"الضربات" - Translation from Arabic to Turkish

    • darbe
        
    • vuruş
        
    • dayak
        
    • darbeler
        
    • yumruk
        
    • darbeleri
        
    • Darbelerin
        
    • vuruşlar
        
    • yumruklar
        
    • atış
        
    • saldırı
        
    • yumrukları
        
    • atışı
        
    • saldırısı
        
    • saldırılar
        
    Raider yolcu uçağını fırtınanın içinde takip ettim, darbe yedim ve bayıldım. Open Subtitles لقد تتبعت مركبة مقاتلة كبيرة فى العاصفة وتلقيت بعض الضربات وأغمي علي
    Bu şekilde bir vuruş gücünü beklemiyorlardı. Open Subtitles لايوجد طريقة نتوقع بها هذه الاسلوب من الضربات
    Çünkü Apollo'dan yediğin dayak seni öldürebilirdi, evlat. Öldürmedi. Open Subtitles لأن الضربات التى تلقيتها من أبولو كان يجب أن تقتلك ولكنها لم تقتلك
    Kuzey rıhtımından darbeler alıyoruz. Koridorlara gücü yönlendir. Open Subtitles سنتلقي الضربات علي الجانب الشمالي, توجيه القوة الي الممر الان
    Kung'damı ? Kaplan ve Turna kuşu mu? yada Çapraz yumruk mu? Open Subtitles النمر او التيغر ولا الرافعة ولا الضربات المتقطعة ؟
    Ringde yediğin bütün o darbeleri ben de aldım. Ne hissettiğini biliyorum. Open Subtitles كل تلك الضربات التى كنت تتلقاها فى الحلبة كنت أتلقاها معك وأشعر بك
    Bu yöntem sayesinde bilim insanları büyük akson demetlerini bulup yumuşak Darbelerin onları yapısal olarak nasıl değiştirdiğini görebiliyorlar. TED هذه الطريقة تسمح للعلماء بأن يجدوا حِزم المحاور العصبية الكبيرة ونرى كيف أن الضربات الأكثر إعتدالا قد يغيرها هيكليا.
    W.G. Grace'in bile böyle emin vuruşlar yapabildiğini sanmam. Open Subtitles لا اعتقد ان جي جريس نفسه يستطيع عمل مثل هذه الضربات الرائعه
    Tokatlar, yumruklar, dirsekler. Durmaksızın süren ufak çaplı bir sarsıntı fırtınası. Open Subtitles الصفعات، اللكمات، السواعد، إنها تعتبر .مجموعة من الضربات تسبب شبه إرتجاج
    On yıl boyunca Amerikan futbolu oynadım ve binlerce kez kafama darbe aldım. TED مارست كرة القدم لعشر سنين، وتعرضت لآلاف الضربات على الرأس.
    Miğfer geri kayar. Çoğu darbe ıskalar. Open Subtitles فالخوذة تردّ معظم الضربات ترتدّ ولا ينكسر الرمح
    Midillinin bacaklarındaki beyaz çizgiler kaç darbe geldiğini gösteriyor. Open Subtitles الخطوط البيضاء على ساق المهر دلت على عدد الضربات الموفقة
    - O son vuruş, evet. Hainsley masaya çarptığı an öldü. Open Subtitles "الضربات الاخيرة, نعم. " هاينزلى مات مباشرةً منذ أن ضَربَ المنضدةَ
    vuruş anındaki sıçrama lekeleri kafatasına art arda darbeler aldığını gösteriyor. Open Subtitles ولطخة الصدمة متوافقة مع الضربات المتكرّرة للجمجمة
    Benim gibi bir eziğin işe yaradığı tek şey dayak yemek. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي يجيده فاشل مثلي هو تحمّل الضربات.
    Spor yazarlığında yumruğunu havaya kaldırırsan sonunda sen dayak yersin. Open Subtitles أنت تعلم بالمقالات الرياضية إذا لم تهاجم تتلقى الضربات
    Bunda haklısın. Ama bu heriflerdeki darbeler muazzam bir kuvvet sayesinde yapılmış. Open Subtitles لكن الضربات الموجهة إلى الرجال كانت بقوة هائلة
    Ama hiçbiri, onca yumruk yiyerek ödedikleri bedeller ile ilgili hiçbir şey anlatmazlar. Open Subtitles لكن، لا يخبرونك مطلقاً عن الثمن الذي دفعوه و هم يتلقون كل تلك الضربات على الرأس
    Hiç bu kadar güçlü kalça darbeleri görmemiştim. Open Subtitles لم أرى أبداً مثل هذه الضربات القوية بالمؤخرة
    Dekanımız Darbelerin en büyüğünü yerdeyken almış. Open Subtitles تلقى العميد أغلب الضربات وهو ملقى على الأرض
    Sorgu yargıcının raporuna göre ölüm sebebi de o vuruşlar. Open Subtitles و وفقاً لتقرير الطبيب الشرعي، لقد كانت تلك الضربات سبب الوفاة.
    yumruklar savrulmaya başladı mı romantizmi canlı tutmak zor oluyor, değil mi? Open Subtitles من الصعب إبقاء الرومانسية حية بمجرد أن تبدأ بتسديد الضربات أليس كذلك؟
    O el ile atış yapıyor. Open Subtitles تساهل في المصافحة هناك يا رفيقي هذه هي يده التي تسدد الضربات
    Patlama, karşı saldırı, nükleer kış... tüm bunlar benim yüzümden oldu. Open Subtitles الإنفجار الضربات المضادة, الشتاء النووي كنتُ السبب في كل هذا
    Karşılık vermeye çalışmamış bile, öylece durmuş, yumrukları yemiş. Open Subtitles لم يحاول حتى أن يقاتلهم, فقط استلقى هناك, وتلقى الضربات.
    Kalbin atışı muntazam değilse, onu ayarlar. Open Subtitles ينضم الضربات ولا يحافظ على استقرارها وحده
    Hâlâ buradaysak, Amerikan Hava saldırısı sayesinde. Open Subtitles فنحن لا نزال هنا، بفضل الضربات الجوية لسلاح الجو الامركي.
    Nükleer saldırılar fırlatma kodu ister, evet. Ancak Birleşmiş Milletler bunu gizli tutar. Open Subtitles الضربات النووية تحتاج لرمز تشغيل وهذه الرموز محفوظة بسرية فى الأمم المتحدة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more