"الصّعب" - Translation from Arabic to Turkish

    • zordur
        
    • güç
        
    • zor oldu
        
    Kocası, onu buz kıracağıyla öldürmüştü. İyi bir yardımcıyı elinde tutmak zordur. Open Subtitles ـ قتلها زوجُها بـ مكسّرة جليد ـ من الصّعب إيجادُ المساعدة الجيّدة
    Tıpkı bir dilde veya başka mecralarda olduğu gibi, insanlar için tekrarlanan bir yapıda çok karmaşık cümlelerin gramerini incelemek zordur. TED مثلما في اللّغة و في ميادين أخرى، نعلم أنّه من الصّعب على النّاس أن يحلّلوا الجمل المركّبة جدّا، ذات التّركيبة المتداخلة.
    Bu hiç kolay değil. Uğur böceğinin cilalı kabuğunu sıkı sıkı kavramak çok zordur. Open Subtitles هذا ليس سهلاً، إنه من الصّعب جداً أن تمسك الصّدفة الملساء للدّعسوقة.
    Biraz şurada, biraz burada. Özellikle bunları aramıyorsanız bulması güç. Fakat sonuç ortada. Open Subtitles من الصّعب أن يُلاحظ الأمر إلا إن تفحّص المرء، لكن، حسنٌ، إنّها منطقيّة.
    Kullanmadığın bir şeyin yokluğunu fark etmek de güç oluyor. Open Subtitles من الصّعب ملاحظة شيءٍ مفقود عندما لا تستعمله أبداً.
    Beğeneceğim ismi seçmek düşündüğümden de zor oldu. Open Subtitles وكان من الصّعب الإختيار ممّا خلت سيكون.
    Hastanın ölümü her zaman için zordur. Özellikle de ilk seferinde. Open Subtitles لمن الصّعب دائمًا خسارة .مريض، خاصّةً في المرّة الأولى
    Tabii ki hatırladım. Bu mekanda öylesi cömertliği bulmak çok zordur. Umarım yine verirsiniz. Open Subtitles طبعًا، لمن الصّعب إيجـاد هذا النّوع من الكرم في هذا المكان، يمنحك الأمل مُجددًا.
    Sevdiğin birini bir kere kaybetmek zaten yeterince zordur. Open Subtitles من الصّعب كفاية خسارة شخص تحبّه مرّة واحدة
    Burada yaşam sürdürmek herkes için zordur. Open Subtitles - الذئاب المستأنسَة-لمساعدتهم لعمل ذلك. من الصّعب على أحد أن يعمل هنا.
    Görmek zordur, çünkü dikilmiştir ağzı. Open Subtitles من الصّعب أن تشاهديها لأنّ فمها مخيّط
    Bunu aşmak zordur. Open Subtitles من الصّعب المضيّ بها
    Toprağın kokusunu atmak zordur, köylülerle haşır neşir olunca... Open Subtitles {\fnAdobe Arabic}،رائحة التُّربة من الصّعب شطفها ... لكن لو أنّ المرء يتواصل مع الفلّاحين
    Çünkü benim için o kadar da atlatılması güç değildin. Open Subtitles لأنّه لم يكن من الصّعب نسيانكَ
    "Buna kapılmamak çok güç. buna kapılmamak." Open Subtitles "من الصّعب أن لا توقع بك طيبته، من الصّعب الاّ يوقع بك"
    Ve akort etmesi çok güç. TED ومن الصّعب جدّا ضَبْطُهُ.
    Lyndsey'in neden ara verdiğine inanması gerçekten güç. Open Subtitles من الصّعب التّصديق أنّ (ليندزي) قررت أخذ هدنةٍ منكَ.
    Buna inanmak güç, ama adı Brian Brian olan bir adam şu anda tahtından oldu. York mu? Open Subtitles من الصّعب تصديق انّ رجلاً يُدعى (برايان برايان)، نزل من عرشه..
    - Tahmin etmesi güç. Open Subtitles -من الصّعب الجزم
    - Buraya çıkmak biraz zor oldu. Open Subtitles كان من الصّعب قليلاً الوصول الى هنا ولكن...

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more