون مشروع مسارات الصوت في الهواء.
    ses atıma ve büzüşmeye başlayınca, fizikçilerimiz bir fotonun salınacağını söyleyebiliyorlar. TED وبينما يبدأ الصوت في النبض والإنقباض، يمكن لعلماء الفيزياء لدينا تحديد متى سيشع الفوتون.
    Sonra siteye girdim ve sitedeki tüm ses silinmişti. TED ولكن بعد ذلك ذهبت إلى الموقع وحولت الصوت في موقعي إلى صامت.
    Havadaki ses dalgalarından bir milyon kat daha fazla. Open Subtitles اسرع بملايين المرات من موجات الصوت في الهواء
    Sonra kafamdaki ses tekrar başladı. Beni deli ediyordu. Open Subtitles بعد ذلك عاد الصوت في رأسي لقد كان يقودني إلى الجنون
    Öncelikle akustik ölçümler yardımıyla arabanın dışarıya sesi nasıl yaydığını bilmeliyiz. TED لذلك علينا أن نعرف، أولًا وقبل كل شيء، كيف تنشر هذه السيارة الصوت في الخارج عن طريق القياسات الصوتية.
    Son miksteki sesi arttırmayacaklarmış. Open Subtitles يريدون رفع الصوت في الميكس الاخير اتصل ب روب
    Bu sesi evimizde bir daha duyamayacağımıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق أني لن أسمع ذلك الصوت في منزلنـا مجددا أبدا
    James Earl bir sürü seslendirme yapar. Open Subtitles جيمس ايرل قام بجزء كبير من ادخال الصوت في هذا العمل
    SAM SOTTO seslendirme Efsanesi ikimize de seslendirme dünyasının "esas oğlanları" derlerdi, bence bu çok eğlenceliydi, çünkü öyle işlenmiş bir sese sahip bir oğlan tanımadım hiç. Open Subtitles "لفترة ما كان يشار لنا بـ " ات -بويز=فرقة موسيقية الصوت في العالم والذي اعتبرته شيئاً مسلياً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more