| Ne hikmetse bizim taraftaki kurbanlar da bu tarafa ait frekansta titreşiyorlar. | Open Subtitles | بطريقةٌ ما الضحايا في جانبنا جُعلوا أن يتذبذبوا على تردد هذا الكون |
| kurbanlar dağılmış fiziksel, duygusal açıdan ve çoğunlukla suistimal eden kişiye dönmüşler. | Open Subtitles | الضحايا في حالة يرثى لها جسديا,عاطفيا و عادة ما يرجعون للمسيء لهن |
| kurbanlar ertesi gün, 4 Aralık'ta gömüldüler. | Open Subtitles | دفنوا الضحايا في اليوم التالي، الرابع من ديسمبر خرجنا إلى الشوارع ثانية |
| Uzun altı yıl boyunca işlenen cinayetlerden sonra... dünyanın her tarafında kurbanlar için yas tutuluyor. | Open Subtitles | بعد 6 سنوات من القتل الضحايا في كل مكان في العالم |
| kurbanlar, yerel bir porno dükkanında ölü olarak bulundu. | Open Subtitles | لقد وجدوا الضحايا في مكان لترفيه البالغين |
| Fareler işini çabuk halletmiş. Dr. Brennan'ın kitabındaki bütün kurbanlar yeniyor mu? | Open Subtitles | لذا، كُلّ الضحايا في كتاب د.برينن أصبحَ مَأْكُولاً؟ |
| kurbanlar ve 2 kasaba arasında bir ilişki var mı? | Open Subtitles | هل هناك اي تداخل بين الضحايا في البلدتين غارسيا؟ |
| Matris aynı zamanda, katilin bir tarzı cinayet dayanağı olması veya rastgele öldürmüyor oluşu ihtimali sebebiyle kurbanlar arasında bir bağlantı da arıyor. | Open Subtitles | المصفوفة تبحث أيضاً عن الصِلات بين الضحايا في حال كان لدى القاتل نوع مُفضّل أو أرض صيد مفضّلة أو لا يقتل عشوائياً. |
| kurbanlar otoyolun kenarindaki parklarda bulunmus. | Open Subtitles | وجدت الضحايا في متنزهات بعيدة عن الطرق السريعة ضحية في كل بلدة |
| kurbanlar ya bir yerdedir ya da farklı yerlere gömülmüştür. | Open Subtitles | أنت تسعى خلف الضحايا في أماكن مختلفة ثمة هناك مسافة بعيدة بينهما |
| Jose Rivera dışındaki tüm kurbanlar ergen. | Open Subtitles | كل الضحايا في كلتا الحالتين،كانوا مراهقين،بإستثناءخوسيهريفيرا. |
| Yani su altında başka kurbanlar da olabilir. | Open Subtitles | لذلك ، يحتمل أن تكون هناك المزيد من الضحايا في الماء |
| Neden ben büroya dönüp şirket ve kurbanlar hakkında bir şeyler bulmaya çalışmıyorum? | Open Subtitles | سأعود إلى المكتب، لأرى ما يمكنني معرفته عن الضحايا في هذه الشركة. |
| - Kitabımdaki kurbanlar kırmızı bantla bağlanıyor ve ağızları tıkanıyor. | Open Subtitles | ... الضحايا في كتابي تربط وتكمم بالشريط الأحمرِ |
| Erickson'ın bulduğu tuzaktaki kurbanlar. | Open Subtitles | الضحايا في الفخ (الذي عثر عليه (إريكسون كيف عرفتم ؟ |
| kurbanlar Güney Florida'nın herhangi bir yerinde olabilirler. | Open Subtitles | قد يكون الضحايا في أي مكان (في جنوبي (فلوريدا |
| kurbanlar bugün, Ağış ve Aziz Agnes Kilisesi'ndeki bir törende anılacak. | Open Subtitles | سيتم تأبين الضحايا في كنيسة (أسنشن آند سينت آغنس) |
| Canton, Ohio'daki olayda da kurbanlar evlerindeymiş. | Open Subtitles | (كانتون)، (أوهايو) كانتا الوحيدتين فضلاً عن قضيتنا حيث كانت الضحايا في المنزل |
| Collins kadınına gelince de oğlunun o kurbanlar arasında olmadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | وبما يخص المرأة كولينز... لا زلت لست مقتنعا بأن ابنها ما بين الضحايا في(وينفيل) |