Bu bölgede görülen yüksek basınç aşırı sıcaklara ve neme sebebiyet veriyor. | Open Subtitles | منطقة الضغطِ العالي بأنّنا نَرى هنا و هذا تسبب في الحرارة والرطوبة البالغة |
Evet, sürekli derine dalmaktan ve basınç yüzünden olur. | Open Subtitles | نعم، هو سببه الضغطِ الحادِّ مِنْ الغطسِ المتكرّرِ إلى العمقِ. |
Yüksek doz basınç kanındaki havaya alacaktır. | Open Subtitles | فجرعةٌ من الضغطِ العالي كفيلةٌ بطرد الهواءِ من جسده وهل ثمّةَ من يراقبه؟ |
basıncı kontrol etmek için sualtı denemeleri yapıyorum. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ أَعْملُ بَعْض الإختباراتِ تحت الماءِ لتَدقيق الضغطِ |
Beni görünce yutkundu ve basınçtan kolyesi koptu. | Open Subtitles | عندما رَأتْني، إبتلعتْ وعقدها إنفجرَ مِنْ الضغطِ. |
- Devir yüksek, ama çıkış düşük ve tünel valf girişindeki basınç. | Open Subtitles | و تصعيد الضغطِ على صمامِ النفقِ الداخلي |
Kuzeyden gelmesini beklediğimiz ağır hava koşulları nihayet kendini gösterecek çünkü yüksek basınç sistemi kuzeye hareket edecek. | Open Subtitles | النظام الثقيل كما كنا نَتوقّعُ... وتحرك أسفل مِنْ الشمالِ لَنْ يَظْهرَ في النهاية... لأن نظامَ الضغطِ العالي... |
Nefes boruna basınç uyguluyorum. | Open Subtitles | أَنا اطِبق الضغطِ إلى قصبتكَ الهوائيةِ |
Saatte 25 mil. basınç sabit. | Open Subtitles | خمسة وعشرون ميل بالسّاعة ... الضغطِ مستقر |
Denge sistemleri yükselen basınç nedeniyle yok olmuş olmalı. | Open Subtitles | لا بد أن أنظمة التوازن قد تحطمت بواسطة ! الضغطِ المتزايدِ |
dış basınç artıyor. | Open Subtitles | الضغطِ يَزِيدُ في الخارج. |
basınç geri geliyor. 68 ve 48 üstü. | Open Subtitles | رُجُوع الضغطِ. 68 أكثر من 48. |
basınç azalıyor. | Open Subtitles | سُقُوط الضغطِ. |
Kan basıncı düşüyor. | Open Subtitles | ضغطٌ دمها مازالَ منحدراً سأبداٌ بأستخدام رافعَِ الضغطِ |
Şu an pedala uyguladığınız basıncı uygulamaya devam etmelisiniz. | Open Subtitles | أريدُ منكَ المُحافظةُ على نفس الضغطِ على هذا المكبح مثلُ الذي لَديكَ الآن |
Süspansiyon basıncı kontrol etmeyi biliyor musun? | Open Subtitles | اتَعْرفُ كيف تُدقّقُ الفشل في الضغطِ ؟ |