Daha 5 saniyedir casusum ama gömleğime sos bulaştırdım. Git ve temizle. | Open Subtitles | أنا جاسوس منذ خمس ثوان فقط و سكبت بعض الصوص على قميصي |
Yani en azından baharatlı sos için heyecanlandığın kadar. | Open Subtitles | ربما تجد شىء فى الحانة يتماشى مع الصوص الذى تريدة |
Demek istediğim, patronunu bir şekilde etkilemeyi başarırsan ona bir geceliğine sos şefi olmak istediğini söyleyebilirsin. | Open Subtitles | الأمر هو أنك ستذهل رئيسك ، ثم بعدها يمكنك أن تطلب أن تكون طباخ الصوص لليلة |
Ben çoban salatası az kalorili Çin sosu ve kafeinsiz buzlu çay alacağım. | Open Subtitles | و الصوص الصيني قليل الدسم و فنجان شاي مثلج منزوع الكافيين |
Harika, açlıktan ölüyorum. Baharatlı sosu da aldın mı? | Open Subtitles | رائع انا اتضور جوعاً هل احضرت الصوص الحار ؟ |
O senin gizli sosun. Etikete seve seve senin resmini koyarım. | Open Subtitles | انه الصوص السري الخاص بك أنا سعيد لوضع صورتك على الملصق |
Hem bu sıkıcı müziği tartar sosuna da bulayamam. | Open Subtitles | ولا يمكنني أن أغمص ذلك العرض الكئيب في طبق من الصوص |
Sence şu sos şefliğini söylemek için geç mi oldu? | Open Subtitles | أتعتقد أنني تأخرت كثيراً في التراجع عن مسألة طباخ الصوص هذه؟ |
O yüzden düşünüyordum da belki bir gece benim sos şefi olmamı isteyebilirsiniz. | Open Subtitles | لذا كنت أفكر أنه لربما يمكنك أن تعطيني فرصة في أن أكون طبخا الصوص لليلة |
Sarımsak ve zeytinyağı ile biraz sos yapsam iyi olurdu. | Open Subtitles | ينبغي أن أصنع الصوص مع زيت الزيتون و الثوم |
İki Miller, iki shot tekila, biraz da acı sos. | Open Subtitles | سآخذ علبتا مياه غازية، مع جولتان من التاكيلا وبعض الصوص الحار. |
Tamam, iki tane kino tabanlı, fesleğen, çedar, üstüne çılbır ve bolca gizli sos, değil mi? | Open Subtitles | حسناً ، إذنً لدي طلبين مع قاعدة نبات الكينو الريحان ، جبن شيدر يعلوه بيض مسلوق و سلاثيريد مع الصوص السري |
Gizli sos. Şef Holden GDO'lara karşıydı. | Open Subtitles | إنه الصوص السري الشيف هولدن كان معارضاً للمكونات المعدلة وراثياً |
Gizli bir sos üstünde araştırma yapıyorum. | Open Subtitles | أنا أجري تحليل على هذا الصوص السري. |
Sadece biraz sıcak sos lazım, o zaman mükemmel olur. | Open Subtitles | فقط يحتاج الي الصوص الحار و سيكون ممتاز |
Belki Flushing Burgerler'den indirimli olarak büyük boy burgerler alıp banmak için bir sos yapabilirim. | Open Subtitles | ربما يمكنني ان احصل على خصم من "فلاشينغ برجر" واعمل كمية من الصوص المكسيكي |
Fakat biz onlara ishal yapıcı şeyler koyacağız ve tenefüslerde herkes altına sıçabilsin diye pizzaların üstüne "Arby's Horsey" sosu koyacağız. | Open Subtitles | لكننا سنضع مسهل طعام و اربي هورسي في الصوص بيتزا تجعل كل طفل في المدرسه يتغوط في بنطاله بعد الاستراحه |
Biraz daha fazla Arby's Horsey sosu mu var? | Open Subtitles | قليلا ايضا من اربي هورسي في الصوص هناك؟ |
Bu sosu çantamda buldum. | Open Subtitles | . وجدت للتو هذا الصوص في حقيبتي |
Şu sosu da ver. | Open Subtitles | أعطنى هذا الصوص |
Ne sosu koydun içine? | Open Subtitles | ما هو الصوص الذى وضعته |
Safran. Bu sosun şişesi 49 dolar. | Open Subtitles | الزعفران ثمن الزجاجة من هذا الصوص 49 دولار |
Ama hepimiz gizli sosuna bayıldık. Tebrikler. | Open Subtitles | و لكننا جميعاً أحببنا الصوص السري الخاص بك تهانينا |