"الصيدلة" - Translation from Arabic to Turkish

    • İlaç
        
    • Eczacılık
        
    • Farmakoloji
        
    • eczaneler
        
    • Farmakolojide
        
    İlaç ve tıbbi alet firmaları kadavralar için çok para verir. Open Subtitles شركات الصيدلة و الأدوات الطبية قد تدفع مبالغ مهولة لأجل الجثث
    Ben de düşündüm ki belki ilaç satıcılığında da seksilik vardır. Open Subtitles مما جعلني افكر ربما مبيعات الصيدلة مثيرة جنسيا بعض الشيء
    Büyük ilaç firmaları senin bu yönde düşünmeni istiyor. herşey için ilaç almamalısın. Open Subtitles شركات الصيدلة الكبرى تريدك أن تظن أنك تستطيع ابتلاع قرص لكل شيء
    Deneysel steroidleriyle hoplayıp zıplayan Eczacılık bölümü orayı kontrol ediyor. Open Subtitles قسم الصيدلة يحتلها، جميعهم أقوياء بسبب المنشطات التجريبية التي يتعاطونها
    18 yaşındaydım ve Eczacılık fakültesindeki ilk yılımdı. Open Subtitles كنت في الثامنة عشرة، في سنتي الدراسيّة الأولى في كلية الصيدلة.
    Eski Eczacılık kitaplarında bile yazar, zamanla dozu arttırmak gerekir. Open Subtitles طبقا لأسس علم الصيدلة القديمة فان ما تشعر به
    En son, Harvard'da Moleküler Farmakoloji Profesörüymüş. Open Subtitles وآخر وظيفة شغلها هي أستاذ لعلم الصيدلة الجزيئية في هارفارد
    Ama eczaneler kapandı, efendim. Open Subtitles لكن الصيدلة أغلقت
    Rossum'un önemli isimlerinden, doktor ve moleküler Farmakolojide doktora derecesi var. Open Subtitles شخصية مهمة جداً, لديه ماجستير ودكتوراه في علم الصيدلة الجزيئي
    Bu yüzden bir ilaç şirketine geçtim ya. Open Subtitles لأنني قلق، فلقد انتقلتُ إلى إحدى شركات الصيدلة.
    İlaç sektörü için Eczacılık teknisyenleri eğitiyoruz. Tıp sanayisi için tıbbi teknisyenler eğitiyoruz. Bayer, Calgon Carbon, Fisher Scientific ve Exxon gibi kimya sanayi şirketleri için kimya teknisyenleri eğitiyoruz. TED نحن ندرب تقنيي الصيدلة لصناعة الادوية. ندرب تقنيي العلوم الطبية لصناعة الطب. وندرب التقنيين الكيميائيين لصالح شركات مثل باير وكالجون كاربون وفيشر ساينتفك واكسون.
    Sizler şu, büyük uluslararası şirketlere, ilaç firmalarından çaldıkları formülleri satarak para kazananlardansınız... Open Subtitles هل أنت من تلك الشركات العالمية ... و شركات الصيدلة التى تتاجر لأرباحها الشخصية
    Genelde Dr. Cox'dan uzaklaşmam ama ama bugün ilaç temsilcileri yeni ilaçlarını tanıtmak için gelecekler ve Sacred Heart'ta bu tek bir şey demektir. Open Subtitles عادة لا أنصرف بعيداً عن الدكتور "كوكس"، لكن اليوم يظهر ممثلي الصيدلة لبيع مخدراتهم الجديدة،
    - Eski İlaç Bilimi hakkında kurs vermişti bana. Open Subtitles -أجل، قد كان يعمل هنا -بالطبع، فقد أخذتُ درساً منه في الصيدلة القديمة
    Eczacılık fakültesinden bir arkadaşım test ettikleri bu yeni haplardan verdi. Open Subtitles صديق بكلية الصيدلة أعطاني هذه الحبوب الجديدة التي يختبرونها
    Annemin bu Eczacılık fantezisi hiç bitmedi. Bitmeyecek de herhalde. Open Subtitles حلم أمي بشأن الصيدلة لن ينتهي ولا اعتقد بأنه سينتهي ابداً
    Bir dahaki sefere Eczacılık Fakültesi'ne gideceğini söyle. Open Subtitles في المرة المقبلة اخبريه أنكِ تريدين الذهاب لمبنى الصيدلة
    Aslında defterimi almak için Eczacılık Fakültesi'ne gitmek zorundayım. Open Subtitles في الواقع، يجب أن أذهب إلى مبنى الصيدلة لكي آخذ مذكرة
    Farmakoloji profesörü ve inhibitör nörotransmiter baş kâtibiyim. Open Subtitles أنا أستاذ في علم الصيدلة والباحث الرائد على الموصلات العصبية المثبطة
    Ama eczaneler kapandı, efendim. Open Subtitles لكن الصيدلة أغلقت
    Farmakolojide iyi değilim ama senin durumun bu. Open Subtitles لست من عشاق الصيدلة ... ولكنّعليّأنأقول فيحالتك هذهِ

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more