| Dünyanın en yüksek platosu olan Tibet Platosu'nda yaz gelmiş bile. | Open Subtitles | هذا منتصف الصيفُ على الهضبةِ التيبتيةِ السهل العظيم الأعلى في العالمِ. |
| Daha bir ay var. Ve sonra yaz gelecek. | Open Subtitles | حَسناً،عِنْدَكَ شهرُ واحد ثمّ عِنْدَكَ الصيفُ كاملُ |
| Kaz kolonisinde, yaz ilerledi ve yumurtalar çatlıyor. | Open Subtitles | في مستعمرةِ الأوزّ الصيفُ شديد والبيض يُفقّسُ. |
| Trent, bizim teknede mahsur kaldığımız olay geçen yaz mıydı? | Open Subtitles | (ترينت) هل كانَ الصيفُ الماضي هو الذي علقنا بهِ في قاربنا ؟ |
| Belki gelecek yaz. | Open Subtitles | قد نفعلُها الصيفُ القادم |