"الضّغط" - Translation from Arabic to Turkish

• Basınç
• baskı
• baskıyı
• basıç

Bununla birlikte, en kompakt negatif Basınç tasarımları bile bir hastanın hareketini büyük ölçüde kısıtladı ve bakıcılar için erişimi engelledi.
مع ذلك فحتى تصاميم الضّغط السّلبي الأكثر فعالية، تقيّد حركة المريض بشكل كبير، وتعرقل الحصول على الرِّعاية الطبّية،

Bu N-dalgası denilen Basınç şekli ile sonuçlanır.
ينتج عن ذلك شارة الضّغط المعروفة باسم الموجة N.

Basınç arttığında duracaktır.
ستتوقّف بمجرّد أنّ يزيد الضّغط

Gerçek şu, evet, sana baskı yapmaya çalışıyordum, çünkü ben gerçekten sevişmek istiyorum.
الحقيقة هي أجل، كنتُ أحاول الضّغط عليكِ لأنّني أريد بالفعل ممارسة الجنس

Bir sürü vaktim var. Ayrıca, baskı altında daha iyi sonuç alıyorum.
لديّ الكثير من الوقت، وأيضًا، الضّغط يُحسّن من عزيمتي.

Üstümdeki baskıyı hafifletmem gereken dönemlerde buraya sık sık uğrarım.
إنّي آتي هُنا كثيرًا حينما أحتاج أن أزيل الضّغط من عليّ.

Düşündüm ki bu düğün çılgınlığı sonrası üzerimizdeki baskıyı atmanın, güzel bir yolu.
ظننت أنّها ستكون فكرة لطيفة لإزالة الضّغط بعد زفاف جنونيّ

- Çalışır hale getir! Deniyorum ama basıç devamlı düşmeye devam ediyor.
فعلت, لكنّ الضّغط يواصل الهبوط

Basınç yükselmeye başladığında duracağım.
ستتوقّف بمجرّد أنّ يزيد الضّغط

Basınç düşmeye devam ediyor.
فعلت, لكنّ الضّغط يواصل الهبوط

- Düşük Basınç rahatsızlıklarına işaret.
جميعُها تُشير لمرض انخفاض الضّغط.

Basınç kaybını bildir Yüzbaşı.
تأكيّد ضياع الضّغط

Konik patlama basınçtaki ani değişim sonucu oluşur ve N dalgası iki patlama içerir: biri uçağın burnundaki ani Basınç artışı, diğeri ise kuyruğun geçişiyle basıncın normale dönüşü.
حسنًا، يحدث دويّ اختراق حاجز الصّوت عندما يحصل تغيّرٌ مفاجئُ في الضّغط، وتشتمل موجة N على دوييّن: الأوّل لضغطٍ ابتدائيٍّ ينشأ عند مقدمة الطائرة، والآخر عندما يمّر الذّيل، ثمّ يعود الضّغط فجأةً لطبيعته.

Bu şekilde çalışmamızın üzerimizde baskı oluşturabileceğinin farkındayız.
نحن نعلم بأنّ هذا النوع من الترتيبات، من المُمكن أن يضع علينا الكثير من الضّغط.

Ellrini buraya koy ve dizine baskı uygula.
ضعي يديك هنا وواصلي الضّغط على ساقه.

Özür dilerim. Bu baskı altında çalışamayacağım.
أعتذر، لا يُمكنني تحمّل هذا الضّغط.

- Sırtınla taşıdığından emin ol. - Dizlerindeki baskıyı azaltır.
احرص على أن ترفع بظهرك، فذلك يُساعد بتخفيف الضّغط عن رُكبتَيك.

Dizlerimdeki baskıyı ne azaltır biliyor musun?
أتعرف ما سيُخفّف الضّغط عن ركبتَيّ؟ مُساعدتك لي.

Bazı tıp öğrencileri, baskıyı kaldırabilir.
بعض الطلاب يستطيعون تفادي الضّغط

basıç kaybı doğrulandı.
تأكيّد ضياع الضّغط