"الصَغيرةَ" - Translation from Arabic to Turkish

    • küçük
        
    Evet, evet, hepiniz poflayın ama küçük köyüm çok güzeldi. Open Subtitles نعم نعم أنتم جميعاً تتفاخرون لكن قريتَي الصَغيرةَ كَانتَ جميلَه.
    küçük hanıma iyi bir fikir olduğunu söylemek istemez misin? Open Subtitles ألا تريد أن تخبرُ السيدةَ الصَغيرةَ كم هي فكرة جيدة؟
    Söylesene ona aşık değilsen, yaptığı küçük şeyler neden seni delirtiyor? Open Subtitles لذا، اخبرُني بهذا. إذا أنت لَسْتَ عاشق لها، كيف ان الأشياءَ الصَغيرةَ التي تَعمَلُها، جَنّنْتك؟
    küçük, kıllı bacaklarını hala hissedebiliyorum. Open Subtitles أنا أَنْ ما زِلتُ أحسسْ بسيقانَه الصَغيرةَ المُشْعِرةَ
    Ve küçük gezintimizi oturma odasıyla bitiriyoruz. Open Subtitles ونحن نَستنتجُ جولتَنا الصَغيرةَ إدعمْ هنا في غرفةِ الجلوس.
    Yemek salonundaki herkes birbirinin aynı. küçük şapkalardan olmalı. Open Subtitles تَعْرفُوا يا رجال في صالةَ الطعام تشبة يَجِبُ أَنْ تَكُونَ القبعاتَ الصَغيرةَ.
    Yani, evet, tabii ki. Benim küçük oyunumu oynayacağız. Open Subtitles حَسناً، نعم، بالطبع نحن سَنَلْعبُ لعبتَي الصَغيرةَ.
    küçük arazi anlaşmazlığınız bizim asil sahillerimize bulaştı. Open Subtitles يَبْدو أن أرضَكَ الصَغيرةَ النزاع طَفحَ في شاطئِنا النبيلِ
    Erkeklerin küçük kardeşliğinin böylesine etkili olacağından şüpheliyim. Open Subtitles أَشكُّ في أن أمسيةِ الأولادَ الصَغيرةَ سَتَكُونُ تماماً كهذهـ مثيرة للأعجاب
    bu yüzdende küçük hikayelerini uydurdular ve tanıyı kendi hayal güçleriyle yaptılar öyle biri ki insanlar hatalı davranırsa sinirleniyordu. Open Subtitles لذا إخترعوا قصصَهم الصَغيرةَ الخاصةَ بهم و خلقوا الله على صورتهم, رجل يصاب بالغضب
    Ama hayır, o ise küçük kalçalarını kullanarak hastalarımı çalıyor. Open Subtitles لا، هي تَحْفُّ أوراكها الصَغيرةَ وتسْرقُ مرضاي
    küçük şeyleri sever, mesela patlamış mısır, kitaplar. Open Subtitles تَحبُّ الأشياءَ الصَغيرةَ ... الفيشار،كُتُب
    Strip'te dolaşmaya çıktığında, ışıklar altında onun küçük poposunu görebilirsin, çünkü artık bir dansçı oldu. Open Subtitles في المرة القادمة أنت إرفعْ الشريطَ، أنت، تَذْهبُ لرؤية كعكعاتَها الصَغيرةَ في الأضويةِ ' يَجْعلُ هي a راقص الآن.
    küçük oyununa gelmeyeceğim. Open Subtitles لَنْ إلعبْ لعبتَكَ الصَغيرةَ.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more