Yeni yok ediciler, sırtlanlar hala hızlanmaya devam ediyor. | TED | قطط الزباد. أنواع جديدة من الضباع و الضوارى أصبحت أسرع و ماتزال. |
sırtlanlar ve diğer karnivorlar devasa uzun boyunlu gergedanlar tarafından kovalanmadı. | TED | ليس الضباع ونوع آخر من الحيوانات آكلة اللحوم تم ملاحقتهم من قبل وحيد القرن طويل العنق العملاق. |
Hayvansınız. Bir çift gülen sırtlan. Sizinle işim olmaz. | Open Subtitles | حيوانات ، زوج من الضباع الضاحكة ليس لى حديث معكم |
sırtlan ruhunu çıkartmak için ayinleri vardı ama sizin öğrencilere girmesini anlayamıyorum. | Open Subtitles | الآن ، لديهم طقوس لأخذ أرواح الضباع ولكن لا أستطيع فهم كيف وصل ذلك إلى أطفالك |
sırtlanları dışarı çıkartmanız gerekmiyor mu? | Open Subtitles | إنهم تقريباً هنا ألا يجب أن تخرج الضباع ؟ |
Bu şehrin sakinleri, sırtlanların önemli bir hizmet sağladığına inanıyor. | Open Subtitles | سكّان هذه المدينة يعتقدون أن الضباع توفّر لهم خدمة مهمة |
Kabaca Hyena yolunun 650 metre kuzey-kuzeydoğusu.. | Open Subtitles | على (طريق الضباع) ء650 مترأ شمال الشمال غربي |
Neden, kirli işlerimi sırtlanlara yaptırmıyorum? | Open Subtitles | لمَ لا أترك هذا لتقوم به الضباع بدلاً مني ؟ |
Bizim yerimizi alacak olanlar ise çakallar ve sırtlanlar. | Open Subtitles | وكل من يسعى إلى تغييرنا سيكون مثل الضباع |
Yine de bu trajedinin küllerinden yeni bir dönem başlayacak ve aslanlarla sırtlanlar bir araya gelip ihtişamlı bir gelecek yaratacak. | Open Subtitles | لكننا ننهض من جديد بعد هذه المأساة لنرحب ببزوغ عهد جديد يتآزر فيه الأسد مع الضباع |
sırtlanlar bir çok yavru çitayı öldürür... ve bir taneden fazlası anneyi saf dışı bırakıp yavruları yakalayabilir. | Open Subtitles | الضباع قتلت الفهد الصغير وأكثر من ضبع يمكنهم السيطرة على الأم و الأشبال |
Burası sırtlanlar gittiğinden beri daha da ürpertici olmuş. | Open Subtitles | هذا المكان مازال مخيف منذ أن هربت الضباع |
Biz burada konuşurken Aslan Kral yapımcılarının yapışık sırtlanlar aramadığı ne malum? | Open Subtitles | كيف نعرف منتجو الملك الأسد لا يبحثون عن بعض الضباع الملتصقة كما نتكلّم؟ |
Benekli sırtlanlar kötü şöhretli leş yiyicilerdir ve birlikte gezerler. | Open Subtitles | الضباع المرقطة هم آكلو جيف سيّئون، ويصلون بأعداد كبيرة |
Kontrol altında olan öğrencileri hemen sırtlan kafesine getirin. | Open Subtitles | يجب أن نحضر هؤلاء الطلاب إلى قفص الضباع في الحال |
Okul gezisini ve sırtlan barınağına gittiğimi hatırlıyorum. | Open Subtitles | .. أنا أتذكر الذهاب في رحلة : ثم ذهبنا إلى منزل الضباع |
sırtlan insanlardan uzak dur. Başarısız tipli sporculardan da. | Open Subtitles | وابقِ بعيدة عن البشر الضباع أو أيّ نوع من الرياضيين السحالي |
Tek yapman gereken sırtlan gözetlemek ve görünce de bağırmak. | Open Subtitles | كلّ ما يجب أن تترقّبه هو الضباع وتصرخ إذا رأيت واحداً |
sırtlanları zahmete sokmayıp beni hemen öldürsene! | Open Subtitles | لماذا تحافظين على الضباع من المشاكل وتقتلينني الآن؟ |
Simba, sırtlanların krallığı ele geçirmesine izin verdi. | Open Subtitles | سيمبا لقد ترك الضباع تتولى الحكم في مملكة الأسود |
Hyena Yolunda buluşurlarsa bu politik bir durumdur.. | Open Subtitles | اذا التقيا في (طريق الضباع) ستصبح المسألة سياسية |
Ve çoğu ne kadar da zavallı ve ruhsuz sırtlanlara dönüştü. | Open Subtitles | يا لهم من مجموعة من الضباع الحزينة، هذا ما أصبح معظمهم عليه. |
Jagodish onu çakalların temizleyeceği kalenin arkasındaki büyük bir hendeğe atacaktı.. | Open Subtitles | و قد القى جوديش به داخل الخندق الكبير اسفل الحصن حيث الضباع تتولى انهائه |
Kapıyı da açık bıraktılar, böylece çakallar gelsin ve gece kızı götürsünler diye. | TED | قاموا بنزع الباب لأجل أن تتخلص منها الضباع في الليل. |
sırtlanların daveti, daha fazla sırtlanı çekiyor. | Open Subtitles | العواء: يسبب المزيد من الضباع في الحضور |