Her şeyi sanki Çin malıymış gibi el üstünde tutuyorum. | Open Subtitles | أحرص على الجميع من كلّ خدشٍ وكأنّهم مصنوعونَ في الصّين |
Çin piyasa ekonomisi ve üniversite eğitimi konusunda ciddileşiyordu bu nedenle yabancı uzmanları davet etmeye karar verdiler. | TED | الصّين بدأت تركّز على اقتصاد الأسواق وعلى التّعليم العالي، فقرّروا مناداة خبراء أجانب. |
Aynı zamanda, Çin'in bu süreçte önemli ölçüde büyüdüğünün farkında olmalıyız. | TED | في الوقت نفسه علينا الإقرار بأنّ الصّين نمت بشكل رائع في نفس المدّة. |
Günümüzde büyüyen Çin dünya ekonomik yapısındaki temel, dramatik değişikliklerin bir parçasıdır. | TED | الآن، نموّ الصّين جزء من تغيير جذريّ في هيكل الاقتصاد العالميّ. |
Geçen sene, Çin'in Güvenlik Seddi yarattığım ağı engellemeye başladı. | TED | في السنة الماضية، بدأتِ الصّين بحظر الشّبكة التي أنشأتها. |
2015'de bir çocuk politikasını bitirdikten sonra bile Çin'in doğum oranları azaldı. | TED | حتّى بعد إيقاف سياسة الطفل الواحد خاصتها في2015، هبطت معدّلات الإنجاب في الصّين بشكل كبير. |
Çin hükûmeti öyle paniklemiş durumda ki şu anda yeni propaganda yapıyorlar. Çiftlere bebek sahibi olmaları için yalvarıyorlar. | TED | حكومة الصّين فزعة جداً الآن إلى حدّ أنها تقوم بإنتاج دعايات جديدة... إنّها تتوسّل الأزواج لإنجاب الأطفال لأجل الوطن. |
Çin ve Japonya, şükürler olsun, akıllanıp aynısını düzenliyorlar. | TED | الصّين واليابان، حمداً لله، أخيرا يصحون ويقترحون سياسات مماثلة. |
Çin ormanları ve Akdeniz'i çevreleyen topraklar kasabalar şehirleştikçe ve ülkeler ortaya çıktıkça kıyımdan ilk nasibini alan yerler oldu. | Open Subtitles | غابات الصّين وَ الأراضي المحيطة بحوض الأبيض المتوسط.. استُقطعت مبدئياً لتكوين قرى، التي نمت إلى مُدن ثمّ دُوَل. |
Çin' de doğmuştu, ama Kuzey Kore' de büyümüştü. | Open Subtitles | كانت مولودةً في الصّين, لكنّ أُحْضِرَت شمالاً لكوريا |
şehir savaşları zamanında, Çin yedi Kralllığa bölünmüştü. İnsanlar acı çekerken yıllar boyu egemenlik için savaşıldı. | Open Subtitles | أثناء فترة الممالك المتحاربة, كانت الصّين مُقسمة إلى سبعة ممالك |
Eğer DIA'se, yetim olmalı. Çin uyruklu. | Open Subtitles | إذا كانت دى اى اه, هي من طبقة اليتيم, خارجة من الصّين |
Binlerce yıl önce, Çin'in terk edilmiş sınır bölgesindeki göçebe kabileler İmparatorluk Güçleri ile devamlı savaş halindeydiler. | Open Subtitles | منذ آلاف السّنين في منطقة مهجورة على حدود الصّين كانت هناك حرب دائمة بين القبائل البدويّة و البلاط الإمبراطوري |
Maalesef Avrupa ve Çin'de, bu ormanlardaki... keresteler için doymak bilmez bir talep var. | Open Subtitles | للأسف، هناك الطّلب المتزايد الذي لا يمكن اشباعه في أوروبّا و الصّين الخشب الصّلب يأتي من هذه الغابات بالذات. |
Çin'de bir fabrika bulman ne büyük şans. | Open Subtitles | ياله من حظٍّ أنّكِ تمكّنتِ من ايجاد ذلكَ المصنع في الصّين. |
Her yıl dünyadaki kömürün yarısı Çin' de yakılmaktadır ve bu yüzden, esas sebep bu olduğu için Dünyanın en büyük sera gazı yayıcısıdır. | TED | الصّين تحرق نصف الفحم العالميّ كلّ عام، وهذا السّبب الرئيسيّ وراء كون الصّين أكبر باعث للغازات المسببة للاحتباس الحراري. |
1980. 1980'de Çin tek çocuk politikasını yürürlüğe koymaya karar verdi. Aşırı nüfusun önüne geçmek için anne babaları sadece bir çocukla kısıtladı. | TED | في عام 1980، قرّرت الصّين تنفيذ سياسة الطفل الواحد، تحديد إلى حدٍّ كبير لمعظم الآباء لإنجاب طفل واحد فقط لمكافحة الاكتظاظ السكاني. |
Daha doğrusu, Çin'in düşen doğum oranı en büyük büyüme etkenlerinden birini kaldırıyor: İnsanları. | TED | في الواقع، الإنخفاض السكّاني في الصّين يزيل واحداً من أكبر محركات النمو... الناس. |
Trend devam ederse Çin'in nüfusu önlenilemeyen azalışa geçmeden önce 2029'da yerlerde olacak. | TED | إذا استمرّت الإتجاهات، سيصل سكّان الصّين لإلى ذروتهم في 2029، قبل الدخول ل"الهبوط اللامتوقف." |
Gerçi Sejin Grup'taki kadının elini tutup Çin'e gideceğini de söylemiştin. | Open Subtitles | حسناً، هل قلت شيء مثل أنّـك سوف تذهب إلى الصّين مُمسكاً بيد تلك السيّدة صاحبة شركة "سي جين"؟ |